Tüm zamanların en iyi bilim kurgu yazarlarından biri olan Ray Bradbury, geçtiğimiz günlerde, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Roman ve kısa öykü yazarı olan Bradbury, kariyeri boyunca 500’den fazla eser sundu. Bradbury’nin birçok eseri tiyatroya uyarlanırken, belki de en ünlü çalışması olan Fahrenheit 451, 1966’da sinemaya uyarlanan ilk kitabı oldu.
Bradbury, yazarlığının yanında beyaz perde ve televizyonda da çalışmalar yaptı. 1956 yılında “Moby-Dick” filminin çekiminde yönetmen John Huston’a yardım etti. “The Twilight Zone” ve “Alfred Hitchcock Presents” gibi antoloji programlarının TV’ye uyarlanmasında rol oynadı. ABD’li yazar, 1985-1992 yılları arasında ise HBO kablolu TV kanalında kendi antoloji programı olan “The Ray Bradbury Theater”ı sundu.
Indiana Üniversitesi’nde akademisyen olan ve aynı zamanda Ray Bradbury Çalışmaları Merkezi’nin eski yöneticilerinden William Tauponce, “Bradbury, zaman yolculuğu, robotlar, uzay keşfi gibi bilim kurgu öğelerini çok daha anlamlı kılarak, onları genel okuyucuya çok daha detaylı ve duygusal bir yaklaşımla sunabilen biriydi” dedi.
Pulitzer Ödüllü yazar, birçok eserinde teknoloji ve modern hayatın kesişimi üzerinde durmuş ve üstün hayal gücüyle bu birlikteliği zenginleştirmişti. Aynı zamanda, teknolojinin, özellikle televizyonun insan hayatına getirebileceği olumsuz değişikliklere her zaman dikkat çekmişti. Washington Post yazarı Hayley Tsukayama, Bradbury’nin on yıllarca önce gerçekleşeceğini öngördüğü dijital teknoloji ürünleri ve kavramlarını sıraladı:
1. Kulaklık
Fahrenheit 451 adlı eserinde, Bradbury bahsettiği toplumdaki insanların “deniz kabukları” ve “küçük radyolar” kullandıklarından bahseder. Her iki cihazı anlatımı, günümüzün Bluetooth teknolojisiyle çok yakından uyuşuyor.
2. Düz ekran televizyonlar
Fahrenheit 451 eserindeki fütürist toplum, aynı zamanda büyük ve düz ‘görüntü ekranları’ kullanıyordu. Bradbury’nin öykülerinde dev ekranlar genelde tüm bir duvarı kaplıyordu.
3. “Duvar”
Bradbury’nin bahsettiği bu duvarlar aslında insanların dijital arkadaşlarıyla nasıl temas kurduklarını anlatmıştı. Bahsettiği terimler, yıllar sonra insanların arkadaşlarıyla mesajlaştıkları dijital platform Facebook için kullanıldı.
4. Sosyal izolasyon
Bradbury, eserlerinde önemli bir kavramı öne çıkarmıştı: Etrafımızı saran hayatın değil ancak bizi kuşatan ekranların getirdiği yalnızlık. Roman kahramanı Leonard Mead’in konu edildiği “Son Yaya” adlı kitabı buna bir örnektir. Mead, yürüyüş yapmak ve aynı zamanda televizyon sahibi olmamak suçlarından tutuklanır. Teknolojinin getireceği korkudan bahseden sayısız kitabın çok öncesinde, Bradbury televizyonun dünyayı nasıl değiştireceğinden bahsetmiştir.
Bu paragrafında, televizyon izleyen bir mahalleyi bir mezarlıkla karşılaştırır:
“O, karanlık pencereleri olan kulübe ve evleri görebiliyordu. Pencerelerin arkasından, ateşböceklerinin çıkarabileceği en zayıf ışığa benzer bir aydınlığın belirdiği bu evlere doğru yürümek, bir mezarlığa yürümekten farksızdı. Henüz geceye karşı çekilmemiş bir perdenin bulunduğu iç duvarlarda aniden gri hayaletlerin belirdiği görülüyor veya mezara benzeyen bir evin penceresinden fısıltı ve mırıltılar duyuluyordu.”
5. Sürücüsüz arabalar
Bradbury’nin “Son Yaya” adlı eseri, kendi kendine düşünen ve roman kahramanını yakalayarak onu bir akıl hastanesine atan arabadan bahseder. Henüz Bradbury’nin bahsettiği kadar gelişmiş ve kurnaz olmasalar da, Google’ın geliştirdiği sürücüsüz araba geçtiğimiz ay Nevada eyaletinde ehliyet almayı başardı.
6. Giderek artan elektronik gözetim
Bradbury, eserlerinde teknolojiyle güçlenen denetlemenin nasıl “kötü muamele” unsuru olabileceğinden bahsetmişti. Yazar, bu görüşünü televizyonun gelişmiş ülkelerin büyük şehirlerinde yaygınlaşmasından önce belirtmişti.
7. Sansasyonel, ciddiyetsiz haberler
Bradbury, Fahrenheit 451 adlı eserinde basının haber yapma şeklini eleştirmişti. Bradbury, sabit ve sansasyonel haberlere hiçbir zaman hoş bakmadı.
8. ATM’ler
Bradbury, öykülerinde bankamatiklere çok benzeyen ‘otomatik vezne makinelerinden” de bahsetmişti.
9. Yapay Zeka (AI)
Bradbury, birçok öyküsünde yapay zekayı ele almış ve yapay zekada gerçekleştirilecek felsefi ilerlemelerin bir gün hisseden, duygulara sahip olan makinelerin üretilmesini sağlayabileceğini öne sürmüştü.
10. E-kitaplar
Kitaplar henüz yasaklanmadı! Ancak matbaalardan çıkan ‘eski’ kitapları okumak da eskisi kadar yaygın değil. Bradbury, ‘gerçek, fiziksel’ kitapları seven bir yazardı. Bir keresinde, dijital kitapların, “burnuna yanan benzin kokusu gibi geldiğini” söylemişti. Ancak yeni sözleşmelerin e-kitaplar üzerinden yapılmak istenmesi nedeniyle bazı eserlerinin dijital olarak yayımlanmasına izin verdi. Guardian gazetesi, Bradbury’nin anısına, Fahtenheit 451’in Kasım 2012’ye kadar dijital olarak yayımlanmayacağını duyurdu.
Kaynak: yenimedyaduzeni.com (14 Haziran 2012)