Serap Kurşun Kanmaz’ın Yaşam Sonsuz Değildir adlı kitabı Doğan Solibri tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden:
Hastalık, bedenimizle birlikte zihnimizi ve ruhumuzu da derinden etkileyen bir savaş alanıdır. Bu savaşta kahraman olmanın yolu, yalnızca hastalığı yenmekten geçmiyor, bu süreçte gösterdiğimiz cesaret, dayanıklılık ve umut da önemli.
İşte bu dayanıklılık ve umut sınavından geçen Serap Kurşun Kanmaz, Yaşam Sonsuz Değildir kitabında yaşadıklarını büyük bir cesaretle paylaşıyor. En agresif beyin tümörlerinden biri olan glioblastoma (GBM) hastalığının kendisine yaşattığı ve yaşatmakta olduğu tüm süreçleri; bedensel, zihinsel ve duygusal anlamda hayatına etkilerini, hatta katkılarını tüm samimiyetiyle anlatıyor. Yazarlık iddiası taşımadan, yaşanmışlıklarına sahip çıkan bir insan olarak, deneyimlerini tüm doğallığıyla yansıtıyor.
Bu kitap, Serap Kurşun Kanmaz’ın cesur kalemiyle tanışmak ve yaşamın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlamak isteyenler için yazıldı; yalnızca bir hastalık hikâyesi değil, yaşamın iplerini elinde tutan tutmak isteyen herkese ilham verici bir rehber aynı zamanda Serap Kurşun Kanmaz’ın cesur kalemiyle tanışmak ve yaşamın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlamak isteyenler için, Yaşam Sonsuz Değildir / Masmavi Gökyüzüne Bak Yeter bir başucu kitabı olmaya aday..
Kitaptan
Kanser tanısıyla karşılaştıktan sonra çok üzülmek, umutsuzluğa kapılmak, aşırı derecede endişelenmek, öfkelenmek, içine kapanmak kişiden kişiye değişkenlik gösteren duygu geçişleridir. Nitekim hayat her birey için kendi yolunda akar. Netice itibarıyla yaşanan, hissedilen bütün bu duygular çok normaldir, tamamen insanidir. Önemli olan, bu süreci gereğinden, normalinden fazla uzatmamaktır. Kendime çok yakın hissettiğim ve zaman zaman da ilham aldığım Rus yazar Dostoyevski, Suç ve Ceza romanında, “Bir iple intihar da edebilirsin, salıncak da kurabilirsin. Hayatın ipleri senin elinde” der. Bu nedenle morali olabildiğince yüksek tutmak, sosyal ilişkilerden uzaklaşmamak, sonunda ne olacağını düşünmeden hayata devam etmek, doğru olarak nitelediğim, tedavi sürecini de olumlu etkilediğine inandığım yaklaşımlar. Bu süreçte asıl olması gereken, içinizdeki güce dayanarak yaşamaktır.
Kanser, hayatın beklenmedik dönemeçlerinden biri ve bu zorlu yolda ilerlerken gösterilen sabır, cesaret ve umut, kişiyi gerçek bir kahramana dönüştürüyor. Bu süreç, kişisel bir savaş alanı; burada her birimiz kendi içsel gücümüzle yüzleşiyoruz. Ben de kendi hikâyemin merkezinde, kahraman olarak yer almayı seçtim. Her sabah bilinmezliklerle dolu bu serüvene güç ve neşeyle başlamak, kahramanlığın en saf hali değil midir? Bu durum, sahte bir neşeden çok, gerçekçi bir umudu temsil eder; içten bir inançla hayata sarılmaktır.
edebiyathaber.net (23 Ekim 2024)