Sözün ardı/önü:33 “İntihal” mi, “Pastiş” mi? (1) Sizin Hırsızsınız Kim? | Feridun Andaç

Medya olgusu,  giderek “beyin yıkama şebekesi”ne dönüşeli beri, bilginin/birikimin değeri gölgelendi. Bir yanıyla akıl almaz bir kirlenme, çürüme salgın gibi her bir yanı sarıp sarmalarken; değersizleştirmenin rağbet görebileceği bir mecra da kendine yer açtı böylesi bir ortamda. Bir yanda kendini var etmeye, göstermeye çalışırken, ötede de yok edebilmek için canhıraş bir çaba sergileniyor. Bunu da … Read more

Özdemir İnce, Ülker İnce ve Feridun Andaç “Düşünsel Arka Plan ve Çeviri Atılımı” başlıklı söyleşide bir araya geliyor

Edebiyatımızın usta isimleri Özdemir İnce, Ülker İnce ve Feridun Andaç “Düşünsel Arka Plan ve Çeviri Atılımı” başlıklı söyleşide bir araya geliyor. Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi ve Eksik Parça Yayınları tarafından düzenlenen “100. Yılda Edebiyatımıza Bakış” söyleşi dizilerinin ikincisi “Düşünsel Arka Plan ve Çeviri Atılımı” başlığıyla 17 Şubat Şubat Cumartesi saat 16.00’da Kozyatağı Kültür Merkezi … Read more

Bir yazar adayına mektuplar: 5 | Feridun Andaç

Öyledir, bazı yazarlar, metinler ansızın karşınıza çıkar. Duralatır da sizi. “Benim yazarım,” demesem de; yazdıklarına ilgisiz kalamadığım, okuduğum biridir Henry Miller. “Yazmak Üzerine”yi (*) görünce hemen aldım. Beşiktaş Çarşısı’ndaki Rum İlkokulu’nda açılan Caffe Nero’nun arka bahçesinde kitabı okumaya verdim kendimi. Üzerinde çalışmak istediğiniz kitapla ilgili notlarınız tam da bugün ulaşmıştı bana. Size kısa bir not … Read more

Sözün ardı/önü 32: Yazma hali, yazar olma yolu | Feridun Andaç

Ortalık tozduman. Bir yanda televizyon dizilerinin konuları, anlatılan hikâyelerin yarattığı hezeyan, ötede “intihal” suçlamaları… Görünenin ötesinde bir “durum”u yaşadığımız aşikâr! Nedir bu derseniz; toplumun vasata indirgenip bununla terbiye edildiği. Malum dizilere bir yenisi (“İnci Taneleri”) eklenince ister istemez anlatılanın kimin hikâyesi olduğunu, yaşananın ve olup bitenin hangi ülkede geçtiğini düşünmeden edemiyorsunuz. Sığlık dizboyu. Diziyi izlerken … Read more

Bir yazar adayına mektuplar 4: Yaşadıklarınızı düşünmek | Feridun Andaç

Aslında yazdıklarınızda kendi olmak yolculuğunuz var. Yani başkalarını da anlatsanız, onlardaki ben’e ve öteki ben’e bakıyorsunuz. Hayatınızdaki kırılma noktaları ve karşılaşmalar… Ve şunu da iç sesinizle daha baskın bir biçimde sorun bence, yazarken: “Sen kimsin?” “Ben kimim?” Sanırım, Amin Maalouf’un “Ölümcül Kimlikler”ini bu eksende okumanız kaçınılmaz! Aidiyet duygunuzu, kimlik sorgunuzu anlatılarınızın arka planında tutarak yol … Read more

Sözün ardı/önü 31: “Hayat” üzerine (2) – Hicran’sız, Rıza! | Feridun Andaç

Zeki Demirkubuz, Hayat filmini, adeta Godard’ın şu sözüne sadık kalarak çekmiş sanki: “Film yapmak için ihtiyacınız olan tek şey: bir silah ve bir kız.” Filmin akışı o imge ve gerçeklikle biçim alır. Hikâyenin örüntüsündeki yan öyküler, kişiler asıl anlatılanın bir bakıma ivmesi, taşıyıcısıdırlar. Demirkubuz, hikâyesini Hicran üzerine kurarken, meselesini de onun ekseninde yansıtır. Geleneksel bir … Read more

Bir yazar adayına mektuplar 3: Kavramlarla düşünmek | Feridun Andaç

Gene size yazmayı düşünürken kavramlar çıkıyor karşıma. Sizin ilgi odağınızda/hayatınızda olan, yaşama felsefenizi biçimleyip renklendiren kavramlar… Örneğin, bunları şöyle alt alta yazsanız: Yazmak/anlatabilmek için neleri sıralardınız böyle? Ve bu yazılanlar  üzerine düşünceleriniz… Yani bunlar ara ara yazılabilir birkaç satırda. İleride de oluşturacağınız kitabın ana izlekleri bile olabilir her biri. Sizde kalıcı olanlar nelerdir, sürekli değişip … Read more

Sözün ardı/önü 30: Memleket edebiyatı (I) | Feridun Andaç

Toplumun özbilinci edebiyatın hangi alanında  kendini gösterir, diye bir soru sorduğumuzda; bunu “roman” diye yanıtlayabilirim. Bu, yalnızca  duygu, yaşanan günübirlik insanlık durumlarının anlatımı olarak değil; düşünsel kavrayışın yansımalarını romanda bulduğumuz için romanı ön planda tutmak gerektiğine inanırım. Bizi köklere, düşüncelere, düşlere, sorunların özüne götürür. Kavrama bilincimiz, bakışımız orada filizlenir. Bir tür yaşadığımız bellek yolculuğudur. İnsana … Read more

Bir yazar adayına mektuplar 2: Ân’ı yazmak, ân’da yaşamak | Feridun Andaç

Ân, zaman dışında bir şey değil. Kendimizi zamansızlaştırmak için ânda kalmıyoruz. Tam tersi, zamanı değerli/anlamlı kılmak için ân’a tutunup orada yaşıyoruz. Unutmayalım ki, yazıyı da biz ânda düşünüp tasarlayıp kuruyoruz. Eğer o ân’lar olmasa, insana dokunamayız; ne duyguda ne de düşüncede. Gene de biliriz ki; ân’ı yaşamak zordur, kendini orada tutmak, oraya aitliğini görmek… “Yalnızca … Read more

Sözün ardı/önü 29: Nobelsiz edebiyat mı dediniz? | Feridun Andaç

“Türkiye Yüzyılı” diye bir terane tutturulmuş. Bunun tanımı, içeriği yerine neyi çağrıştırdığını düşününce; ister istemez “yeni şeyler söylemek lâzım” diyesi geliyor insanın. AKP’yi iktidara taşıyan zihniyetin ideolojik arayışında,  ABD çıkışlı birtakım lobilerin (dolayısıyla “düşünce kuruluşu” adı altındaki strateji merkezlerinin) “Yeni Türkiye” söyleminde “ılımlı İslâm” gibisinden bir bakışı öne çıkarılmıştı. Bununla da yetinilmemiş, BOP (Büyük Ortadoğu … Read more

Feridun Andaç ile Cumhuriyetin 100. Yılında Edebiyat Seminerleri 25 Kasım’da başlıyor

Feridun Andaç ile Cumhuriyetin 100. Yılında Edebiyat Seminerleri 25 Kasım 2023-1 Haziran 2024 tarihleri arasında Butik Global Online tarafından ücretsiz olarak düzenleniyor. Bir yazar bir/yapıttan yola çıkarak kendi yazarınıza dönük okuma yolculuğu için bir adım olabilecek okumalara kapı aralıyor Feridun Andaç. Kendi yazarlarıyla süren “yazar okuma” uğraşının yolunu/yordamını, deneyimini sizinle paylaşmak istiyor. Her hafta bir yazarın anlatı … Read more

Bir yazar adayına mektuplar 1: Başlayan bir yolculukta | Feridun Andaç

Öndeyiş: Yazı ve çalışma gündemimin seyrinde yer alan bazı yazışmalarımın zaman zaman okur karşısına çıkmasını istemişimdir. Kuşkusuz bunların mutlak ve mutlak bir “okur”u vardı. Ama o okurun gerek duyduğu iletişimi başka okurlarla paylaşmak, yazınsal görüyü/deneyimi aktarmak düşüncesini taşımıştır bana.  Bu mektuplar nereye kadar varacak bilemiyorum. Ama şimdi yazılanlara bakıyorum, bir defter hacminde. Kime neden yazdığım … Read more