Yeni bir kitap almak için kitapçıya girdiğimiz anda ‘’Yeni Çıkanlar’’ rafında illüstrasyonunu Şule Yılmaz’ın yaptığı, içimizi ısıtan kapağıyla “Roma’da Biz Olsak’’ romanı dikkatimizi çekiyor. Cenevre Yayınları’ndan çıkan “Roma’da Biz Olsak’’ Handan Yiğit’in ilk romanı.
Roman, birbirini çok seven iki kuzenden birinin kanser hastalığına yakalanıp, omuz omuza vererek bu illet hastalığın pençesinden nasıl kurtulacakları düşüncesi ile başlıyor. Ama iki kuzen, bu amansız hastalık karşısında güçlü durarak hastalığı yeneceklerine yürekten inanıyor. Hatta öyle ki tedavi bittikten sonra hastaneden çıkacakları günü iple çekmeye başlıyorlar bile… Çünkü zorlu süreçte görmeyi çok istedikleri İtalya’ya gitme hayali kuruyorlar. Ve inandıkları gibi de oluyor; bu hastalığın karşısında dimdik durup, uzun bir tedavi sürecinin ardından kansere elveda deyip, İtalya’ya gitmek için hazırlıklar başlıyor…
Artık hayal ettikleri gün geliyor ve İtalya yolculuğu için havaalanının yolu tutuluyor. Kuzenlerin, havaalanına gidip, bekleme salonunda yine kendileri gibi İtalya’ya tatile giden Demir adında bir kardiyolog ile tartışmaları ise romanının ana konusunun başlangıcı oluyor. İlk başlarda okuruna kanser hastalığını ele alacakmış izlenimi veren roman, bu tartışma ile birçok tesadüfün yaşandığı olaylar ile okura sayfalarını çevirtiyor. Ve bu olaylar da bir aşk hikâyesi çemberinde dönüyor.
Olaylar ise çok farklı mekânlarda geçiyor. Handan Yiğit, olayların geçtiği mekânları; tarihi ve doğal yapısı hakkında detaylı bir biçimde betimleyerek okuruna bu yerlerde geziyormuş hissi veriyor. Özellikle Roma’yı, Roma’nın tarihi dokusunu merak eden okurlar, yazarın kaleminden çıkan bir roman kahramanıymış gibi bu aşk şehrinin sokakları arasında gezebiliyor.
“Roma’da Biz Olsak’’ kanser hastalığı ile başlayıp bir aşk hikâyesi etrafında yoğunlaşan bir roman olsa bile Handan Yiğit, kanser hastalarını unutmuyor ve kitabın gelirinden kendi payına düşen kısmıyla “Kanserle Dans Derneği’’nin belirleyeceği, bu amansız hastalık ile mücadele eden bir kişiye hayallerine kavuşabilmesi için destek oluyor.
Melih Yıldız – edebiyathaber.net (18 Ekim 2017)