Milyonlarca okura ulaşan “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin 22. kitabı çıktı! Dizinin tamamını heyecanla okumuştum, bu kez daha da hevesliydim.
Belki de en önemli varoluş sorunumuzu anlatıyor Şiddet ve Şiddetsizlik.
Brigitte Labbe, yine eğlenceli ve kolay anlaşılır bir üslupla yazmış ve bolca örnekle donatmış kitabını.
Her gün okusak bu kitabı… Her gün hatırlasak, sindirmeye çalışsak, benimsesek şiddetsizliği.
En kolayını seçiyoruz şiddete başvurarak ya da şiddete şiddetle karşılık vererek. Bunu hemen hatırlatıyor kitap. Üzerimize gelen şiddete nasıl şiddetsiz yaklaşabileceğimizi de.
Şiddet karşıtlığı ve şiddetsizlik kavramlarını çok iyi ifade ediyor:
“Şiddet karşıtı kişi, haksızlıklara ve şiddete maruz kalmış, ama savaşmak için şiddet silahını seçmemiş kişidir.”
“Şiddetsizlik, büyük bir hayal gücü, zekâ, sabır ve direnç gerektirir.”
Kolay olmasa da şiddetsizlik için mücadele etmenin hazzı başka…
Yaklaşan çatışmayı nasıl engelleyeceğiz peki? Çatışmasavar Murat’tan öğreniyoruz. Şenay’la aralarındaki konuşmanın gidişatını görüp kavganın yaklaştığını hissediyor. Bunun üzerine öfkelenmeme gücünü gösteriyor ve özür dileyerek şiddeti engelliyor. Aralarındaki “şiddetli” ve “şiddetsiz” diyaloglar size de çok tanıdık gelecek.
Çatışmadan kaçınarak pısırığın, korkağın biri mi olmalıyız o halde? Brigitte’in cevabı hazır:
“Tam tersi.
Çatışmadan kaçınmak, çevrelerinde olan bitenle ilgili, çatışmaların doğmak üzere olduğu yerleri tespit etmek için varlık gösteren, dikkatli, uyanık insanlarla dolu bir dünya demek. Zekâlarını, enerjilerini, isteklerini, cesaretlerini, dirençlerini, sorunlar çatışmalara dönüşmeden önce, onları çözmek için kullanan insanlar demek.”
Şiddetsizliğe ulaşmak için kendimize ve çocuklarımıza bu armağanı verelim.
Gaye Dinçel – edebiyathaber.net (24 Kasım 2012)