Yaşadığımız dünyada çağımızın adı milenyum, modern çağ gibi isimlerle telaffuz edilse bile hep bir yanımız mağara insanları zamanında kaldığından insanlığımız ve vicdanımız arasında koca bir boşluk oluşuyor. Gözümüzün önünde yaşanan her savaş ile bu boşluğu derinden hissediyoruz.
Modernite çağında yaşanılan savaşların, insanlığın; yaşam ve ölüm içinde nasıl bir hayata tutunduğunu ve tüm bu süreçlerde güzele, iyiye kavuşmanın, insanca yaşamanın tek yolunun Barış olduğunu tüm hücrelerimizle idrak etmemiz gerektiğidir. Çocuklar; yarının yetişkinleri olarak kuracakları her düzende bu bilgi ile hareket ederlerse belki savaşlardan beslenenleri, halklar olarak lağvedebiliriz.
Bunun için özellikle çocuklara ulaşan ama aynı zamanda yetişkine de çok şey anlatan bir kitap; “Savaş Neleri Sevmez”. Ximo Abadia hem yazıp hem resimlediği kitabıyla; çizimleriyle, çok basit anlatımı ile oldukça derin ve etkileyici bir yapıt çıkmış ortaya.
Her zaman kapımıza dayanabilecek bir savaşın varlığı dahi insanların tüm yaşam haklarını elinden alan bir süreç. Kimsenin davet etmediği bir misafir gibi savaş. Tüm ağırlığı ve yok edişi ile çıkageldiğinde yanında hoşlanmadığı şeyler listesi de geliveriyor.
Bunu çok güzel özetlemiş Abadia. İnsanca yaşamın olmazsa olmazları ne ise savaş bunların hiçbirini sevmiyor. Kuş seslerini, renkleri, dağları, gökyüzünü, müziğin sesini, çocuk oyunlarını, sanatı, edebiyatı, kitap ve kitapları okuyanları, yazanları… Liste uzun, bütün bunları hiç ama hiç sevmiyor savaşı çıkartan güçler. Kitabın çizimleri ile bu liste oldukça vurgulayıcı bir görsel anlatımla okuyucuya geçiyor. Listede bir detay var ki beni en çok o etkiledi. Hafızayı sevmez diyor savaş. Büyükanne ve anneleri hiç sevmez. Çünkü savaşlarda ölen her çocuğun bir annesi olduğunu düşünürsek ve annelerin hiçbiri anlamsız bir şekilde savaşlarda çocuklarını kaybetmek istemez…
Bütün savaş zamanlarında anaların yürekleri en çok bu duruma karşı durur. Analar ki birçok insana cesaret verir, birçok insan bu cesaretle savaşa karşı durmaya çalışır. Çünkü savaş “ Yükselen seslere, açılan gözlere, bükülen demire ve halkın uyanışına dayanamaz.” Bu kitabın ülkemizde yayınlandığı günlerde dünyanın dört bir yanında hali hazırda devam eden savaşlar vardı ama bugün bir savaş var ki tüm halkları çaresiz kılan, seçilenlerin ne derece insanca yaşama saygı duymadığını gösteren bu süreçlerde çocukların gözleri önünde devam eden bir kıyım yaşanıyor. Hatta en çok çocukların öldüğü orantısız bir güç savaşına şahitlik ediyoruz.
Savaşların ne denli hayatımızı yok ettiğini, yaşam alanlarımızı, sanatımızı, kitaplarımızı, okuma hakkımızı, tüm canlıların hayatlarını sonlandırdığını ve bütün hakların insanca yaşam hakları olduğunu ayrıca çocukların yaşam haklarının böylesi süreçlerde nasıl sonlandığını anlayabilmek ve tüm bu listenin en önemlisi; savaşın barışı hiç sevmediğinin nedenlerini çocuklara çok iyi anlatabilmemiz gerekiyor. Tabii ki yetişkinlerin bu farkındalığı kazanması en öncelikli hedef olmalı. Hiçbir savaşı çocuklar çıkartmadığı gibi en çok acıları onların yaşadığı bu yüzyılda savaşların bitmesi dileğiyle.
Yarınların savaşları su için yapılan savaşlar olmadan gezegenimizi ve insanlığımızı koruyabildiğimiz, tüm dünya halkları olarak bir arada yaşayabildiğimiz yarınlarımız olsun. Geçmişin yaraları ile daha büyük yaraların açılmamasını umut ederek insanca yaşamak dileğiyle.
Savaş kapımızı çalamasın, kapımızın koruyucusu hep Barış olsun diye “Savaş Neleri Sevmez” listesini hep hatırlayalım ve o listede yer alan her bir ayrıntıyı koruyalım… Keyifli okumalar olsun…
Kaynak:
Yazar-Çizer: Ximo Abadia Çeviri: Çiğdem Öztürk Yayınevi: Meav Yayınları
edebiyathaber.net (15 Kasım 2023)