“Dünya Şairi Nazım Hikmet” konferansı 23 Kasım’da

Boğaziçi Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi, “Nâzım Hikmet Konferansları” kapsamında, kitapları 25 dile çevrilmiş, ulusal ve uluslararası birçok ödülün sahibi yazar Nedim Gürsel’i 23 Kasım’da ağırlayacak. Nedim Gürsel, Nâzım Hikmet’in poetikasını ayrıntılarıyla açıklayan ve ilk kez 1992 yılında kitaplaşan Dünya Şairi Nazım Hikmet adlı yapıtından yola çıkarak, Nâzım Hikmet’in şiirlerinde yenilik ve … Read more

İnsan/Üstüninsan: Bir komedyadan fazlası | Merve Gülşah Akgün

Bernard Shaw’un İnsan/Üstüninsan eseri, bir tiyatro metni olmanın ötesinde, içinde hem felsefi hem de sosyolojik anlamda birçok düşünceyi barındıran bir başyapıt olarak kabul edilebilir. Bugüne kadar hiç tiyatro metni okumamış bir insanı bile kolayca içine alacak, sürükleyici bir okuma hazzı yaşatacak bu metinde yazar, bir yandan geliştirdiği dram teorisinin en iyi örneklerinden birini yazmış, bir … Read more

Figen Şakacı: “Eşitlik anlayışının, iliğimize kadar işlediği bir toplumda yaşamak isterdim”

Söyleşi: Şule Tüzül Bitirgen. Bu coğrafyanın, ya da belki dünyanın bütün coğrafyalarının kız çocuklarından biri. Gülüşü, coşkusu, düşleri ve özlemleri kadar kederi ve yazgısı ile… Zaman zaman kahkahalar attırdı bana, zaman zaman boğazımı düğümledi. Nasıl da kendisinindi sözcükleri; ancak bir çocuğun saflığını taşıyacak kadar katıksız, doğal, doğrudan… Ve nasıl da akıllı sözcüklerdi; bir yetişkinin dillendirmeye … Read more

Yaşar Kemal’in son telefonu | Erdinç Akkoyunlu

İstanbul, 2014’ün Eylül’ü. Akşama kadar gazetedeki bilgisayarın ekranına ajanslardan düşen haberleri ve internet sitelerinin bol flashlı son dakikalarını takip ettikten sonra buğulanmış gözlerle etrafa bakarken, cep telefonumun sesini duydum. Başımı masamda bilgisayar ekranı ile klavyenin arasında duran telefona çevirdiğimde, ekranda beliren ‘Yaşar Kemal’ yazısını görünce de kendimi haber denizinde boğulmuş gibi hissettim: Otuz üç yıllık … Read more

Metin Köse: “Beni etkilemeyen bir olayı yazamam.”

Söyleşi: Gamze Erkmen Metin Köse tarafından yazılan Aç Kapıyı Ben Geldim,  geçtiğimiz Mayıs ayında Doğan Kitap etiketiyle yayımlandı. Mübadele yıllarının işlendiği romanda, Safranbolu’dan göçmek zorunda kalan ve Balkanlardan Anadolu topraklarına gönderilen insanlardan yola çıkılarak geçmiş ile bugün arasında bu anlamda bir bağ kuruluyor. Yazarın önceki eserlerine baktığımızda, toplumsal olaylara ilişkin yazmayı tercih ettiği görülüyor. Nitekim … Read more

Bilincin zaman ötesine yolculuğu | Özlem Narin Yılmaz

Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda’da, kadınların yazabilmeleri için iki şeye ihtiyaçları olduğunu söyler; yaşamlarını sürdürebilecek kadar para ve kendilerine ait bir oda. Bu iki şey 17. yüzyıl İngiltere’si için bir düş gibi görünüyordu. Bırakın kendilerine ait para ve odayı, kadınlar tek başlarına seyahat etme ve üniversiteye gitme özgürlüğünden bile yoksundular. Üniversite kütüphanelerine, bir erkeğin … Read more

Kentin döllediği öyküler | Gönül Kıvılcım

Masa başı işi, yazmak yani, edebiyat, boş sayfalar bizi büyüleyen, çağrışımlarımızın döküleceği kuyu olmak için bekleyen… Sabır işidir aynı zamanda. Didinirsiniz, didişirsiniz. Kendinize, ardıllarınıza, sizden önce gelenlere sorular sorarsınız bıkıp usanmadan. Sonra bir bakarsınız hepsi bir yap-bozun parçaları olmuş. Bir romanın çatısı kurulmuş, sorularınızı hayata geçirecek farklı karakterler yaratılmış, bir roman çıkmış gün ışığına. İletişim’den … Read more

Sanata sığınarak var olmanın öyküsü: Livaneli Kitabı | Aytekin Keskin

Sanat genel olarak güzellik ile ilgilidir. Sanatçı, anlatım aracını güzelleştirerek anlatmak istediğini yığınlara taşımak ister. Yazar, müzisyen, ressam veya heykeltraş, kendisi ve çevresi ile ilişkisini, üretim sürecini kendi içinde tamamladıktan sonra ürününü tüketiciye ulaştırmanın yollarını arar. Özünde her güzellik beğeni ile ilgili olduğu için üreticinin beğenisi, tüketicisi ile buluştuğunda anlam kazanır. Bu yönü ile sanat … Read more

Ne Tolstoy ne Dostoyevski: Tolstoyevski | Aytekin Yılmaz

Hapishanede kaldığım yıllarda en çok okuduğum romanlar Rus klasikleri idi. Yoğun okumalar sonucunda “Rus Klasikleri Üzerine” adlı bir de deneme yazısı yazdım. Hapiste yazıp dışarı çıkaramadığım yazılarımdan biri de buydu. Bir başka hapishaneye sevk sırasında hapishane yönetimi el koydu. Bütün çabalarıma rağmen geri alma şansım olmadı. Şöyle dönüp geriye baktığımda hapishane günlerine dair unutamadığım anılarımdan … Read more

Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazıları bir arada

Sevgi Soysal’ın oyun, makale ve yazılarından oluşan “Venüslü Kadınların Serüvenleri” İletişim Yayınları etiketiyle yayımlandı. Tanıtım bülteninden 1965 ila 1971 yılları arasını kapsayan bu dönem, aynı zamanda Soysal’ın 12 Mart’ı izleyen yıllarda yazarlık çizgisini belirleyecek olan siyasi ve feminist hattın da filizlendiği bir süreç. Yazar farklı edebi türlerde kaleme aldığı metinlerinde kadınlık meselesi, geleneklerin toplum üzerindeki … Read more

Romanınızı neyle alırsınız? | Selçuk Orhan

Basit kurgularda okur olay örgüsünün nasıl sonuçlanacağını merak eder. Daha doğrusu merak duymaya teşvik edilir. Tipik polisiyeleri akla getirelim: Katilin kim olduğu ya da komployu kimlerin düzenlediği gibi tek yönlü soruların yanıtlarını ararız. Yerleşik kanıya göre çözüm beklenmedik olmalıdır; hatta okur ne denli şaşırırsa, polisiye kurmaca o ölçüde başarılı kabul edilir. Günümüzde, hatta 2. Dünya … Read more

Funda Şenol Cantek: “Ankara iyi bir çalışma odası gibidir.”

Söyleşi: Can Öktemer Ankara genellikle sıkıcılık, grilik ve memur kenti yaftalamalarıyla kodlanır genellikle. Son zamanlarda Ankara’ya dair bu olumsuz algı az da olsa kırılmaya başlandı. Barış Bıçakçı, Emrah Serbes gibi yazarların popülerlik kazanmasıyla beraber Ankara’ya bir ilgi söz konusu. Bununla beraber, Ankara kent tarihine yönelik çalışmalarda da bir artış gözlenmekte. Bu çalışmalardan birisi de geçtiğimiz … Read more