Severek okuduğum rengârenk çocuk kitaplarından bahsetmeye devam ediyorum.
Fenerköy Öyküleri dizisi /Ayşe Gülay Hakyemez / Altın Kitaplar
Fenerköy hem karlı, hem çikolatalı hem de vanilyalı. Burnuma harika kokular, saçlarıma kar taneleri, içime umut doldu.
Bir yandan şef Suna ile pasta yaparken diğer yandan kar tanesinin macerasına tanık oluyoruz. Bakalım kahramanlarımız buluşacak mı?
Kitap Canan Barış’ın rengârenk resimleriyle parlıyor, canlanıyor.
Sevgi dolmak isteyenlere…
Yazardan öğrendiğime göre bu ilk kitabını şef kızı Suna için yazmış.
Yağmur damlası olsan bir renge bürünmek ister miydin? Belki kırmızı belki de sarı…
Arkadaşı rüzgar ile birlikte rengini ararken bakalım damla nereye varacak…
Yine sevgi dolu bir kitap.
Resimleri de capcanlı ve sıcacık.
Fenerköy’de bu kez denizi, tekneleri ve sahili keşfeden iki arkadaşın macerası var.
Yine neşeli, eğlenceli, heyecanlı bir öykü.
Fenerköy Öyküleri dizisi bu kitapla sona erdi. Umarım devamı gelir.
Resimleri bu sefer de rengârenk ve iç ısıtıyor.
Sıkı Dostlar / Linda Sarah / Redhouse Kidz
3 arkadaş 2 arkadaştan iyi midir? Kahramanlarımız için cevap değişken.
Dostuna sıkı sıkı tutunurken başkasına yer kalabilir mi?
Arkadaşlık dengeleri üzerine eğlenceli bir öykü.
Benji Davies’in resimleri harika. Oğuzhan Aydın’ın çevirisi akıcı.
Ağaçların Yetiştiği Bina / Kang-mi Yoon / Koç Üniversitesi Çocuk
Dışarı çıkamıyorsan hayallerini çizebilirsin.
Binalarla dolu şehirden sıkıldığında kendi çiçek açan evini tasarlayabilirsin. Onu ağaçlarla donatabilirsin.
Tam bir şifa kaynağı bu kitap. Hele de pandemiden bunalanlara.
Kang-mi Yoon’un çizimleri şahane, anlatımı sade. Nan-a Lee’nin çevirisi akıcı. 6 yaşındaki yeğenimle uzun uzun inceledik, hayran kaldık.
Sonundaki açılan sayfada dev bir sürpriz var.
Keşke tel zımbalı yerine sırtlı olsaydı. Kitabın kalitesi ve dayanıklılığı artardı.
Her yaştan hayalpereste…
Küçük Deve Kaşmira / Tanşıl Kılıç / Final Kültür Sanat
Çölde yaşayan Kaşmira Ay ile birlikte Güneş’i, bilmediği yerleri ve doğanın işleyişini keşfediyor.
Yeğenimle okurken geldik şu satırlara:
“Merak etti, bütün gün sıcak, sarı kumlar ayağının altından akıp giderken tüylerini yakan Güneş neredeydi şimdi?”
Bizimki cevap verdi: “Uzaydaa.”
Yazarın şiirsel anlatımı gecenin ve çölün büyüsünü ortaya çıkarıyor.
Keşke büyük boyutlu olsaydı da Nesibe Çelebi’nin güzelim resimlerinin tadına daha iyi varabilseydik. Bu ilk okuma kitapları neden küçücük oluyor bilmiyorum. Sadece 1. ve 2. sınıflarla sınırlanmamalı bence. 4+ büyük resimli öykü olmalı bu sıcacık kitap.
Gaye Dinçel – edebiyathaber.net (18 Şubat 2021)
