Takyedin Çiftsüren, Selim Temo ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdi: O mu, bu mu? Niçin?
O mu, bu mu? Niçin?
Mesafe olarak uzak.
Selim mi, Temo mu? Niçin?
Temo. Yakın dostlarımın sesi.
Şair mi, akademisyen mi? Niçin?
Şair. Geçinmek için ihmal ediyorum.
Baba olmak mı, oğul olmak mı zor? Niçin?
Baba olmak. Öğrenilen bir şey.
Sanatçı Şivan mı, oğul Şivan mı? Niçin?
Oğul Şivan. Bach’ı, Rachmaninoff’u ve beni çok seviyor.
Amed mi, Mardin mi? Niçin?
Mêrîna köyü. Çocukluğum orda.
Zaz mı, Bismilli Zeko mu? Niçin?
Bismilli Zeko. Zaz’la govend çekemezsin.
Miço Kendeş mi, Delil Dilanar mı? Niçin?
İkisi. Tanrı onlara benden sakındığı sesi vermiş.
Kawa mı, Spartaküs mü? Niçin?
Spartaküs. Kawa’nın düzenli bir işi vardı.
Beko mu, Napolyon mu? Niçin?
Beko. Aşkı için dünyayı yakan adama Kürtler “hain” diyor.
Kawa Nemir mi, Sylvia Plath mi? Niçin?
Kawa Nemir. Aileden.
Ciğer mi, suşi mi? Niçin?
Cîgersiz kalan bir Kürdün hayat damarlarından biri kopmuş demektir!
Aşka arif mi gerek, tarif mi? Niçin?
Bilsem farklı bir hayatım olurdu.
Kişi mi, mekân mı? Niçin?
Mekân. İnsanlar değişiyor.
Cogito ergo sum mu, to be or not to be mi? Niçin?
Homo sum, humani nihil a me alienum puto. Terentius’u seveni de severiz.
Adalet Ütopya mıdır? Niçin?
Avukat denen nüfus olduğu sürece ütopya.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey?
Neden yaptık ki bunu?
Söyleşi: Takyedin Çiftsüren – edebiyathaber.net (5 Ocak 2015)