Uzun seneler ailesiyle birlikte Prag’da yaşayan Kadir Çevik, bu kitapla şehrin ruhuna sızmış, orada uzunca kalmış ve görüp hissettiklerinden büyükçe bir iz yaratmış. O ruhun izinde bir yabancı olarak var olmanın kaçınılmaz mukayeselerine girişmiş kimi zaman. Bu mukayeseler bazen toplumsal ve sosyal irdelemelere kadar uzanmış. Kimi zaman tarihine dokunmuş kalemi ve tarihin mistik-dini-siyasi yönleriyle; savaşlar ve işgaller gözlüğünde bugünü oluşturan temeli kurcalamış.
Elbette mekânlarına, kafelerine, ritüellerine, yaşam şekillerine doğru yönelmiş, ilgisi. İnsanlarını; bakış açıları, alışkanlıkları, doğa-köpek sevgileri, duaları, aldanışları, aldatışları, ticari anlayışları hatta ve hatta yolda yürüyüşlerine kadar, naif tanıklıklarla incelemiş.
Kitap boyunca şehrin turistik bir gezide mutlaka karşılaşılabilecek köprülerini, kokusunu ve dokusunu da anlatmış. Öte yandan şehirdeki yaşamın dayattıklarını, mecburiyetlerini; farklı kökenlerden gelen halkını, bakkalını, yol işçisini, yol kazısını, park yerlerini, binalarını, meydanlarını, özel günlerini ve sıra dışılıklarını meraklı gözlerle bir kamera gibi kaydetmiş ve bunları mizahi bir dille aktarmış. Aktarımlar arasında yazarlar, besteciler, kitaplar ve filmler de var. Adeta geçit töreni yapan oncası gündeme geldiği noktada okuru farklı açılardan selamlıyor.
Bu tanıklıklar gölgesinde ancak ve ancak orada yaşayan “dışarıdan” birinin rastlamasının ve fark etmesinin mümkün olabileceği görünür görünmezlikleri ele almış ve duygusal yorumlarla harmanlamış Kadir Çevik. Bölümler boyunca sadece bir günlük bir turun izinde, orada seneler boyunca geçen bütün zamanı-mekânı-etkileşimi, hem bir gezgin, hem bir yerli, hem bir yabancı edasıyla okura sunmuş.
Kitap asla bir turist rehberi niteliğinde değil, aile anıları da var içinde ve bu izlek güçlü bir şekilde hissediliyor. Hatta duygusal boyut katarken hikâyeleştirmeyi de güçlendiriyor. Belki tarih kısımları geçmişe meraklı olmayanlar açısından hayalde canlandırması zor pasajlar olabilir ama kitabın kurgusu okuru yormadan kolayca ilerliyor.
Hem selam var hem de veda. Şehirden ayrılan ve onunla hayatının önemli bir bölümünü paylaşmış bir beyaz yakalının -bir babanın-bir Türkiyelinin; var oluşuna koyduğu ve onu paylaştığı önemli bir im, Prag Zamanı.
Prag Zamanı’nın kolları yeni yolcularını bekliyor…
edebiyathaber.net (12 Mayıs 2022)