Söyleşi: Serkan Parlak
Sare Burcu Şen ile çevirmeni olduğu Savrulan Bulutlar romanı hakkında konuştuk.
Geçtiğimiz günlerde Amorf Kitap aracılığıyla okurla buluşan Fumiko Hayashi’nin Savrulan Bulutlar adlı Japon Edebiyatı romanı bir başyapıt olarak kabul ediliyor. Çevirmeni olduğunuz bu romanın Japon Edebiyatında özgün konumu nedir ve çığır açma nedenleri nelerdir?
Fumiko Hayashi feminist hareketin temsilcilerinden kabul edilen bir yazar. Romanda kendi yaşamında benzer deneyimler geçirmesinin de etkisiyle Yukiko’nun üzerinden erkek egemen bir toplumda yalnız bir kadının hayatta kalabilmek için ahlaki kuralların sınırlarına itilmesini çarpıcı biçimde yansıtıyor. Buna ek olarak yaşadığı dönem itibariyle savaş sonrası Japonya’nın içinde bulunduğu yenilmişlik hissini ve yine kendisinin de içinde bulunduğu aydınların savaşa verdikleri desteğin savaşın yıkımları sonrası utanca dönüşmesini dürüstçe ve açıkça ifade edebilmesinin de çağdaşlarından ayrılmasında etkili olduğunu düşünüyorum.
Özellikle şiirsel üslup, sinematografik anlatım ve tablovari betimlemelerin yoğun biçimde kullanıldığı bu etkileyici romanı çevirirken nasıl bir yöntem uyguladınız?
Mekânların ve doğanın adeta romanın karakterlerinden olduğunu görebiliyoruz. Bu nedenle elimden geldiğince bu unsurların yazarın amaçladığını düşündüğüm şekilde canlı kalmasına özen gösterdim. Adı geçen mekânların fotoğraflarını, haritadaki yerlerini inceledim ve karakterlerin o mekânlarda nasıl hissettiklerini yansıtmaya çalıştım. Yazarın bu mekânlarda gördüğü ve romana yansıtmaya çalıştığı unsurları kelimelere dökmeye çaba gösterdim. Umarım okuyucuların da hikâyenin dünyasına ve zamanın ruhuna girmesine yardımcı olabilmişimdir.
Savrulan Bulutların film uyarlaması nasıl sizce? Romanla karşılaştırabilir misiniz?
Filmin romanın yazıldığı zamana yakın bir tarihte çekilmiş olmasının, görsellerin savaş sonrası Japonya’yı gerçeğe yakın bir şekilde yansıtmasına katkısı olduğunu düşünüyorum. Filmi çeviriye başlamadan önce seyretmiş olmak da bana romanın dünyasını canlandırmada çok yardımcı oldu. Genel olarak romana çok sadık kalarak uyarlanmış, diyalogların metinle paralellik gösterdiği etkileyici bir film. Okurların filmi de seyretmelerini tavsiye ederim.
Klasik, modern, çağdaş edebiyat ve manga çevirilerindeki yükseliş çok belirgin. Ülkemiz okurlarının Japon edebiyatına son yıllardaki bu yoğun ilgisinin nedenleri neler olabilir sizce?
Günümüzde her türlü içerik yoğun ve bazen de seri olarak üretiliyor. Dijitalleşmenin de etkisiyle hepimiz istesek de istemesek de günlük hayatımızda çok fazla miktarda içerik tüketiyoruz. Bu seri üretimin de bir süre sonra bir özgünlük sorunu oluşturduğunu düşünüyorum. Genel Olarak doğu, özel olarak da Japon edebiyatı ve hikâye anlatıcılığı Batı ağırlıklı içerikleri tüketmeye yatkın olan bizlerin bu özgün içerik arayışına cevap verebiliyor. Yine dijitalleşmenin etkisiyle de bu içeriklere ulaşmanın kolaylaşması da mesafelerin kısalmasında etkili oldu.
Yukarıdaki soruyla ilişkili olarak şunu da sormak isterim, Modern Japon Edebiyatından yapılan çeviriler öteki türlere göre biraz geride mi kaldı sizce? Güncel Japon yazarların çevirileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Murakami ve Ishiguro’yı bir kenara ayıralım, sizce güncel yazarlardan başka kimlerin yapıtları çevrilmeli?
Uzakdoğu ve Kore edebiyatının çevirileri konusunda şu anda Türkiye’de çok yoğun bir üretim var ve bir o kadar da çevrilmemiş, henüz keşfedilmemiş yazar var. Ayrıca tür olarak da henüz okurla buluşmamış yazarları var. Biliyorsunuz fantastik batıda meşhurmuş gibi görünür ama aslında doğuya has bir kültürdür. Amorf Kitap’ta sıra dışı, keşfedilmemiş daha çok proje okuyacaksınız.
Ödüllerin Japon Edebiyatına ne gibi yansımaları oluyor sizce?
Fumiko Hayashi Amerikan Sanat ve Edebiyat Ödülü’nün yanı sıra Kadın Edebiyat Ödülü aldı ve ülkesinde de çeşitli ödüllere layık görüldü. Öldüğünde Japon halkı onun heykellerini dikti. Ödüller yazarları uluslararası arenaya taşıması bakımından önemlidir. Ama her ödül de gerçekten hakkaniyetli işlemiyor. Önemli olan yazarın okurla kurduğu bağ olmalı.
edebiyathaber.net (19 Ekim 2023)