Robotları da Yeneceğiz Elbet! | Sevim Şentürk

Ağustos 24, 2024

Robotları da Yeneceğiz Elbet! | Sevim Şentürk

Hani bazı yazarlar için “Ne yazsa okurum.” dediğiniz olur. İşte, Hüseyin Keleş de benim için çocuk edebiyatında böyle isimlerin başında geliyor. Özellikle sporla alakalı yazdığı kitaplar, bu alanda yaptığı konuşmalar gençler için önemli. Yazarın hayatı da metinleri gibi ya da metinleri de hayatı gibi interaktif. Bu çok çalışkan, çok üretken yazar, bu kez de Robotları Yendiğimiz Gün ile çıkageldi. Hikâye; tam da bugünün sesini topluyor: Ziya ve arkadaşları için sıradan bir bilim yarışması, inanılmaz bir maceraya dönüşür. Voleybol oynayan bir robot yapmaya çalışırlarken beklenmedik bir şey olur. İcat ettikleri robot canlanır ve okullarını ele geçirmeye kalkar. Kurgunun bundan sonrası bu beş kafadar öğrencinin tehlikeyi durdurmasının yolculuğu ve bu macerada başlarından geçenler.

Voleybol Oynayan Robot!

Selin Öztürk’ün çizgileriyle renklenen kitap; “Birkaç saat sonra hayatımızı değiştirecek olan olaydan habersiz bir şekilde, bilim odasında uyuyakalmıştık. Çok üzgündük. İcadımızla bilim ödüllerini toplamayı hayal ederken kendimizi oyuncaklarımızı toplarken bulmuştuk. Bilim ödülleri yerine oyuncak robotları toplamak hiç de heyecan verici değildi. Yani sizin anlayacağınız her şey bitmiş gibiydi. Ta ki üzerime bir robotun gölgesi düşene kadar.” cümleleriyle start veriyor. Kerim, Melek, Ziya, Yalçın ve Ceyda’nın hayatını değiştirecek o derste Sevilay Öğretmen bir duyuru yapar. Müsabakaya katılacak olan bu beş arkadaş kısa bir fikir alışverişinin ardından en iyi bildikleri ve en çok sevdikleri voleybolu masanın üstüne getirirler. Ve voleybol oynayan bir robot yapma fikrinde anlaşmaya varırlar.

Cezerî’ye Selam, Mekanik Üretime Devam

Yazar, böylesi bir deneyim sürecini inşa ederken; mekanik alanda eser veren ve 13. yüzyılda yaşamış İslam bilgini el-Cezerî’yi anarak oldukça yerinde bir gönderme yapıyor. Hadi biz de yeri gelmişken hatırlatalım o zaman: Cezerî’nin aletleri yer çekimi kuvvetiyle çalışır ve bu kuvvet düşürülen bir ağırlık, boşalan bir kaptaki şamandıra veya batan bir cisimle elde edilir. Cezerî, kullandığı makine parçalarını ve imal usullerini de en ince ayrıntılarına kadar tanımlamıştır. Büyük bir kısmı bugünkü Avrupa mühendislik terminolojisine giren makine parçaları üzerine yaptığı çalışmaların en önemlileri şunlar: Konik vanalar, kapalı kum kutularında pirinç ve bakır döküm, tekerleklerin balansı, ahşap şablon kullanılması, aletlerin kâğıttan maketlerinin yapılması, su akıtan savakların ayar edilmesi, çarpılmayı en aza indirmek için ahşabın tabakalar hâlinde kullanılması, gerçek anlamda emme borusunun kullanılması, suyunu belli bir zaman aralığıyla boşaltan kaplar ve daire sektörü dişliler. Bunlardan bir kısmının yüzyıllar sonra Avrupa’da âdeta yeniden keşfedildiği bilinen tarihî bir gerçek dedikten sonra yeniden kitaba dönelim.

Gerçek Duygular, Makinadan Güçlüdür!

Ekip; perşembe günü okulun bilim odasında toplanır. Yalçın ve Kerim, evlerindeki pilli robotları getirmişlerdir. İç aksamı incelemek için böyle bir karar almışlardır. Uzun tetkikten sonra işin en zorlu kısmının voleybolcu robota yeteneklerini yüklemek olduğuna karar verilir. Buna göre; modellenecek robotun parçaları bilgisayardan bulunacak, bilim odasındaki üç boyutlu yazıcıyla bu modelin malzemeleri üretilecek, malzemeler kesip biçerek hazırlanacak, montajdan önce boyama işi tamamlanacak, montaj ve kumanda bağlantıları yapılacaktır. Her şey rayında ve yolunda ilerlerken, bir şey hem de hayatî bir şey unutulur: geri geri yürüme ve geri geri koşma yeteneği. İşte, bu heyecanın bir an bile düşmediği hikâye böyle devam ediyor. Gerçek duyguların makineleşen dünyada mekaniği de alt edecek sahici güç olduğunu görüyorsunuz. Kitabın finali ise oldukça klas bir sahneyle bitiyor dedikten sonra 6-10 yaş arası için tasarlanan Robotları Yendiğimiz Gün’ü tavsiye ederek biz de yazımızı bitirelim.

edebiyathaber.net (24 Ağustos 2024)

Yorum yapın