Sinemanın anlamları | Emek Erez

“Film açık bir sanattır. Zaman sanatçıların ve seyircilerin onu açmaları zamanıdır”[1] Sinema, on dokuzuncu yüzyıl sonunda fotoğraf, mekanik, optik ve bir dizi görüntülerin bilimsel üretimindeki ilerlemelerin bir sonucu olarak gelişti, ancak büyülü fener gösterileri ve fantazyamagoryalardan büyük ölçekteki panaroma, diyorama ve optik oyunculuklara, yüzlerce yıllık popüler eğlencelere dayanıyordu.[2] O günden bu güne sinema tarih içerisinde … Read more

Yeni Müziğin Felsefesini Okumak semineri başlıyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Bilgi Eğitimde, Yeni Müziğin Felsefesini Okumak adlı seminer 14 Mayıs’ta başlayacak. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenecek ve toplam 4 hafta sürecek seminer, Alman felsefeci ve müzikbilimci Theodor W. Adorno’nun ses getiren ‘Yeni Müziğin Felsefesi’ kitabından hareketle 20’nci yüzyılın iki önemli bestecisi Schönberg ve Stravinsky’nin etrafında Adorno’nun müzik … Read more

Düşünmeyi sevenlere bir var-yokuş öyküsü | Arzu Eylem

Andrey Platonov, Dönüş’te, “…anlamak gerekiyordu insanın varoluşu neyin nesiydi – ciddi bir şey miydi, yoksa şaka mıydı?” diye sorar. Peki, varlık nedir? Düşününce mi vardır insan ya da var olduğu için mi düşünür? Heidegger’ce sorarsak, düşündüğümüzü mü düşünürüz? Yoksa düşünce bir olay mıdır? Varoluş süreci düşünceyi fotosentezden ayırmaya başladığımız yerden mi doğar? İnsanı bitkiden ayıran … Read more

Birhan Keskin’den “Fakir Kene”; mutlu güneşler gönderen kitap | Emek Erez

Bazı kitaplar ve yazarlar sizi heyecanlandırır. Kitabın çıkacağını duyduğunuz an bir etkilenme hisseder ve beklemeye başlarsınız. Bilirsiniz ki o kitapla karşılaşmak size güzel duygular hissettirecektir. Okurken içinize ılık ılık yayılacaktır kelimeleri, bazen tüyleriniz diken diken olacak bazen de gözünüz siz fark etmeden doluverecektir. Ulus Baker bize şöyle bir Spinoza varsayımından bahseder: “Karşımızdaki birisinin, herhangi bir … Read more

Medyayı kirliye atmak | Tarhan Gürhan

Medyanın bugününü anlamak için geçmişine bakmak gerekir diye düşünüyorsanız, Kafka Yayınları’ndan “Walter Benjamin ve Medya” doğru tercih. Kitap Jaeho Kang’nın kaleminden çıkma. Çok ince motiflerle işlenmiş iyi bir başvuru kitabı olmuş. Paris’te sürgün hayatı yaşamış bir entellektüel olan Walter Benjamin’in medya üzerine görüşlerini irdeliyor. “Kitap Benjamin’in medya eleştirisini detaylı bir şekilde analiz edip parçaları yeniden … Read more

Walter Benjamin ve edebiyatta yanlılık (I) | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

İşçi sınıfının safını seçen yazar özerkliğini/bağımsızlığını yitirir Sanatta/Edebiyatta yanlılık tartışması açısından Walter Benjamin’in “Üretici Olarak Yazar”[1] adlı yazısını irdelemek ufuk açıcı olabilir. Benjamin’in bu yazısı, 27 Nisan 1934 tarihinde Paris Faşizm Araştırmaları Enstitüsü’nde yaptığı konuşmaya dayanır. Dolayısıyla, en önemli edebiyat filozoflarından biri olan Walter Benjamin’in bu yazıda geliştirdiği düşünce ve öne-sürümler, Avrupa’da faşizmin giderek egemenleştiği … Read more

Oyuncağın ölümü | Emek Erez

Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, söz bitiyor, cümleler yükleme bile varamıyor bazen, hep devrik kalıyor. Dün Suruç’ta yaşananlar da bizi yine yüklemsiz cümleler kurmaya zorluyor. Çünkü bir bitiş var. Yaşamın canice bitirilişi var. Ve bu son öyle bir son ki, öyle bir bitiş ki bu nedenle ifadesiz ve devrik. Nurdan Gürbilek “Sessizin Payı” adlı kitabında; … Read more

Sanatta/edebiyatta yanlılık-yansızlık sorunsalı | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Yazar kavramını irdelediğim yazı dizisini bitirdikten sonra sanat/edebiyat ‘yapıtı’ kavramını irdelemeyi düşünmüştüm. 03 Haziran 1963’te yaşamını yitiren Nazım Hikmet’in elli ikinci ölüm yıl dönümü nedeniyle, Türkiye’de bazı basın organlarında çıkan yazılar, beni sanatta veya edebiyatta yanlılık-yansızlık sorunsalına eğilmeye yöneltti. İlkin bir gerçeği vurgulamak isterim. Nazım Hikmet’in yanlı bir şair-yazardır. Türkçeyi şiirselleştiren ve şiiri toplumsallaştıran bu … Read more

Günter Grass: Özgeçmişi ve etkinliğiyle soruları kışkırtan yazar | Prof. Dr. Onur Bilge Kula

Bir yazar için yazmak korkunç bir azap olabilir mi? 2005’te Dünya Germanistler Kongresi sırasında Paris’te tanışma ve söyleşme fırsatı bulduğum ünlü yazar Günter Grass yaşamını yitirdi. Yazınsal yapıtlarıyla, entelektüel ve siyasal kişiliğiyle Almanya’nın savaş sonrası tarihinde seçkin bir yer edinen Günter Grass, yazmayı şöyle tanımlamıştır: “Yazmak korkunç bir azaptır. Kadın çelenkler önünde gerçekleşen yazar okumalarıysa … Read more

“Sessizin Payı”: Yazı neyi kurtarır? | Emek Erez

Nurdan Gürbilek, son kitabı Sessizin Payı’nda kendi deyimiyle patikalardan ilerleyerek; adalet, vicdan, merhamet, utanç ve son zamanlarda sıklıkla üzerinde durulan, kutuplaşma kavramını, edebiyat ve felsefe metinleri üzerinden okuyor. Yazar iki soru üzerinden yola çıkıyor. Birincisi: Sessizin (henüz konuşmayanın, konuşma imkȃnı olmayanın, artık konuşamayacak olanın) payına daima el konur. O el konulan payı geri alabilir miyiz? … Read more

Dünyaya karşı “durmak” ile meşhur bir şair; Ah Muhsin Ünlü | Emek Erez

Ah Muhsin Ünlü, Murat Menteş ile 2003 yılında yaptığı bir söyleşide; “kişi istekleriyle âlemin istekleri arasında kalmamalı” diyor. Bir yazarı, şairi ya da düşünürü anlama çabası içerisine girdiğinizde, sizi yakalayan bir cümle ararsınız. Sanırım Ah Muhsin Ünlü’yü anlama çabası için benim yakaladığım cümle bu oldu. Yazarların bir dert anlatma, toplumu dönüştürme, başka bir dünyayı mümkün … Read more

Yayınlama Özgürlüğü İzmir’de de konuşuldu

Edebiyat Haber’in de iştirakçilerinden olduğu, Türkiye Yayıncılar Birliği’nin yürüttüğü “Yayınlama Özgürlüğü Yolunda Projesi” yerellerde yapılan toplantılarla devam ediyor. İzmir’deki toplantıda bir araya gelen yayıncı, edebiyatçı, gazeteci ve hukukçular yayınlama özgürlüğü önündeki engelleri konuştular.  Toplantıda şair ve yazar Akif Kurtuluş, Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz ve Cumhuriyet Gazetesi’nin avukatlarından Tora Pekin yaptıkları konuşmalarda yayınevlerinin, edebiyatçıların ve … Read more