Ebu Abdurrahman es-Sülemî’nin “Ruhun Hastalıkları ve Çareleri” adlı kitabı, Cemal Aydın çevirisiyle Timaş Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Manevî gelişime inanan ve bu yolda çaba gösteren kişi, bu dünyadaki huzuru ve ahiretteki sonsuz saadeti niyaz eder. Bu yönde çabalayan insan ise bu tekâmül süreci neticesinde dupduru bir gönle, teskin olmuş bir kalbe ve dingin bir ruha sahip olmalıdır.
Ruhun Hastalıkları ve Çareleri, 10. yüzyıl mutasavvıflarından, kendinden sonra eser veren birçok âlime ilham olan ve Kuşeyrî gibi büyük isimleri yetiştiren Ebu Abdurrahman es-Sülemî’nin inananların her iki dünyada da gerçek anlamda mutluluğu kazanma yolunda gözetebilecekleri yol ve yordamları gösteren referans bir eseri, bir nevî sufi psikolojisi el kitabıdır.
Efendimiz Aleyhisselam’ın, “Kendini bilen Rabbini bilir!” hadisinden yola çıkan eser, kendini gerçekten bilmek isteyene, insanın ruh hallerini bütün yönleriyle göstermek amacındadır ve insan ruhuna temiz bir ayna tutmayı hedefler. Kişinin benliğini, egosunu, nefsinin dalgalanmalarını bütün çıplaklığıyla gözlerinin önüne sermeye çalışır. Kişinin sadece ruhsal rahatsızlıklarını görmesini sağlamaya çalışmakla kalmaz, her iki cihanda dingin bir hayatı olsun isteyenlere, uygulaması çok kolay reçeteler de sunar.
Bu Kitap Neden Önemli?
Kitap, kişisel gelişimde sufi psikolojisi üzerine çalışan psikologlar, akademisyenler ve öğrenciler açısından oldukça önemlidir. Ebu Abdurrahman es-Sülemî, 10. yüzyıl, yani tasavvuf tarihinin erken dönem mutasavvıflarından olması hasebiyle günümüze kadar gelmiş birçok tasavvuf ve manevî gelişim ekolünün temellerini atmış ve Kuşeyrî gibi birçok âlimi yetiştirmiştir. Bu nedenle kitap, akademik çevrelerde referans alınan bir eserdir.
Ayrıca Sülemî, Süleyman Uludağ gibi alanında bilinen tasavvuf ve tasavvuf tarihi profesörlerince derslerde ve çalışmalarında oldukça fazla referans verilen bir isimdir.
Bunun yanında kitap; sade dili, anlatımı, yoğun muhtevası fakat ince hacmi ile manevî gelişime önem veren ve mutluluğu kazanma yolunda tasavvufî bir bakış açısına sahip olup kendini bu geleneğe ait hisseden genç ve yetişkin okuyucu kitlesini dili ve üslubuyla kucaklayıcı bir niteliktedir. Sufi psikolojisinin özellikle son yıllarda kişisel gelişimde yükselen bir trend olduğu düşünüldüğünde kitap, oldukça dikkat çeken referans bir eserdir.
Yazar Hakkında
Ebu Abdurrahman es-Sülemî (942-1021), Horasan’da yetişen evliyanın büyüklerindendir. Fıkıh, tefsir, hadis, lügat âlimi olmakla birlikte evliyanın büyüklerinden Ebu Amr-ı Nüceyd’in torunudur. Dedesinin yanında küçük yaşta ilim öğrenmeye başlamıştır.
Zamanında bulunan evliyanın imamı olduğu bilir. Bütün ilimlerde âlim, hadis ilminde hafız olup tasavvufun inceliklerine hakkıyla vâkıftır. Bu yolun büyüklerinin hallerini, yollarını, tarihlerini anlatan çok kıymetli eserler tasnif eder. İlim öğrenmek üzere oldukça fazla sıkıntıyı göğüsleyerek hadis-i şerif yazmak için Nişâbur, Merv, Irak ve Hicaz’ı dolaşır. Kendisi hakkındaki en güzel anekdotları kendi döneminde yaşayanlar ve derslerinde bulunanlar aktarırlar.
“Tasavvuf yolunda ilerlemek isteyen bir talebeye şu iki şey mutlaka lazımdır: Her halinde doğruluk ve bütün işlerinde edeb üzere bulunmak,” diyen Sülemî Hazretleri, erken dönem tasavvufunun ilkelerini ortaya koyarak sistematikleştiren isimdir, bu nedenle tasavvuf tarihi araştırmalarında çok önemli bir yeri vardır. Bu çalışmalarıyla da tasavvufun ayrı bir kulvar değil, İslam içre bir yönelim olduğunu göstermiştir.
edebiyathaber.net (1 Ağustos 2019)