Rus edebiyatının güçlü kalemi Aleksandr Puşkin’in sekiz yılda tamamladığı, formu ve içeriğiyle mükemmel bir Rus klasiği olan Yevgeni Onegin, Can Yayınları etiketiyle kitapçılarda. Manzum-roman formundaki kitap, Puşkin’in akıcı anlatımının en iyi örneklerinden biri olmakla birlikte Rus yaşamını en çarpıcı şekilde betimleyen eserler arasında da gösteriliyor.
Modern Rus edebiyatının kurucularından Aleksandr Puşkin’in şiir-roman formundaki kitabı Yevgeni Onegin, Can Yayınları’ndan çıktı. Puşkin’in hayata bakışını, kendisinden sonra gelen yüzlerce romana esin kaynağı olacak bir üslupla anlattığı Yevgeni Onegin, karakterleri ve olay örgüsüyle Rus yaşamını gözler önüne seren en iyi eserlerden biri. Puşkin, 1823’te başlayıp 1831’de tamamladığı ve kendisinin de çok sevdiği bu manzum romanda, Petersburglu Onegin üzerinden masumiyet, aşk ve dostluğun trajik hikâyesini anlatıyor. Üstelik bunu birçok alana dair edebî ve felsefi saptamalar yaparak gerçekleştiriyor.
19. yüzyılın en önemli Rus romanlarından
Dostoyevski’nin hayranlığını; Gogol’ün yakın dostluğunu kazanmış bir yazar olarak Puşkin, bu manzum romanında Yevgeni Onegin adlı karakter üzerinden, döneminin aristokratik yaşam tarzını sürükleyici ve şiirsel bir dille anlatıyor. Günlük yaşama dair sundukları, derinlikli karakterleri ve zengin betimlemeleriyle 19. yüzyıl Rusya’sının toplumsal ve entelektüel yaşamı üzerine gerçekçi bir yansıma sunuyor. Puşkin’in temel eserlerinden ve en önemli Rus romanlarından biri olan Yevgeni Onegin, Can Yayınları etiketiyle raflarda yerini aldı.
ALEKSANDR PUŞKİN, 1799’da, Moskova’da, soylu bir ailede doğdu. Küçük yaşta Fransızca öğrendi ve Fransız edebiyatına büyük ilgi duymaya başladı. Aristokrat ailelerin çocuklarının gittiği yatılı bir okula yazdırıldı; burada dış dünya ve yakınlarıyla bağları kopunca şiire yöneldi. Lise yıllarında yazdığı gerçekçi şiirler sevilen şair Gavrila Derjavin’in dikkatini çekti. Liseden sonra Petersburg’a gidip dışişleri bakanlığında işe başladı. Ancak o dönem halkın beğenisini toplayıp gittikçe popülerleşen özgürlükçü şiirleri, Kafkasya’ya tayin edilmesine neden oldu ve Bahçesaray Çeşmesi ile Kafkas Esiri destanlarını o yıllarda yazdı. Kafkasya’dan döndüğünde, fikirleri nedeniyle başkente girmesi yasaklandı ve ailesinin sahip olduğu köye sürüldü. Sürgün yıllarında Yevgeni
Onegin’i yazmaya başladı. Rus halkının şiire Puşkin’le ilgi duymaya başladığı söylense de Maça Kızı, Yüzbaşının Kızı, Erzurum Yolculuğu gibi düzyazı eserleri de klasikler arasında yerlerini aldı. Modern Rus edebiyatının kurucusu olarak anılan Puşkin, büyük yazar Dostoyevski’nin hayranlığını kazandı; Gogol’le yakın bir dostluk kurdu; hatta Ölü Canlar’ı yazma fikrini Gogol’e onun öğütlediği söylendi. Bir düelloda aldığı yara nedeniyle 1837’de Petersburg yakınlarında öldü.