Mutluluk pazarında felsefe satmak | Emek Erez

Mutluluğun ne olduğunu çok bilemediğimiz ve tartışmak zorunda olduğumuz bir çağda yaşıyoruz. Mutluluğun nasıl geleceği ise tartıştığımız ama çoğu zaman sonuca varamadığımız bir konu. Elbette bu tartışmaların sonuçsuz kalmasında dünyanın içinde bulunduğu ürkütücü durum da etkili. Rocer Pol Droit “Felsefeyle Saadet Olmaz” adlı kitabında bu konuyu felsefe üzerinden tartışıyor. Felsefe mutluluk getirir mi? Felsefenin böyle … Read more

Birhan Keskin’den “Fakir Kene”; mutlu güneşler gönderen kitap | Emek Erez

Bazı kitaplar ve yazarlar sizi heyecanlandırır. Kitabın çıkacağını duyduğunuz an bir etkilenme hisseder ve beklemeye başlarsınız. Bilirsiniz ki o kitapla karşılaşmak size güzel duygular hissettirecektir. Okurken içinize ılık ılık yayılacaktır kelimeleri, bazen tüyleriniz diken diken olacak bazen de gözünüz siz fark etmeden doluverecektir. Ulus Baker bize şöyle bir Spinoza varsayımından bahseder: “Karşımızdaki birisinin, herhangi bir … Read more

Carl Einstein: Hiçlik ve gerçek dışından gelen umut | Emek Erez

Geçtiğimiz günlerde Encore Yayınları tarafından basılan, Carl Einstein’ın Bebuquin adlı romanı birçok anlamda üzerinde konuşmaya değer bir kitap. Ancak kitaba geçmeden önce Einstein’dan da biraz bahsetmek gerekiyor. Çünkü yazar hakkında edindiğimiz bilgiler romanı okurken bize pek çok ipucu veriyor. Bu anlamda kitabın önsözünde yazarla ilgili verilen ayrıntılar oldukça açıklayıcı ve yön verici olmuş. Einstein Almanya’da … Read more

Alain Badiou: “Mutlu olmak için dünyayı değiştirmek mi gerekir?” | Emek Erez

Mutlu olmak için ne yapmamız gerektiği sorusu kafamızı meşgul edip duruyor. Genel kanımız her anlamıyla sistem tarafından kuşatılmış olduğumuz, bütünün içerisinde kendimizin farkına varmakta bile zorlandığımız, her şeyin bu denli kötü gittiği “dünya” adı verilen bu yerde zaten mutlu olamayacağımız şeklinde. Bu kadar kötü olduğunu kabul ettiğimiz ancak yaşamaya da devam ettiğimiz bir ortamda Badiou … Read more

Dünyayla dertli yazarlarla, yaşama ve insana dair düşünüşler | Emek Erez

Gittikçe cümle kurmanın zorlaştığı bir dünyada ve coğrafyada yaşıyoruz. Ne yazsan bir şey olmayacak duygusu ister istemez dünyayla derdi olan, insandan çoğu zaman umudu kesmiş düşünürleri hatırlatıyor. İnsanların yıkım dönemlerinde bu tarz yazarları hatırlamasının nedeni sanırım biraz da yalnız olmadığını bilmek ve dünyanın nasıl bir yer olduğunu anımsamak. Elbette bu yazıda bahsetmeye çalışacağım yazarlar benim … Read more

Ursula K. Le Guin: Hayal gücüne inanmak ve gölgemizle yüzleşmek | Emek Erez

Bilim kurgu ve fantezi edebiyatın büyülü kalemi Ursula K. Le Guin. Hayal gücünün önemine inanmış, kendisi hakkında konuşmayı çok sevmeyen, büyüklerin dünyasının gerçekliğindense çocukların gerçekliğini öne çıkaran, kendimizin farkında olmamızı, fantezilerden ve ejderhalardan korkmamızı öğütleyen bilge bir yazar. Le Guin hakkında çok şey söylenebilecek bir isim onu daha yakından tanımamızı sağlayacak kitap ise: bence Metis’in … Read more

Emin Alper’den “Abluka” veya dünyanın ablukası | Emek Erez

Filmlerde işlenen konular tümüyle gerçekliği yansıtmasa da, insanların iç dünyalarına derinlemesine işler. Bu somut yaşamın kendisi gibi, iç dünyadaki dışa vurulamayan duygulanımlarının da çoğu zaman dile getirilmesidir. Bir başka ifade ile dile getirilebilen, görülebilenler, umutlar ve korkular gibi, görünmeyen yanlarında filmlerle görselleştirilmesi mümkün olur (İlbuğa, 2011: 127). Filmler bize böyle bir imkȃn sunar. Gerçek ya … Read more

Geç kapitalizme bir direnme biçimi: Uyku | Emek Erez

Kapitalizmin yaşamımızın her noktasında yer aldığı, neredeyse bedenimizin tüm noktalarına temas ettiği bir çağ durumunu yaşıyoruz. Bu sistem geliştirdiği yeni teknolojilerle, yaptığı deneylerle insan bedeninin doğasına aykırı pek çok uygulamayı da devreye sokmuş durumda. Geçtiğimiz haftalarda Metis tarafından basılan, Jonathan Crary’nin “7/24 Geç Kapitalizm ve Uykuların Sonu” adlı kitabı, geç kapitalist dönemde sistemin 7/24 nasıl … Read more

Virginia Woolf aforizmaları: “Bir kadın olarak ülkem tüm dünya” | Emek Erez

Aforizmaları çok derin duyguları kısaca felsefi biçimde ifade ettikleri için sevdiğimi düşünürüm. Doğrudur da belki, bir cümlelik aforizmayı okuduğunuzda üzerine sayfalarca yazabilir, dakikalarca konuşabilirsiniz. Virginia Woolf’un “Yalnızlık Ömür Boyu” adıyla Zeplin tarafından, Nil Sakman çevirisiyle basılan, aforizmaları da bahsettiğiniz gibi aslında. Woolf’un aforizmaları: İnsanın kendi varlığıyla, kadınlığıyla, erkekliğiyle, dünyanın durumuyla, yazma edimiyle ve yaşamla ilgili … Read more

Foucault: “Büyük Yabancı” – dil, delilik, edebiyat ve daha pek çok şey | Emek Erez

Michel Foucault’nun iyi bir okur olduğu bilinse de edebiyat üzerine çok fazla metni yok gibi görünüyor. Benim bildiğin direkt edebiyat ile ilgili metni Raymond Roussel üzerine yazdığı ve Türkçe’ye “Ölüm ve Labirent” adı ile kazandırılan kitabı. Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Metis tarafından basılan; “Büyük Yabancı: Dil Delilik ve Edebiyat Üstüne Konuşmalar” önemli bir metin. Kitap … Read more

Sanat ve hayat: Bir bilmece ilişkisi | Emek Erez

Sanat ve hayat arasında tartışmalı bir ilişki olduğu söylenebilir. Bu bazen bir arada bazen de karşıt bir ilişkidir. Ya da sorularla açıklayabiliriz durumu: Bu iki kelime yan yana mı ayrı mı? Birbirine zıt mı yoksa varlıkları birbirleriyle bağlantılı mı? Hayat sanatı besler mi? Sanat hayatın dışında nasıl var olur? Soruları arttırabiliriz. Bu iki kelime arasındaki … Read more

Cioran’ın gözyaşlarına ortak olmak | Emek Erez

E.M. Cioran’ın; “Göz Yaşları ve Azizler” adlı kitabı, İsmail Yerguz çevirisi ile Jaguar Kitap tarafından basıldı. Yazarın, “gözyaşlarının kaynağını” araştırdığı bu kitabı bize yine birçok gelgit yaşatıyor. Dünya içinde insanın, anlam krizinin iyice derinleştiği çağımızda, Cioran gibi düşünürleri okumak, hem kendimizle hem de dünyayla olan ilişkimizi sorgulamak için bir fırsat sunuyor. Bana göre Cioran, kendi … Read more