Çeşitli mecralarda yayımlanan öykü, inceleme yazılarıyla ve çocuk romanlarıyla tanıdığımız Merve Uygun’un ilk öykü kitabı “Taşıyacak Bizi Rüzgâr”, okuyucuyla buluştu. On iki öykünün yer aldığı kitap, kadim zamanlardan günümüze kadar ele aldığı konuları ters yüz ederek okurun o “ân”daki akışına bırakıyor.
Antalya doğumlu Merve Uygun, lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi Matematik bölümünde almış. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı alanında yüksek lisans yapmış. Birçok mecrada öyküleri ve inceleme yazılarıyla yer alan Uygun, halen matematik öğretmenliği yapmaya devam ediyor. Çocuklara yönelik üç fantastik romanı bulunan Merve Uygun’un ilk öykü kitabı “Taşıyacak Bizi Rüzgâr”, kısa süre önce Ketebe Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı. Hafıza, zaman, insan beşeriyetinin birbiriyle olan çapraz ilişkisi gibi konular üzerinde duman gibi dağılan on iki öyküden oluşan “Taşıyacak Bizi Rüzgâr”, okur için de yazar için de büyük bir sabırla sindirilebilecek bir anlatı biçimine sahip.
“Taşıyacak Bizi Rüzgâr”daki öykülerde belirli bir düzlemde ilermiyor Merve Uygun. Bazen geçmişin gerçeküstü masalsı bir “sürecini” konu edinerek, karakterlerin olaya ayak uydurmasını sağlıyor, bazen de olayları karakterler arasında dağıtarak “çorak bir araziden” dokunaklı bir hikâye ortaya çıkarıyor. Sıradan, basit, gündelik bir konudan yola çıkarak aynı basitlikteki insan ilişkilerine yüklediği anlamın büyüklüğü sayesinde, konu her ne kadar sıradan olsa da Uygun’un kaleminin dokunuşuyla birlikte büyük bir vakaya dönüşüyor. Gerçek mi, değil mi, belli olmayan rüyalardan çıkagelip yanı başımıza çöken karakterleriyle zaman ve mekân algısını okurun kafasını karıştırma niyetiyle değil, tam aksine, onu “gerçekliği” sorgulamaya yönlendiren metinleriyle satırları bu kaotik atmosferde dolaştırarak onları okuyanlara zihnin ve algıların kapılarını aralıyor. Zamanının masallarını, mitlerini, atada yadigâr bir dili evirip çevirip yeniden dolaşıma sokarak kendi hikâyesini yaratan Merve Uygun, müphem, ucu “duruma göre” açık öyküleriyle neyin üzerinde yürüdüğünü hissettirmeden ve belki de kendi de bilmeden okurun içine damlamayı biliyor.
“Taşıyacak Bizi Rüzgâr”, tekinsizliğin kol gezdiği, mekân, zaman, kişi ve olaylardaki sapmalarla, sallantılı bir zeminde ayakta durmaya çalışan on iki öyküden mürekkep bir kitap. Her öykü bir yolculuk ve Uygun, bu yolda okuru öylesine serbest bırakıyor ki; az önce üzerinde zıpladığı yer, sonraki sayfada un ufak hale gelmiş olarak bambaşka bir biçimle karşısına çıkıyor. Bu karmaşıklık da kitabın okurdan görmek istediği ilgiyi epey yükseklerde tutuyor.