Aytekin Yılmaz: “Çocuktan savaşçı yapan sol karanlığı konuşmalıyız.”

Söyleşi: A. Osman Sezgin Fotoğraflar: Gültekin Tetik ‘İçimizdeki Hapishane / Labirentin Sonu’, ‘Dağbozumu’, ‘Yoldaşını Öldürmek’, ‘Sığınamayanlar’ ve ‘Ernesto’nun Dağları’ kitaplarında Türkiye’deki 40 yıllık savaşın dağ tarafında yaşananları anlatan yazar Aytekin Yılmaz, İletişim Yayınları’ndan çıkan  ‘Onlar Daha Çocuktu’ kitabında çocuk yaşta savaşmaya mecbur bırakılmış; dağda ya da hapishanede yetişkinlerin aldıkları infaz kararlarına kurban gitmiş çocukların öykülerini … Read more

Aytekin Yılmaz: “İnsanlar şiddetin her türüyle yüzleşmedikçe, dünya daha güvenli bir yer olmayacaktır”

Söyleşi: Özlen N. Yılmaz Yazar Aytekin Yılmaz’la “Ernesto’nun Dağları” romanı üzerine söyleştik. Daha önceki “Dağbozumu” ve “Sığınamayanlar” romanında da dağı anlattın, ama bu defa “Ernesto’nun Dağları”nı yazdın, uzun bir süre evdeki kitaplığımız  Che Guevara kitaplarıyla doldu. Sohbetlerimiz de uzun bir süre Che üzerineydi ve kızımız Melisa da konuşmalarımıza kulak misafiri olup altı yaşında “bu sakallı … Read more

Hapishanelerin edebiyatla bir derdi var | Aytekin Yılmaz

Tersi de olabilir, edebiyatın hapishaneyle bir derdi de olabilir. Bu gerekçeden dolayı hapishanede edebi bir damar olur her dönem.  Dolayısıyla hapishane edebiyatın neresine düşer diye bir soru sorulursa tam kalbinin orta yerine düşer derim. Bunu şöyle gerekçelendiriyorum, hapse atılmış bir insan hayattan düşmüş demektir. Hani derler ya hapse düştü, aslında hapse düşmek hayattan düşmektir. Hayattan … Read more

Edebiyatın hapishane kapısı… | Aytekin Yılmaz

Son dönemlerde “Hapishane Edebiyatı” söylemi çok kullanılır olmaya başlandı. Oysa edebiyatı hapishanenin kapatılmış dar mekanlarına sığdırmak, edebiyatın amacını daraltmak olur. Geniş anlamda edebiyat, hapishane gibi sınırlı bir mekâna  sığdırılamaz. Hapishane olsa olsa edebiyat alanının sonsuz genişliğinde bir konu alanı olabilir ancak. Edebiyat, sadece hapishaneden değil, dünyadan daha büyük ve sınırsızlığı olan bir yazın alanıdır. Bırakalım … Read more

Yaratıcı yazarlık akademisi olarak hapishaneler | Aytekin Yılmaz

Son yıllarda yaratıcı yazarlık atölyelerinden geçilmiyor. Bir faydası oluyor mudur, katılmadığım için bilemiyorum. Ama hapishanelerin sürekli yazar yetiştiren yazın akademisi işlevi gördüğünü biliyorum. Şöyle bir bakalım mı, kimler mezun olmuş bu hapishane akademisinden? Türkçe edebiyatın önemli yazar ve şairlerinden birçoğu hapishanelerden mezunlar. Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Kerim Korcan, Enver Gökçe, Ahmet … Read more

Ne Tolstoy ne Dostoyevski: Tolstoyevski | Aytekin Yılmaz

Hapishanede kaldığım yıllarda en çok okuduğum romanlar Rus klasikleri idi. Yoğun okumalar sonucunda “Rus Klasikleri Üzerine” adlı bir de deneme yazısı yazdım. Hapiste yazıp dışarı çıkaramadığım yazılarımdan biri de buydu. Bir başka hapishaneye sevk sırasında hapishane yönetimi el koydu. Bütün çabalarıma rağmen geri alma şansım olmadı. Şöyle dönüp geriye baktığımda hapishane günlerine dair unutamadığım anılarımdan … Read more

Özlem Narin Yılmaz: “Mutlu sonlara ihtiyacımız var.”

Söyleşi: Aytekin Yılmaz Özlem Narin Yılmaz ile bu ay Ayrıntı yayınlarından çıkan “Aşk Uğruna” adlı romanı üzerine  söyleşi gerçekleştirdik.  Öncelikle seni tebrik ediyorum. Yıllardır birbirimizin doğal editörleriyiz. Bizim evden yayınevine gidecek her dosya ‘ilk editör’ün okumasından geçerek gidiyor. Evimiz bir edebiyat evi sayılır. Tabii ki bir eserin dosya hali ile kitap olmuş hali aynı olmuyor. … Read more

Yazarın Odası: Özlem Narin Yılmaz | Meltem Dağcı

Edebiyatçıların yaşamlarını, yazdıkları mekânları, son zamanlarda okuduğu kitapları bu defa yakınlarının gözünden mercek altına almaya çalıştık. Yazar Özlem Narin Yılmaz’ı, eşi Aytekin Yılmaz ile konuştuk.  1) Yazılarını nerede yazar? Yazarken denk geldiğinizde o an yaşadığınız ilginç bir anınız oldu mu? Özlem Narin yazılarını kendisine ait yazı masasında yazar. Yani ortamını bulduğu her yerde yazan biri … Read more

Sanata sığınarak var olmanın öyküsü: Livaneli Kitabı | Aytekin Keskin

Sanat genel olarak güzellik ile ilgilidir. Sanatçı, anlatım aracını güzelleştirerek anlatmak istediğini yığınlara taşımak ister. Yazar, müzisyen, ressam veya heykeltraş, kendisi ve çevresi ile ilişkisini, üretim sürecini kendi içinde tamamladıktan sonra ürününü tüketiciye ulaştırmanın yollarını arar. Özünde her güzellik beğeni ile ilgili olduğu için üreticinin beğenisi, tüketicisi ile buluştuğunda anlam kazanır. Bu yönü ile sanat … Read more

Siyasi tarihimizin kapanmamış yaralarından biri: “Onlar Daha Çocuktu”

Aytekin Yılmaz’ın “Onlar Daha Çocuktu” adlı kitabı İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden Dostoyevski vaktiyle şöyle bir soru atmıştı ortaya: “Eğer masum bir çocuğun gözünden tek damla yaş dökülecekse, barışın, mutluluğumuzun ve hatta yeryüzünde ebedi uyumun sağlanması ve temellerinin güçlü bir şekilde atılması için yaşanacaklar mazur görülebilir mi?” Soruyu yine kendisi cevaplamıştı: “Hiçbir ilerleme, hiçbir devrim … Read more

“Ernesto’nun Dağları”nda da çiçekler açar mı? | Gün Zileli

Aytekin Yılmaz’la, doğrudan doğruya olmasa da Labirentin Sonu (İletişim Yayınları, 2003) kitabı aracılığıyla 2003’ten beri tanışırım. Şimdiye kadar çıkan kitaplarının hepsini okudum ve üzerlerine bir şeyler yazdım. Türkiye’ye geldiğim 2009 yılında yüz yüze tanıştık. O zamandan beri arkadaşızdır, zaman zaman bir araya gelip ağırlıklı olarak edebiyat üzerine sohbet ederiz. Hapisteki mahkûmların edebiyat çalışmaları için çıkardığı … Read more

Üç aylık edebiyat ve felsefe dergisi “nanoist” in yeni sayısı çıktı

Üç aylık edebiyat ve felsefe dergisi “nanoist” in yeni sayısı (Temmuz-Ağustos-Eylül 2024) çıktı. Tanıtım bülteninden: Editör’den başlıklı bölümünde özetle, “1. sayıda nanoist şiir manifestosu, 2. sayıda nanoist felsefe manifestosu ve 3. sayıda nanoist sanat manifestosu yayımlanarak üçlemenin tamamlandığı” ifade edildi. “nanoist” in üçüncü sayısına öykü/şiir ve yazılarıyla Umut Yaşar Abat, Tuğrul Keskin, Aytekin Karaçoban, Prof. … Read more