Rüyalara inanır mısınız? Uyandığınızda rüyalarınızı anımsar mısınız? Birilerine anlatma gereksinimi duyar mısınız? Nedir rüya? Neden rüya görürüz?
Rüya uykunun genel karakteristik özelliklerinden biri olup, uykunun hızlı göz hareketi adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel ve işitsel algı ve duygulardır. Çeşitli inanışlara ve tahminlere de neden olan rüyalar, her zaman için ilginç ve yoruma açık bir konu oluşturmuştur. Freud’a göre bilincin gizlediği tamamen sakladığı bu olgular ortaya çıkabilmek için yol aramaktadırlar. Bunlardan bazıları da rüyalar haline girerek kendilerini göstermektedirler.
Eduardo Galeano, karısı “Helena’nın Rüyaları”nı anlatmış bize. Fakat anlatmadan önce okuruna şöyle seslenmiş “Giriş” bölümünde: “Karım Helena, her sabah kahvaltı vaktinde, gece gördüğü inanılmaz rüyaları anlatarak beni küçük düşürür. Sanki geceleri sinemaya gider ve her seferinde yeni bir rüya onu beklemektedir. O, rüyalarını anlatırken ben sessizce kahvemi yudumlarım. Doğru olan sesimi kesmemdir, çünkü hatırlamayı becerdiğim az sayıda rüya da utanç verici saçmalıktan başka bir şey değil. Ben de intikamımı, onun rüyalarını yazarak alırım.”
Daha önce farklı kitaplarında da karşımıza çıkmış olan metinler bir arada karşımızdalar. Galeano’nun kısa gibi görünen metinleri aslında büyük birer hikâyedir. Dostlar, yabancılar, yolculuklar, sürgünler ve kucaklaşmalar bir serüven içerisinde bir araya gelmiş. İşte onlardan biri: “Helena rüyasında bizi görmüş. Bir havaalanındaymışız ve tüm havaalanlarında olduğu gibi bir makineden geçmek için sırada bekliyormuşuz. Makineden yastıklarımızı geçirmemiz gerekiyormuş. Önceki gece kullanılan yastıklar cihazdan geçerken rüyalar okunuyormuş. Makine, kamu düzeni için tehlikeli rüyaları tespit ediyormuş.”
Yakında ülkemizde de böyle bir makine icat edilirse şaşırmayız sanırım. Helena’nın rüyalarını gerçekleştirir miyiz, ne dersiniz?
Gelelim Isidro Ferrer’in metinleri destekleyen eserlerine. Ferrer’in çalışmaları o kadar güzel ve göz alıcı ki, metinler mi çizimleri destekliyor yoksa çizimler mi metinleri karışmış durumda.
Galeano’nun yazdıklarına karşı bunu itiraf etmeye çekiniyorum ama Ferrer’in eserleri sanki metni gölgede bırakıyor diyebilirim.
Ama ne olursa olsun sonuç itibariyle bir Galeano kitabı ve onu okumak, okuyabilmek şansını yakalamak müthiş haz verici. Galeano, yeryüzünün vicdanı! Vicdanın kaleminden karısının rüyaları…
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (15 Aralık 2014)