Çankaya Belediyesi ve Atölye 4’33 işbirliğiyle, Arzu Eke küratörlüğünde yürütülen “Yürümek” Fotoğraf Sergisi Sevgi Soysal Kütüphanesi’nde açılıyor.
Sevgi Soysal’ın Yürümek romanı odağa alınarak oluşturulan sergi kalıcı olarak izleyici ile buluşuyor.
Arzu Eke sergiyi şöyle anlattı: “Çünkü bu kitap her şeyden önce bir dönem Ankara romanı olarak yazılmasına rağmen, anlattığı konu itibarıyla güncelliğini hala korumaktadır. Sevgi Soysal Ankara için yüksek bir değerdir. Farklı kuşaklardan biz Ankaralılar, aynı şehirde yaşadığımız hissine onu okurken kapılabiliriz. Bu durumun Sevgi Soysal’ın hep kuşaklar üstü olmasından ve onun çağdaşlarının değil, bizim yaşıtımız hissini hep taze tutmasından kaynaklandığını düşünmeliyiz. Hala Ankara sokaklarında yürüyebilirsin onunla mesela. Sevgi Soysal için, ‘’Her okuyanın kendisiyle akran zannettiği hoş bir kadındır.’’ der Hakan Kaynar. Gerçekten de Kaynar’ın ifade ettiği gibi Ankara’yı zamanın ruhu ile birlikte harmanlamasını görüyoruz romanlarında.
Yürümek romanında Ela yürüyor, romanın sonundaysa düş ile gerçek arasında kaybolup adeta eriyoruz. Sevgi Soysal bunu yaparken de bir sinemacı gibi düşünüyor. Romandaki İmge geçişlerini okurken tasvirlerin görüntü ve seslerini duymanız sizi şaşırtmayacaktır. Ela, yürümek romanın kahramanı, Sevgi hayatın. Yürümek eylemi hayatın kendisi aslında. Ela’yla Memet’in değiştirmeyi ve değişmeyi tam beceremeyen öyküleri arasında kendimizi görüyor olmamızda boşuna değil. Bence romanın en etkileyici yanlarından biri de bir kuşağın, ilk Ankara kuşağının, çocukluktan başlayıp gençlikten yetkinliğe dek olan gelişimini de anlatıyor olmasıdır. Bu anlatımda katmanlı, çok ince işlenmiş sınıfsal bir eleştirinin olması; bununla birlikte, kadına ve erkeğe yüklenen öğretilmiş misyonların, aralarındaki ilişki çeşitliliği ile farklı sınıfların bakış açılarına da tanık olmamızı sağlıyor. Bu bir yol yolculuğu aynı zamanda. Bunu çoklukla alaycı bir metafor renkliliği ile yapıyor olması, onu bizden biri olarak kabul etmemizi sağlıyor. Müthiş bir imge zenginliği… Çok etkileyici!
Bu kurguyu, Atölye 4’33’’ olarak biz de fotoğraf ile yorumlamak istiyoruz. Fotoğraf sergimizi sadece Yürümek romanının fotoğraf pratiği ile yorumlanması olarak da düşünülmemesi gerektiğine inanıyoruz. Yürümek romanı 60’lar döneminin yeni gerçeklik akımı ile yazılmasına rağmen, kavramsal bir algı ile zihnin, imgelere yaptığı yolculuğu adeta bir kedi fare oyununa çevirmesi ile birlikte, durumun heyecanı güncel hissetmemizi sağlıyor. Bu nedenle Soysal’ın imgelerinin içine biz de dahil olmak istedik.
Yürümek romanını fotoğraf sergisi olarak yorumlayıp, bu sergiyi Sevgi Soysal’ın doğum günü olan 30 Eylül’de Sevgi Soysal Kütüphanesinde açmaya ortak olmanız bir Ankara sevdalısı olarak bizleri çok heyecanlandırıyor. Çankaya Belediyesi’nin işbirliği ile Ankara’nın, yaşadığımız kentin görsel hafızasına dokunaklı bir anı ve Sevgi Soysal’ın anısına güzel bir miras bırakabilirsek ne mutlu bize.”
Kaynak: Litera Edebiyat (30 Eylül 2022)