Sabit Fikir’in Haziran sayısı çıktı

Sabit Fikir dergisinin Haziran 2018 tarihli 88. sayısı yayımlandı. Tanıtım bülteninden Yeni bir ülkeyi ya da kenti keşfetmenin bir aracı neden edebiyat festivalleri olmasın? SabitFikir’in Haziran 2018 tarihli 88. sayısında Abbas Bozkurt, bu sorunun peşinden gidiyor; farklı coğrafyalardaki belli başlı edebiyat festivallerini tanıtarak “edebi seyyahlara rotalar” öneriyor. Dosya yazısına eklemlenen diğer yazılarda İpek Bozkaya, Londra’da … Read more

Minikitaplar çoğalıyor

Can Yayınları tarafından hazırlanan ve çıktığı günden itibaren okuyuculardan büyük ilgi gören Minikitaplar serisine yenileri eklendi. Can Yayınları tarafından format hakları satın alınan Minikitap, alışıldık kitap formatını çok daha kolay okunur ve taşınır hale getiren bir konsepte sahip: Baskısı Hollanda’da yapılan kitaplarda kullanılan özel kâğıt, kitabın ağırlığını üçte bire düşürürken sayfanın beyazlığı, metni benzersiz bir biçimde … Read more

Yeni bir çeviriyle “Usta ve Margarita”

Mihail Bulgakov’un Usta ve Margarita adlı romanı, Mustafa Kemal Yılmaz çevirisiyle İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Farklı zaman ve uzama ait iki farklı anlatının “hakikati arama” düşüncesiyle iç içe geçtiği eserde, yazdığı roman reddedilen ve iktidarla ortak bir dil bulamayan Usta, Bulgakov’un prototipidir. Eda H. TAN METREŞ Mihail Bulgakov’un 20. yüzyıl edebiyatının kilometre taşlarından … Read more

Değeri sonradan anlaşılan Georgi Vladimov’un başyapıtı: “Sadık Ruslan”

Georgi Vladimov’un “Sadık Ruslan” adlı romanı, Kayhan Yükseler çevirisiyle Jaguar Kitap tarafından yayımlandı. Tanıtım bülteninden Cehennemi, onu cennet sanan bir köpeğin gözünden anlatmak: Kitabın amacını böyle tanımlıyor Vladimov. Sovyet dönemi Rus edebiyatının tıpkı Bulgakov, Platonov gibi değeri çok sonradan anlaşılan dehası Georgi Vladimov’un başyapıtı Sadık Ruslan, yazıldığı yıl (1965) siyasi nedenlerle yayımlanamadı. Fakat mücevher değerindeki bu … Read more

Can Gürses: “Nafiz, Oblomov’un hırkasından çıkmıştır.”

Söyleşi: Zeynep Adalı Can Gürses ile Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan son romanı “Ölüyordum Geçerken Uğradım” hakkında konuştuk.  Ayrıntı Yayınları tarafından okuruyla buluşan Ölüyordum Geçerken Uğradım adlı son romanınız bir aşk romanı değil mi? Yoksa, sadece aşk romanı demekle onu eksik mi bırakmış oluruz? Yoksa, aşk romanı demekle aşk romanı tanımını yeniden mi tanıma açmış oluruz?  … Read more

Çıkıp giden göz olmak | Feridun Andaç

Vasili Grossman’ın Ermenistan’a yolculuğunu anlattığı “Taşlar Ülkesine Yolculuk” kitabını okuyorum. Yazdıklarıyla yaşamını ve zamanının ruhunu bu kadar derin hissettiren yazar enderdir. Dahası bu soy yazarları apayrı bir kanonik yapıda gördüğümüzde, eminim ki Grossman başlı başına bir ekol yaratabilecek zenginlik taşıyor. Yol/yön açıyor. Elbette ki bunu da Türkçedeki kitaplarına bakarak söylüyorum. “Yaşam ve Yazgı” senfonik bir … Read more

“Ölüyordum Geçerken Uğradım” aşka dair ilginç bir kitap

Can Gürses’in “Ölüyordum Geçerken Uğradım” adlı romanı Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden “Aşk politiktir. Çünkü bir insanı bekleyen bir insan, bu dünyadan umudunu kesmemiştir. Bir insanı beklemek, sosyalizmden hatta anarşizmden bile ütopiktir. İki âşığın buluşması, tüm ütopyaların ümididir.” Âşıkların bir günü on yıla bedeldir, düşüncesinden yola çıkan roman, 1932 Ekim ayının on gününde geçiyor. … Read more

Dipnot Yayınları edebiyat alanına giriyor

Dipnot Yayınları, “Ötekileştirmeyen Masallar” adlı kitapla edebiyat alanında da yayın yapmaya başladı. Tanıtım bülteninden “Edebiyat, gerçekliği yalnızca tarif etmez, ona bir şeyler de ekler. Gündelik yaşamın gerektirdiği ve sunduğu yetkinlikleri zenginleştirir ve böylelikle yaşamlarımızı çorak bir toprak parçası olmaktan çıkarır.” – C.S. Lewis Dipnot Yayınları müzik, resim, sanat, dayanışma ve mücadeleyle yan yana durup hayatın … Read more

Kitabın adı ve kapağı gibi; kara, dramatik ve hüzünlü öyküler bunlar | Zeynep Sönmez

Murat Darılmaz’ın ilk öykü kitabı Yola Düşen Gölge, 2010’da Kanguru Yayınları arasından çıkmıştı. Darılmaz, kendini çok okuyan ve az yazan biri olarak tanımlıyor. Belli ki bu yüzden, uzun aradan sonra ikinci kitabı Akşam Olur Karanlığa Kalırsın, geçtiğimiz günlerde Meda Kitap etiketiyle yayımlandı. Kitapta yer alan on altı öykü, 12 Eylül’den mülteci sorununa, töre cinayetlerinden bürokrasinin … Read more

Rus klasiklerinden “Kıskançlık” yayımlandı

Rus klasiklerinden sayılan, Yuri Oleşa’nın romanı “Kıskançlık” Sabri Gürses çevirisiyle Kırmızı Kedi etiketiyle yayımlandı. Yirminci yüzyıl Rus edebiyatının en önemli eserlerinden biri sayılan Kıskançlık’ta, dönemin Sovyet düzeninin metaforu yaratılmış, Sovyet Rusya’nın ilk yıllarındaki çarpışan değerlerinin ileriye dönük bir portresi çizilmiştir. Oleşa’nın dışavurumcu üslupla yazdığı ve toplumsal gerçekçilik ekolünden oldukça farklı duran bu romanı Nabokov ve … Read more

İçinden geçtiğimiz zamana bakış: George Orwell, Yalçın Küçük ve tarih bilinci… | Feridun Andaç

George Orwell’ı, çok bilinen, Hayvan Çiftliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanlarındansa, tanıklık ettiği zamanı dillendirdiği kitaplarıyla önemserim. Hele hele Zamyatin’i keşfedince, Bulgakov’u okuyunca; Orwell çok yetersiz kalmıştı gözümde bu romanlarıyla. Paris ve Londra’da Beş Parasız’la (1933) başlayıp Birmanya Günleri (1934), Katalonya’ya Selam’a (1938) vardığınızda; o tanıklığın diline yansıyanlarla zamanın ruhunu kavrama bilinciniz sizi … Read more

Akıl Almaz Rus Tıbbı ya da Modern Frankenstein | Onur Işık

İnsan ırkı merakıyla yaşar ve o merak en küçük bir ışık huzmesi göremeden, yaşam olarak isimlendirdiğimiz bu süreç ne yazık ki sona erer. Elbette ki “düşünen” canlılar olarak kafamızı en çok meşgul eden şey de varoluşumuzu ilgilendiren sorular. Öncelikle “Niye geldik?”, daha sonra “Geldiysek ne diye gidiyoruz?” ve son olarak da “Son durağımız neresi?” sorularını … Read more