Ingvar Ambjørnsen’in “Sezer ve Tozar” dizisinin ikinci kitabı Öfkeli Dostlar, Deniz Canefe çevirisiyle 9 yaş ve üstü için Can Çocuk Yayınları tarafından yayımlandı.
Tanıtım bülteninden
Çağdaş Norveç edebiyatının en sevilen yazarlarından, Beyaz Zenciler romanıyla uluslararası ün kazanan, bol ödüllü Norveçli yazar Ingvar Ambjørnsen’in kendi kedisi ve köpeğinden ilhamla kaleme aldığı dört kitaplık macera dizisi, ilk kitabından hemen sonra ikinci kitapla şimdi Türkçede!
Kimlerin hayatı, varlığından haberdar olmadıkları bir amcanın mirasıyla tamamen değişiyor? Cevap: Tabii ki SEZER VE TOZAR!
Tozar çirkin mi çirkin bir köpektir, Sezer ise karnı hep aç, kurnaz bir kedi. Birlikte, Tozar’ın amcasından miras kalan Körfez Pansiyonu’nu işletirler. Porsuk Şirin pansiyonun komisidir, her işten anlayan su samuru Susam ise tamir edilmesi ve elden geçirilmesi gerekenlerle ilgilenir. Körfez Pansiyonu’nda büyük haberler ve skandallar hiç eksik olmaz. Aksilikleriyle ünlü, korkunç müzik grubu Öfkeli Dostlar konser vermeye Körfez’e gelip pansiyonda kalacaktır. Bu yetmezmiş gibi, bir de on dört kiloluk dev kefal Heybe pansiyonda tatil yapmak ister. Sezer ve Tozar bütün bunlarla baş edebilecek mi dersiniz?
“‘Gerçekten harikasın!’ dedi Sezer. ‘Sen ülkenin en becerikli su samurusun!’
‘Bütün dünyanın!’ diye bağırdı Susam.
‘Elbette, bütün dünyanın!’ diye düzeltti Sezer.
‘Bunu gazeteme yazmalıyım!’ dedi Bandi sevinçle. ‘Körfez Pansiyonu ülkenin kefal odası olan ilk turistik işletmesi!’
‘Bütün dünyanın!’ diye bağırdı Sezer’le Susam. Susam ciddi bakışlarını Bandi’ye çevirdi. ‘Ama o zaman gazetede fotoğrafımın çıkmasını istiyorum! Gazetede Susam’ın kocaman, renkli, güzel bir fotoğrafı!’
‘Elbette,’ diye mırıldandı Bandi defterine notlar alırken. ‘Fotoğraf renkli olacak!’
‘Yaşasııın!’ dedi Susam patilerini suya vurarak, etrafa sular sıçradı.
‘Ben de şöyle küçücük de olsa bir fotoğrafımın çıkmasını istesem şımarıklık olmaz herhalde, değil mi?’ diye sordu Sezer, biraz somurtarak. ‘Sonuçta pansiyonun yöneticisi benim. Kefal odası yapma düşüncesi benden çıktı!’
‘Kesinlikle!’ diye onu yatıştırdı Bandi. ‘İkinizin de fotoğraflarını istiyorum. Ve Tozar’ın da tabii.’
‘Ve Şirin’in!’ diye bağırdı Susam. ‘Düşünsenize kendi fotoğrafını gazetede görmezse Şirin ne kadar üzülür! Hem de öyle güzel bir üniforması varken.’
‘Şirin’in fotoğrafı bende var zaten,’ diye onları yatıştırdı Bandi. ‘İskoç bir ozana âşık olduğu için onu kültür sayfasına koyacağım. Siz üçünüz haber sayfasında olacaksınız.’
‘Zavallı yaşlı Bayan Gülibik!’ diye iç çekti Susam. ‘Aramızda bir tek onun gazetede fotoğrafı çıkmayacak.’
‘İçiniz rahat olsun,’ dedi Bandi. ‘Bahçeyi yerle bir ederken onun bir sürü fotoğrafını çektim. Hem de cumartesi ekinde çıkacak. Bütün bir sayfayı ‘Öfke ve Sağlık’ adlı bir yazıya ayırıyorum. Oraya çok yakışacağına eminim. Ama söylesene Sezer, şu kefal odasında biri kalacak mı?’
‘Evet, bundan emin olabilirsin!’ diye yanıtladı Sezer. ‘On dört kiloluk koca bir kefal. Adı Heybe, yarın geliyor.’”
Ingvar Ambjørnsen 1956’da Larvik, Norveç’te doğdu. 1981 yılından bu yana çeşitli alanlarda çok sayıda kitabı yayınlandı. Romanlar, polisiye romanlar, öyküler, çocuk ve gençlik kitapları ve makaleler kaleme aldı. 1986 yılında Beyaz Zenciler romanıyla büyük ün kazandı. 1997 yılında yayınlanan Gecenin Karanlık Sabahı kitabıyla eleştirmenlerin dikkatlerini üzerine topladı. Elling romanı ve onu izleyen Cennet Manzarası, Kan Kardeşler ve Beni Yarın Sev kitaplarıyla Norveç’in en çok okunan çağdaş yazarları arasına girdi. Değer görüldüğü edebiyat ödülleri arasında Riverton Ödülü, Brage Ödülü, Bokhandlerforening’in (Kitapçılar Birliği) verdiği “80’li yılların en iyi çocuk kitabı” ödülü, Riksmål Ödülü ve Bokhandler Ödülü sayılabilir.
edebiyathaber.net (19 Temmuz 2018)