Cemal Atay Genç’in “Poetikanın Hata-i Yolu: Kırklar Cemi ve Derrida” adlı deneme kitabı, Kaos Çocuk Parkı Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Şair, deneme yazarı, eleştirmen Cemal Atay Genç’in son deneme kitabı Poetikanın Hata-i Yolu: Kırklar Cemi ve Derrida raflardaki yerini aldı. Kitap, “Hata-i Yolu”, “Lahitteki Sözler”, “Poetikanın Sesi” ve “Menzil Arayışı” başlıklı dört temel bölümden oluşuyor.
“Yapılması gereken, kavramın kendisini ve o toplumdaki karşılığının kesiştiği ortak alanı bulmak ve onun üzerinden düşünmektir.” diyen Genç can, kırklar cemi, müsahiplik, el âlem gibi coğrafyaya içkin hale gelmiş, gündelik hayatta yer tutan Alevi düşüncesinin önemli kavramlarını, Derrida, Levinas, Hegel ve Heidegger gibi Batılı düşünürlerin konukseverlik, başkası gibi kavramları ile ruh, hakikat, varoluş ve ölüme dair düşünceleri üzerinden okumaya girişiyor. Sözgelimi, Heidegger’in kişinin varolabilmesi için ölümle yüzleşmesi gerektiği önermesini, Alevi düşüncesindeki “ölmeden önce ölmek” nosyonu üzerinden yorumlayarak çokluk birbirinin ötekisi olduğu varsayılan doğuyla batı, fizikle metafizik, teori ile pratik arasında köprüler kuruyor. Batı felsefesinin kavramsallığıyla yaşam pratiğine yabancılaştığı hususlarda, temellerini hayattan kaynaklı etkilere verilen tepkilerden, karşılaşılan sorunlara getirilen uygulamalı çözümlerden alan Alevi düşüncesini yardıma çağırıyor. Cemal Atay Genç, böylece gündelik hayatta işlevsiz kabul edilen felsefe ediminin aslında yaşam pratiğine ne ölçüde içkin olduğunu aşikâr kılıyor.
Düşünce tarihi boyunca fiziğin bittiği yerde metafiziğin başladığını ve ne şiirin/edebiyatın, ne de felsefenin metafizikten yalıtılabileceğini, aksine bu ikisinin birbirlerinin karşıtı olmaktan çok oluşun müşterek parçaları olarak birbirlerini beslediklerini öne süren yazar, Cahit Külebi, Melih Cevdet Anday, Metin Altıok, Yücel Kayıran gibi şairlerin, Oğuz Atay, Vüs’at O. Bener, Yusuf Atılgan gibi romancıların eserlerini bu biradalığa Jung ve Lacan gibi psikanalistlerin yaklaşımlarını da ekleyerek incelerken edebiyat eleştirisine disiplinlerarası bir zenginlik kazandırıyor.
Heidegger, evin fiziksel bir yapıdan öte “insanın dünyada ve varlıkta bulunma biçimi” olduğunu belirtir. Poetikanın Hata-i Yolu: Kırklar Cemi ve Derrida, insanın düşünce tarihinde yadsınamaz yer edinmiş varlık, ölüm, hakikat, özgürlük, öteki gibi kavramların Batı felsefesinin tekelinde olmadığının, bunların tüm insanlığın oluş ve yaşam pratiklerinde varolduğunun, kişinin dışında yalıtılmış değil, evinde içkin bulunduğunun altını çizerek okuru varlığın hudutlarında keşfe çağırıyor.
edebiyathaber.net (16 Mayıs 2019)