Selahattin Anatürk’ün Samut adlı kitabı Ayrıkotu Kitap tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Selahattin Anatürk’ün, insanın yoğun ama değişken duygularını anlatan öykülerinden doğmuş ‘Samut’ adlı kitabı Ayrıkotu Kitap etiketiyle okuyucuların beğenisine sunuldu.
Anne, babalara, mahallenin hiç susmadan konuşan kadınlarına seslenen, hüzünlendirici, insanı sarsan ve kızdıran en sonunda da etrafa dağılan cam parçalarından nasibimizi bizim de alacağımız ibretlik öyküler.
Çocuk istismarı, kadın mağduriyeti gibi toplumsal konuların dışında, hazin bir aşk öyküsü, kıskançlık, annesiz, babasız kalmanın insanlarda açtığı derin yaraların işlendiği, çok insana dair düşüncelere, hislere ve eylemlere de parmak basan öyküler… Hepsi, Selahattin Anatürk’ün, bireyin yoğun ama değişken duygularını anlatan öykülerinde.
Rahatsız edici ve bazen de karanlık görünen öyküler, kaybedişlerle örülmüş hayatları beklenmedik bir kasırgayla alabora ediyor. Özlem yükünün ağırlığıyla uyuşmuş bir zihnin, en değerli varlığını kaybetmenin hezeyanıyla buluştuğunda ve gerçeklerle yüzleştiğinde varılan son durakta siz de öylece yığılıp kalıyorsunuz.
Aldatılmalar, yanlış tercihler, şiddetli bir yıkım sonrası hayat enkazının altında kalan kadınlar, insanın özü sandığı gerçeklik, kendinden, evveliyatından, kendine güvenli bir liman kurduğu yuvasından, içinde bulunduğu ve dayanılmaz olan ruh halinden kaçan bireylerin ardından siz de sürükleniyorsunuz.
Kitabın adını çocukken evlerinin inşaatında çalışan sağır, dilsiz ve tüm yaradılışıyla suskun olan bir ustanın gözlerinin içinden söküp alan Selahattin Anatürk, şöyle anlatıyor: “Zihnimin, hayal dünyamın, özgürlüğümün ve gözlem yeteneğimin filizlendiği ilk yer çocukluğumdu. Şimdi içinde bulunduğum kentte yürürken, kaosu, içselleşen birçok duygumun tohumlarını ilk orada yeşerttim, büyüttüm ve usulca benliğime hapsettim. Kitabın ismi çocukluğumda, o inşaatta ve tüm tekinsiz anıların girdabında yüzüyormuşum gibi hissettiriyor. Bununla beraber bu sözün tılsımlı bir tınısı var ve kitabın ‘suskun’ kahramanlarının ‘samut’ metaforuyla uyumlu olması da hoş bir tesadüf.”
edebiyathaber.net (12 Temmuz 2023)
