Rabarba Sinema Dergisi Tanpınar’ın Senaryoları özel sayısı yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Tanpınar’ın Nabizade Nazım’ın romanı “Zehra”yı uyarladığı “İki Sevgi Arasında”, kendi romanı “Sahnenin Dışındakiler”i uyarladığı “İki Ateş Arasında” ve orijinal bir polisiye hikaye olan “Yüzük” senaryoları ve Tanpınar’ın Sergei M. Eisenstein, Charles Chaplin, Ingmar Bergman, Jean-Luc Godard gibi önemli yönetmenlerin filmlerine dair yorum ve eleştirileri Rabarba’nın özel sayısında yer alıyor.
Her ay bir dosya konusu ile okurlarına yepyeni ufuklar açmayı hedefleyen Rabarba ekibi Ekim ayında özel bir dosya ile okurlarının karşısına çıkıyor. Yıllardır İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü’nde bekleyen Tanpınar’ın terekesinin Handan İnci ve ekibinin çabalarıyla okunmasının ve dijital ortamlara aktarılmasının ardından biz sinema yazarlarını da sevindiren bir haber ile karşılaştık. Arşivlerde Tanpınar’ın daha önce hiç bilinmeyen senaryo çalışmaları ve sinema yazıları da mevcuttu. Bu gelişmeler üzerine çok değerli bir romancı, şair, edebiyat tarihçisi ve kültür adamı olan Tanpınar’ın sinema ile olan ilişkisini dosyalaştırmayı kendimize görev edindik.
Tanpınar sadece bir yazar olarak değil, aynı zamanda bir seyirci olarak da sinemaya ilgi duyan, sinema üzerine düşünmüş bir entelektüel. Bu nedenle dosyayı şekillendirirken üç temel izlek üzerinden hareket ettik. Birinci uğrak noktamız, Tanpınar’ın defterlerinden, günlüklerinden, notlarından derlenmiş yazılarından hareketle onun sinemayı okuyuş biçimini anlamaya çalışmak oldu. Bu noktada Tanpınar’ın özgün bir film okuma biçimi olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü dönemin en ünlü filmlerine getirdiği keskin eleştiriler ve o döneme kadar kült addedilen filmlerin zayıf yanlarını, propagandaya kapı açan anlatılarını kendine has bir üslupla dile getirmesi bu yorumu yapmamıza olanak tanıyor. İkinci uğrağımız Tanpınar’ın senaryo deneyimlerinin izini sürmek oldu. Üçüncü uğrak noktamız ise Tanpınar külliyatının ontolojik temelleri. Tabii ki birkaç yazıyla analiz edilebilecek bir uğrak olmadığının farkındayız bu noktanın, ama en azından sinemaya kapı aralayacak bir yön olduğunu düşündüğümüz Tanpınar’ın zaman anlayışını ana hatlarıyla ele almaya çalıştık.
Tanpınar’ın Senaryoları başlığıyla yayınladığımız dosyamızda daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış yazılar okuyacak ve Tanpınar’ın senaryo çalışmasının yer aldığı kendi el yazısından orijinal belgelere tanıklık edeceksiniz. Tanpınar’ın arşivinden çıkan senaryo taslaklarının ilki, ilk romancılarımızdan Nabizade Nazım’ın Zehra romanının uyarlamasına ait. Bu romanı “İki Sevgi Arasında” adıyla senaryolaştırmak istemiştir Tanpınar. Tanpınar’ın üzerinde çalıştığı ikinci senaryo orijinal bir hikayedir. Tanpınar’ın senaryoları üzerine arşivlerde kapsamlı bir çalışma yürüten Handan İnci şöyle der: “Günlüğünün 21 Kasım 1961 tarihli sayfasından Tanpınar’a polisiye bir senaryo sipariş edildiğini öğreniyoruz. Bunun üzerine, yazar daha önce başladığı bir taslağı geliştirmeyi düşünür. Bu senaryo, arşivindeki notlar arasında eksik bir halde bulunan “Yüzük”tür.” Handan İnci Hoca’nın, arşivden çıkan senaryolar ve “Yüzük”ün senaryo taslağı üzerine kapsamlı bir makalesini dergimizde okuyabilirsiniz. Yine Tanpınar’ın Sahnenin Dışındakiler romanından sinemaya aktarmak istediği ve “İki Ateş Arasında” adıyla senaryolaştırdığı 90’lı yıllarda kitap olarak da basılmış senaryosu üzerine Derviş Zaim’in tespitleri de dosyamızdaki yerini aldı.
Tanpınar’ın sinema ile olan uğraşı senaryo yazarlığı ile sınırlı değildir. Aynı zamanda iyi bir seyirci de olan Tanpınar’ın günlükleri ve notları arasında; Sergei M. Eisenstein, Charles Chaplin, Ingmar Bergman, Jean-Luc Godard gibi ünlü yönetmenlerin filmleri hakkında yorumlar ve eleştiriler de mevcuttur.
Sinemanın felsefesi üzerine de düşünen Tanpınar’ın sinemaya dair şu an elde olan tüm notları ve yazıları, bunlar hakkındaki tartışmaları ve değerlendirmeleri, Handan İnci, Mehmet Samsakçı, Derviş Zaim, Fatih Özgüven, Tomris Giritlioğlu, Murat Gülsoy ve Beşir Ayvazoğlu gibi yazar ve sinemacıların perspektifinden okuyabilirsiniz.
Tanpınar, külliyatı henüz hak ettiği miktarda üzerine araştırma yapılmamış ve zihin haritası tam anlaşılmamış entelektüellerimizdendir. Tanpınar kumaşının hakim olduğu bir edebiyat ve sinema iklimi yaratmak, bugün özlenen kaliteli ve özgün kültür üretimini sağlamak açısından temel uğraş alanlarımızdan biri olmalıdır. Bu ayki dosya konumuzu bu temennilerle ilginize sunuyor ve keyifli, bir o kadar da merak uyandıran bir okuma deneyimi gerçekleştirmenizi umuyoruz.
edebiyathaber.net (16 Ekim 2017)