Özlem Ertan’ın “Benim Güzel Ölülerim” adlı romanı İthaki Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Kapak resmini Mehmet Güreli’nin çizdiği, fantastik kurgusuyla dikkat çeken “Benim Güzel Ölülerim”, Anadolu’nun geçmişinden ve bugününden beslenen savaş karşıtı bir roman.
İlk romanı Âşık Kadınlar Denizhanesi ile olumlu eleştiriler alan Özlem Ertan, İthaki Yayınları’ndan çıkan ikinci romanı Benim Güzel Ölülerim‘de okurları yaşadığımız toprakların geçmişinden ve bugününden beslenen fantastik bir dünyaya götürüyor. Anadolu Ermenilerinin 1915’te yaşadığı derin acının, 1990’lı yıllarda Türkiye’nin doğusunda meydana gelen olayların, Uludere katliamının ve daha nicelerinin izlerini, bu trajedilerin kurbanı olmuş insanların hafızası ve hesaplaşmaları üzerinden aktarıyor.
Benim Güzel Ölülerim, adalet, barışmak, affetmek ve yüzleşmek temalarının çizdiği yolda ilerliyor.
Masalsı dili ve kurgusuyla dikkat çeken ve iki farklı âlemde geçen roman, günümüzün patlamalar, silahlı saldırılar, çatışmalar ve korku ile şekillenen iklimini de yansıtıyor. Okurları, basın ve düşünce özgürlüğünün olmadığı, can güvenliğinin bulunmadığı, barış umutlarının tükendiği bir dünyada var olmanın anlamı üzerinde düşünmeye sevk ediyor.
Kapak resmini Mehmet Güreli’nin çizdiği Benim Güzel Ölülerim‘in konusu özetle şöyle: Sîdar, kendini sisle, dumanla kaplı bir yerde bulur ve oraya nasıl geldiğini hatırlamaz. Yorgunluktan gözleri kapanan Sîdar, kendine geldiğinde güzel bir dünyadadır. Burası Sîdar’ın yaşadığı, dağlarla çevrili, sarı ve verimsiz topraklardan farklı olarak ağaçlarla kaplı, nehirlerin şarkılar söylerek aktığı bir âlemdir. Burada, yıllar evvel ölen kaybettiği ağabeyi Azad’la karşılaşan Sîdar, hayatının sona erdiği gerçeğiyle yüz yüze gelir. Ancak Sîdar’ı asıl şaşırtan, hem onun hem de tüm tanıdıklarının aslında roman kahramanı olduğunu öğrenmektir. Birilerinin, yarattığı karakterlerin yaşadığından haberdar olmayan ve onlara kötü kaderler yazan kişiyi uyarması gerekmedir. Bu görevi üstlenen Sîdar, bilge bir adam olan Rahip Garabed’in yardımıyla yazarına ulaşmanın yolunu bulur.
Peki, şiddetin hüküm sürdüğü bir dünyada yaşayan yazar, karakterine inanacak ve onun geride kalan yakınları için iyi bir gelecek yazacak mıdır?
Özlem Ertan kimdir?
Çocukluk ve ilk gençlik yılları, memleketi İzmir’de geçti. 2005 senesinde Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünden mezun oldu ve akabinde İstanbul’a yerleşti. 2007’de Agos’ta başladığı gazetecilik hayatına Taraf gazetesinde devam etti. 2010-2016 arasında “Operatik” ve “Hayalhane” adlı köşelerinde opera ve klasik müzik başta olmak üzere kültür-sanat yazıları kaleme alan Ertan, şu an Andante ve Paros dergileri ile sanatindibi.com sitesinde kültür-sanat gazeteciliğine devam ediyor.
İlkokul yıllarından beri okumayı ve yazmayı hayatının ayrılmaz bir parçası olarak gören Özlem Ertan’ın öyküleri, aralarında K, Gölge, Yabani, Rabarba ve Lemur‘un da olduğu çeşitli dergilerde yayımlandı. Olimpos Öyküleri (Yitik Ülke Yayınları) ve Aşkın Karanlık Yüzü (İthaki Yayınları) adlı öykü derlemelerinde de yer alan yazarın ilk romanı Âşık Kadınlar Denizhanesi, 2015’in Ocak ayında yayımlandı. İstanbul Boğazı’nda geçen, Türkiye’nin toplumsal gerçeklerinden beslenen ve fantastik kurgusuyla dikkat çeken roman, olumlu eleştiriler aldı. FABİSAD (Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği) üyesi olan Ertan’ın ikinci romanı Benim Güzel Ölülerim ise 2017’nin Mayıs ayında okurlarla buluştu.
edebiyathaber.net (30 Haziran 2017)