Ruhi Türkyılmaz Sanatevi Şiir Ödülü sahibini buldu

Nisan 30, 2018

Ruhi Türkyılmaz Sanatevi Şiir Ödülü sahibini buldu

2018 Ruhi Türkyılmaz Sanatevi Şiir Ödülü’ne Metin Göz’ün “Taşta Su” adlı dosyası değer görüldü.

Yazın alanında değişik türlerde pek çok yapıtı bulunan, elli altı yıldır kültür-sanat dünyasının zenginleşmesine ürünleriyle katkıda bulunan, sanat yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği Almanya’da oluşturduğu yazınsal birikimlerini bu alana gönül verenlerle paylaşıp yapıtlara dönüştüren şair-yazar Ruhi Türkyılmaz adına yapılan yarışmanın bu yıl sekizincisi düzenlendi (Bundan önceki 7 ödül Kıyı-Ruhi Türkyılmaz Şiir Ödülü olarak verilmişti).

Ayşe Keskin, Emel İrtem, Haşim Hüsrevşahi, Ömer Turan ve Şeref Bilsel’den oluşan Seçici Kurul; Metin Göz’ün “Taşta Su” adlı dosyasını, çağdaş bir dünya görüşü, çağdaş şiirin gerektirdiği estetik ve dil bilinci bağlamında değerlendirerek ödüle değer buldu.

Ödül töreni, 12 Mayıs 2018 Cumartesi günü saat 17:00’de Trabzon Ruhi Türkyılmaz Sanatevi’nde gerçekleştirilecek.

Metin Göz

1956’da Konya’da doğdu. 1982’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Çeşitli reklam ajanslarında reklam yazarlığı yaptıktan sonra emekli oldu.

1986-1993 arası, 2006 ve 2009 yıllarında Adam Sanat, Argos, Gösteri, Şiir Atı, Hokka, Sombahar, Varlık, Şiir Ülkesi, Öteki-siz ve Gölgeler Galerisi adlı dergilerde metin ve şiirleri yayımlandı. 1991’de Sim ve Delta, 2000’de Kopar Palamarı, Bay Palomar!, 2007’de Revan, 2013’te Süpürge-Kadın Destanı adlı kitapları okur önüne çıktı.

Sim ve Delta adlı dosyasıyla 1991’de Cemal Süreya Özendirme Ödülü’nü, Süpürge-Kadın Destanı ile 2013’te III. Turgut Uyar Şiir Ödülü Birinciliği’ni, Taşta Su adlı dosyasıyla bu yılki Ruhi Türkyılmaz Sanatevi Şiir Ödülü’nü kazandı.

Üç öyküsü yayımlanmaya değer görülerek farklı derlemelere alındı. Kırlangıçlara Bach Dinletmek adlı öykü kitabıysa yayımlanmayı beklemekte.

iyisi mi

bana bir bardak süt ver, yağmur da yağsın ince

çatıdaki sincap sanayım seni, oluklardan

toprağa karışan misafir su

kanlı bir cenin hazırlık yapıyordur şimdi, bir yerlerde

bir kadın sebepsiz ve yaşlı, boğazlanıyordur

bütün bunlar karmaşık bir romana girince

yerli yerini bulur, bana bir bardağın yere düşüşünü

ve bir de çıkan sesleri ver, dışarıdan

göründüğü gibi değil hayat, kelimeler o cümlenin

noktasından sonra umarsız kalıyordur

geldim-işte’lere bakıyorum da hepsi

ayrı ayrı şiirlerden bir şiire akıyordur

bütün bunlar içgüveysinden hallice

rind, derviş, kalender, go oyuncusu

kare as işte, masa da masaymış, edip de edip

sen bana dirençlerden direnç beğen, bir kalede

mahsur kalmanın trajedisini yaşat

ya da bir bardak sıcak süt ver sadece

 

sevişenlerin çağıltısı toprağın humusu

olacak, kaçış yok, yazgı böyle birşey

sen ey, şehirlerin iştahında sindirilirken

acemice bir fondöten, göz kendini tam gösterecekken

dikkatleri üzerine çeken bir rimel

bir gölge hiç de bunlara ihtiyaç duymuyordur

 

sen iyisi mi bana bir bardak süt ver

şurada kıvrılayım sıkıcı romanlardan ırak

alışılmış şeylerle birbirini eksiltirken kadınlarla erkekler

gidiyorum’lardan el sallayayım

Metin Göz

edebiyathaber.net (30 Nisan 2018)

Yorum yapın