Et yemek ataerkilliğin nedeni mi? | İsmail Gezgin

“İktidar sahibi insanlar hep et yemişlerdir. İşçi sınıfı karbonhidratlardan oluşan bir karışımı tüketirken, Avrupa aristokrasisi her çeşit etle dolu büyük öğünler yemişlerdir.” “Almanca konuşan halklar, patates yerine devrimin mükemmel tohumlarını taşıyan fasulye tüketselerdi, başarı kendiliğinden gelecekti.” Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda Almanca konuşulan topraklarda, Pan-Germanizm ulusal birliğinin kurulabilmesi için 1848 yılında bir halk hareketi başlatılmıştı. Hareket başarısız olmuş, … Read more

Agamben’in Genius’undan Fuzuli’nin Mecnun’una | İsmail Gezgin

“Latinler doğum anında her insanın koruyucusu olan ilaha Genius derlerdi. İtalyancada sözcüğün etimolojik kökeni açıktır ve günümüzde de genio (Türkçede cin, deha, zevk, memnuniyet anlamına gelir; Gignere yani generare –üretmek, doğurmak fiiliyle bağlantılıdır) ve generare sözcükleri arasındaki yakınlık görülebilir. Genius’un generare ile ilgisinin olduğu, Latinler için her şeyden önce mükemmel bir ‘evlilik’ nesnesi olan yatak, … Read more

İsmail Gezgin ile “Mythos+Logos: Hayatımıza Yön Veren Söylenceler” atölyesi

Bodrum Gümüşlük Akademisi’nde 12 -13 – 14 Eylül tarihlerinde, İsmail Gezgin ile “Mythos+Logos: Hayatımıza Yön Veren Söylenceler” atölyesi düzenlenecek. İnsan, algılayabildiğini anlam dünyasına katıp biyolojik bedenine mana yükleyendir. İhtiyaç duyduğu anlam, kaygan bir zemin üzerinde şekillenir, zamansal ve mekânsal değişikliklere maruz kalır. Dünyanın gölgesinde kalanlar güneşin battığı yanılgısına kapılırlar… Mitosların kaynağı bu bilgi ihtiyacından neşet … Read more

Düşüncenin sinema hali | İsmail Gezgin

“Gerçek şudur ki, hareketler, imgeler olarak çok açıktır ve harekette kendisinde görülenden başka bir şey aramanın gereği yoktur. Bir atom, eylemlerinin ve tepkilerinin gittiği yere kadar giden bir imgedir. Bedenim bir imgedir, öyleyse bir eylemler ve tepkiler kümesidir. Gözüm, beynim imgelerdir, bedenimin parçalarıdır. Kendisi bir diğer imge olduğuna göre, beynim nasıl olur da imgeler içerebilir? Dışsal imgeler bana etki ederler, bana hareket aktarırlar ve … Read more

Fallik bir unsur olarak sakalın kerameti | İsmail Gezgin

Evrim teorisinin mucidi Darwin’in aklını en çok meşgul eden şeylerden birisi erkek tavus kuşunun kuyruğu idi. Görünüşte hiç bir fonksiyonu olmadığı anlaşılan bu görkemli kuyruk için tavus kuşunun niçin bu kadar müsrif davrandığını anlaması Darwin’in yıllarını almıştı. Büyük bir enerji gerektiren bu devasa kuyruk, tavus kuşunun hayatta kalmasına bir katkı sağlamadığı gibi bedeni hantallaştırıp canını … Read more

Aşkın Üç Hali: Eros, Philia ve Agape | İsmail Gezgin

“Sevgi, herkesin ruh/beden ikizinin eksikliğini, yoksunluğunu giderme çabasına verilen isimdi. Herkes koptuğu yarısına kavuşmak iki yarımı birleştirip tümlenmek arzusuna düşüyordu; işte sevgi dedikleri buydu; ‘Yaratılışımızdaki bütünlüğü arzulamak, aramaktı’.” “Mutlu aşk yoktur, aşksız mutluluk da.” Eros Eskiden insanlık bugün göründüğü gibi değildi. Herkes kusursuz bir bütünlük içinde yaşıyordu. İnsanların her birinin dört ayağı, dört kolu ve … Read more

İsmail Gezgin’le “Gündelik Yaşamın Arkeolojisi” dersleri başlıyor!

Gümüşlük Akademisi Arnavutköy’de Doç.Dr. İsmail Gezgin’le Arkeoloji Dersleri “Gündelik Yaşamın Arkeoloji” ile devam ediyor. Gündelik yaşamımızın temelinde uygarlık süreci yatar; bir sözün, bir eylemin en azından binlerce yıllık bir geçmişi olduğu söylenebilir. İçinde bulunduğu toplumda hem nesne hem de özne olan insan, diğerleri ile diyalektik ilişkide davranışlarını şekillendirmek zorunda kalmıştır. Toplumsal yaşamda asgari müşterekte birleşip “biz” olabilmek için … Read more

İnsanlığın en eski iftirası | İsmail Gezgin

Muammaların Ardında Yatan Bilimsel Bilmeceler Batılı bilim dünyası muammayı sever. Kendisini Homo Sapiens Sapiens’in güvenli soyuna teslim eden Batı bilimi sürekli olarak, “insan”lığa yakıştırmadığı Homo Neanderthalensislerin “hayvani muammasından” dem vuran makaleler ve çalışmalar üretir. Konuya ilişkin son çıkan haber de bunu teyit etmektedir. Beyaz eril ırk, kendine, varlığına ve kaynağına yakıştıramadığı bazı hastalıkların sebebi olarak … Read more

“Bizans Oyunları”: Atlar koşar, insanlar ölür, krallar kazanır, halk isyan eder | İsmail Gezgin

Hipodrom Antikçağ’ın Romalılaştırma aracıdır. Bugün spor, barış, kardeşlik vs. gibi daha pozitif atıflarla anılıyor olmasına karşın, hiç bir dönem bu hedefe ulaşamamıştır. Kökeninde iktidar mücadelesi ve güç gösterisi olan bir aktivitenin kültürel anlamda olumlu manalar yüklenmesi kolay değildir ve hiç bir dönem de mümkün olmamıştır. Halkların güç mücadelesine duyduğu “sempati” iktidar sahiplerinin ilgisine mazhar olmuştu; muktedirler … Read more

İsmail Gezgin’le ‘Aşkın Arkeolojisi’

İsmail Gezgin’le Arkeoloji Dersleri devam ediyor: Aşkın ve cinselliğin sanattaki izinin sürüleceği ‘Aşkın Arkeolojisi’ 20-22 Aralık 2013 tarihinde Gümüşlük Akademisi-Arnavutköy’de. “Aşkın Arkeolojisi” “İnsanın en temel sorunlarından cinsellik ve aşk, tüm zamanların tartışma konularının başında gelir; gündelik yaşamdan dini ritüellere, politikadan yasaya kontrol mekanizmalarının üzerinde titizlikle durduğu, iktidarın toplumlar ve bireyler üzerindeki hâkimiyetinin belirleyicilerindendir. En eski dönemlerden günümüze … Read more

Ne yersen osun ya da neysen onu yersin | İsmail Gezgin

Yemek sosyal bilimlerin uzun zaman sonra keşfettiği bir çalışma nesnesidir. 19. yüzyıldan itibaren antropologlar yemeğin, tabu, totem, kurban gibi boyutlarıyla ilgilenmiş, toplumun kuruluşundaki fonksiyonları üzerine durmuşlardı. Bu konuda fikir üretenler arasında kuşkusuz en fazla dikkat çekeni Levi-Strauss’tur. Strauss, “insan zihninin derin yapısı ile toplumların derin yapısı arasında… bir yakınlık, benzeşiklik… hatta bazen nedensel bir ilişkiyi … Read more

“Bizans Kısa Kronikleri” | İsmail Gezgin

Türkiye’de Arkeoloji, Tarih ve Eskiçağ Tarihi gibi bilimlerin seyri ilginçtir. Batı menşeli bu bilimler, Batı’nın verdiği şeklin dışına hiç çıkmamış bir türlü yerelleşmemiştir. Batı’nın arkeoloji kaynağı ile Türkiye’ninki başkadır, dolayısıyla bu bilimlerle ilişkisinin de farklı olması beklenir; ancak uygulamada böyle olmamıştır. Örneğin, Cumhuriyetin kuruluşunda Türklerle özdeş sanılan Hitit kültürü Türkiye’deki arkeolojinin ilgi alanına girmişken, Anadolu … Read more