Ray Bradbury’nin yazma rutini

Ray Bradbury, Paris Review ile yaptığı bir söyleşide  yazma rutini ile ilgili soruyu şöyle yanıtlıyor: ” Yazma tutkum beni her gün yazı makinesine götürüyor ve on iki yaşımdan beri bu böyle. Plan program konusunda asla endişelenmem. Bazı yeni şeyler içimde oluşuyor ve onlar beni planlıyor, ben onları değil. Bana yazı makinesine git ve bunu bitir … Read more

Bolano’nun “2666”sı birbirini tamamlar nitelikte beş ayrı kitap | Onur Uludoğan

I Roberto Bolano, 15 Temmuz 2003’te öldüğünde ardında dokuz tanesi yayımlanmış on üç roman; üç tanesi yayımlanmış, dört öykü kitabı ve iki tane de şiir kitabı bırakmıştı. Bolano’nun yaşamından geriye, bu edebi ürünlerin yanında, sonradan birçok şehir efsanesine konu olacak tantanalı bir yaşam öyküsü de kalmıştı. Bu yaşam öyküsünü özetlemek,  pek çok doğruyla birlikte  yanlış … Read more

Aslı Eti’den “Kraliçelere Layık Etli Yaprak Sarma” adlı öykü

Malzemeler: 300 gr salamura asma yaprağı, 2 orta boy soğan, 300 gr dana kıyma, 1 su bardağı pirinç, 3 çorba kaşığı sıvıyağ, 1 yemek kaşığı domates salçası, 2 orta boy domates, tuz, karabiber, toz kırmızıbiber. Servis için bir su bardağı yoğurt, bir çimdik tatsız, kokusuz zehir, bolca mutsuzluk, eser miktarda delilik, aldığı kadar cesaret. Yapılışı: … Read more

Yazar ve coğrafya

Sanat felsefesi üzerine ilk kez düşünce üreten yazarlardan Hyppolite Taine’e göre, sanat olaylarıyla doğa olayları aynı niteliktedir. Yani, nedensellik ilişkisi taşımayan ne doğa olayı ne de sanat olayı vardır. Taine bununla da kalmaz, her sanatçının siyasal toplumsal koşulların yanısıra, ülkenin ikliminden ve doğasından etkilendiğini öne sürer. Güneşsiz, yağmurlu, sisli kuzey iklimi melankolik bir sanatın, güneşli … Read more

Murathan Mungan: Keşke İdris Naim Şahin yalnızca bir şaka olsaydı

“Bir Dersim Hikâyesi“yle okurlarla buluşan Murathan Mungan “‘Mardin’in kurtuluşu’ için babaannemin çocukken anlattığını devlet yetmiş yıl sonra kabul etti” dedi. Bir “tatlı perşembe” günü kocaman bir bahçenin içinden açılan bir kapıda karşılıyor Murathan Mungan bizi. Hava güzel, balkonda sardunyalar coşmuş. Melek Hanım çay getiriyor. Biraz soluklanıyoruz ve evi geziyoruz. Amacım yazı ve okuma alanını keşfetmek, … Read more

Her Sözcüğü Bir Aşk İlanı Gibi Duyumsuyorum

Aşkın en kötü yanı aşk hakkında konuşturması, en iyi yanıysa şiir okutmasıdır.   Aşık olduğunuzda şiir okumak sizi genişletir, iliklerinize kadar işler sözcükler. Daha önce saçma gelebilecek “romantik palavralar” şimdi size dar gelir. (Siz geniş romantik alanlar umuyorsunuzdur artık. – İşte böyle olur; her şeyi tahrif etme küstahlığı gelir yerleşiverir üzerinize.) Aşkın bin türlüsü olduğunu … Read more

Romana eleştirel yaklaşım biçimleri üstüne notlar

Aşağıdaki notlar, bir romana (kuşkusuz büyük tüketim romanına değil de yazınsal nitelikli romana) hangi açılardan, hangi yöntemlerle yaklaşıldığını, bu tür romanların hangi düzlemlerde yorumlandığını, romanın kurgulanması ve düzenlenmesiyle ilgili olarak ortaya atılmış kavramların ne tür işlevler üstlendiğini ve de romana yönelik eleştirel bakış ile romana ilişkin kuramsal aygıtın nasıl eklemlendiğini, yaptığımız araştırmalara, yayımladığımız eleştirilere dayanarak … Read more

“Halil Sezai’nin asi, serseri havası bize uyuyor”

Aylık mizah dergisi “64” genç yazar ve çizerleriyle geçtiğimiz ay yayın hayatına başladı.  Dergiyi belli kalıplar içerisinde olmayan, deneysel bir dergi olarak tanımlıyorlar. Bu ay dergi kadrosuna katılan Halil Sezai içinde “Aylık dergi underground’dır; asi, serseri havası vardır. Halil Sezai de uyuyor o havaya, “Pop Star” havasında değil” diyorlar. Dergi basın bülteninde, “Türk mizah dünyasında unutulmaya … Read more

William Faulkner: “İyi romancı ahlâk dışı biridir”

  W. Faulkner, yazarlığı, romanları, eleştiri, edebiyat-sinema ilişkisi üstüne birbirinden ilginç saptamalar yapıyor. Bir yazarın kendine ve hayata hangi doruklardan bakması gerektiğini gösteriyor.  Yıl 1956, yer New York… Bay Faulkner, bir süre önce söyleşilerden hoşlanmadığınızı söylemiştiniz.Söyleşilerden hoşlanmama sebebim bazan kişisel sorulara karşı öfkeli tepkiler veriyor gibi görünmemdir. Sorular kitaplarım hakkındaysa, onları yanıtlamaya çalışırım. Ama sorular … Read more

Onur Uludoğan, Şenol Erdoğan’ın “Ölü Şehrin Radyosu” adlı kitabı üzerine yazdı

Bugün, Türkiye kamuoyunun geniş bir kesimince kabul gören ve hiçbir şekilde sorgulanmayan zorunlu askerlik kavramı, aslında dünya tarihi içinde oldukça yeni bir oluşumdur. Dünya tarihinde ulus devlet temelinde kurulan ilk ordunun, 1789 Fransız İhtilali’nin ertesinde Napolyon’un kurduğu ordu olduğu kabul edilir. Napolyon’un kurduğu ordunun büyük başarılara imza atmasıyla, zorunlu askerlik temeline dayanan ulusal ordular tüm … Read more

Andrei Tarkovsky’nin Yaşamı ve Sanatı Üzerine Bir Söyleşi

Ayna’da bize özyaşam öykünüzü sundunuz. Ne tür bir ayna kullandınız? Bu, kalabalık bir caddede dolaştırılan, Stendhal’ın aynasına benzer bir ayna mıdır? Ya da içinde kendinizi bulduğunuz, kendinize dair daha önce bilmediğiniz şeyler öğrendiğiniz bir ayna mıdır? Bir diğer ifadeyle, bu gerçekçi bir çalışma mı veya öznel bir yaratım mıdır? Ya da, belki de sizin filminiz … Read more

Adorno: Kültür endüstrisini yeniden düşünürken

Kültür endüstrisinin en azimli savunucuları bugün bu endüstrinin (bizim kuşkusuz ideoloji olarak adlandırabileceğimiz) tutumunu, düzenleyici bir etken olarak gösteriyorlar. Kaos içinde olduğu söylenen bir dünyada insanlara bir nevi konumlanma ölçütü vermesi bile tek başına takdire değer sayılıyor. Oysa savunucularının kültür endüstrisinin koruduğunu hayal ettiği şey, aslında onun tarafından tamamıyla yok ediliyor. İnsanların birbirine yakınlaştığı meyhaneler … Read more