Sahte Vefa’nın ilk sayısı çıktı

Mayıs 21, 2013

Sahte Vefa’nın ilk sayısı çıktı

Sahte Vefa bir fanzin dergi. Fanzinin çıkış nedenini ve içindekileri çıkaranlardan öğrenelim:

“Fanzin çıkardığımızı öğrenenlerin ilk sorusu ‘Neden?’ oluyor. Cevap olarak  ‘Sıkılıyorduk’ diyoruz. Kuru bir can sıkıntısı değildi bizimkisi. Edebiyat söz konusu olunca konuşulan ama yazıya dökülemeyen eksikliklerden sıkılıyorduk, yazmak isteyenlerin dosyalarının çeşitli kurumlarda aylarca bekletilmesinden sıkılıyorduk, çoğumuzun karakterinin oluşmasına yardımcı olan yazar ve şairlere vefa borcumuzu ödeyememekten sıkılıyorduk. Tüm bu sıkıntıları ortadan kaldırmaya ve ödeyemediğimiz vefaya giden en kestirme yol da fanzindi. O yüzden buradayız.

Efendim, aranızda ‘ilk sayımız diyorsunuz ama ‘13. Sayı’ yazıyor’ diyenler olabilir. Hayır, dizgide kaymadı, tasarımda da bir sorun yok. Fanzin denen şey batacağını bile bile keyifli bir yolculuğa çıkmaktır. Biz ne zaman biteceğimizi bilelim istedik, 13 sayı hedefledik. Batışa doğru birlikte 13’ten geriye sayacağız anlayacağınız.

Bu sayıda ‘babalara’ olan vefa borcumuzu ödeyelim dedik. Bu yüzden içeride Cemal Süreya’dan tutun da Oğuz Atay’a, Behçet Necatigil’den Erkan Oğur’a, Can Yücel’e, Barış Manço’ya kadar herkes var. Bu sayıya iki dosya konusu sığdırdık. Biri, Yağız Gönüler’in hazırladığı ‘Türk Şairi ve Babaları’, diğeri Ümran Kio’nun hazırladığı ‘Şairler ve Çocukları’. Aynı zamanda İpek Şen tarafından yazılmış ‘AVM ve tiyatrolar’ konulu bir yazı ve Meltem Deniz’in kaleminden çıkmış ‘Müziğin Babaları’ yazısı da içeride sizi bekliyor olacak. Hasan B. Oğuldu ve Bekir Çulsuz hikâye ve denemeleriyle fanzini doldururken, Melih Tuğtağ, Erdem Arslan, Yağız Gönüler ve Muhammet Faruk Özcan da şiirleriyle babalara olan vefa borçlarını ödediler. Dante’nin İlahi Komedya’sında şairler ve yazarlar yedinci katta ağırlanırlar. Madem adresleri belli, biz de kendilerine mektup yollayalım dedik. İlk sayıda Oğuz Atay’a editörümüz Ümran Kio tarafından yazılmış bir mektup yayımlayıp yolladık. Bir de Hasan B. Oğuldu sokak yazısı yazdı sizin için. İstanbul güzel yer, ama ana caddelerde kalırsanız sadece kargaşasından yakınırsınız, o yüzden buyurun ara sokaklarına…

Birinci sayımızın özeti bu. Biz her sayıda yedinci kata mektup gönderecek, bir sokak yazısı yazacak, denemeler, öyküler, şiirler yayımlayacak, dosya konuları hazırlayacağız. İçeride tiyatro, müzik, opera (şaka değil gerçekten opera yazıları), roman, şiir tahlilleri olacak. Gönül ister ki siz de bizimle olun.

Bunun için de şiire dair her şeyi [email protected]’a, diğer kelamlarınızı [email protected]’a iletin. Bir hafta içinde dönüş yapacaklarına söz verdiler, eğer sözlerinde durmazlarsa hatırlatın: ‘Gövdem açık bir hedef kılındı belâlara’…”

edebiyathaber.net (21 Mayıs 2013)

Yorum yapın