Şiir okumadığımızın yeni kanıtı | Metin Celâl

Mart 19, 2025

Şiir okumadığımızın yeni kanıtı | Metin Celâl

YAYFED verilerine göre 2024’de  3622 yeni şiir kitabı yayınlanmış ve 2 milyon 971 bin 71 adet şiir kitabı üretilmiş. İlk bakışta büyük bir rakam olarak görülebilir ama diğer verilere baktığımızda edebiyat yayıncılığında romanın ezici bir üstünlüğü olduğunu görüyoruz. 8641 çeşit yeni roman yayınlanmış ve 43 milyon 20 bin 56 adet roman üretilmiş. Son yıllarda başarılı bir atılım yaşadığı düşünülen öyküde veriler ne derseniz; 2524 yeni öykü kitabı yayınlanmış 4 milyon 873 bin 643 adet öykü kitabı üretilmiş. Öykü şiire göre iyi durumda ama romana göre oldukça geride.

Şiirde ilginç olan kitap çeşitinin çok baskı sayısının az olması. Öyküden daha çok şiir kitabı üretiliyor ama şiir kitaplarının baskı sayıları düşük. Yayıncı arkadaşlar şiir kitaplarının baskı sayılarının ortalama 300 adet olduğunu ve çok az sayıda satılabildiklerini söylüyorlardı uzun süredir. Ama somut verilere ulaşmak mümkün olmuyordu.

Eleştirmen arkadaşım Erhan Altan’ın instagramdaki paylaşımını görünce şiir kitaplarının baskı sayılarının azlığı konusu tekrar aklıma düştü. Erhan, Orlando Yayınları’ndan gelen sekiz şiir kitabı hakkında beğeni cümlelerini “Birkaç gün önce, belge niteliğinde bir bildiri yayımlamışlardı. Umarım bu onların bu güzel heveslerinin kırılacağı yönünde ilk işaret değildir, umarım bu ne yapsalar karşılıksız kalacak hevesleri uzun ömürlü olur ve kim olduklarını bilmediğim bu insanlara bir yaşam tarzı olur. Şiirin böyle gözüpek yayıncılara ihtiyacı var” diye sürdürüyordu.

Orlando Yayınları şiir yayıncılığı yapıyor. Özenerek, her kitap için uygun biçimi arayarak kitaplar yayınlıyorlar. Tokat’ın Zile ilçesinde bu çabayı sürdürmeleri ile de dikkati çekiyorlar. Şairane bir girişim olduğu anlaşılıyor. “Koleksiyonluk, sınırlı edisyon, numaralı şiir kitapları ve dergi yayıncısıyız” diye tanıtmışlar kendilerini. Dünya’da çok örneğini gördüğümüz, bizde nadir görülen bir tür yayıuncılık. Şiire çok uygun olduğunu da söylemeliyim. Birçok şair böyle bir yayıncılığın hayalini kurar.

Yayın listelerinde Murat Üstübal, Pelin Özer, Levent Karataş, Fergun Özelli, Nihat Özdal, Enis Batur, Haydar Ergülen, Gültekin Emre, Hayriye Ünal gibi tanıdığımız şairlerin yanında, bence yeni isimler olan Murat Saraçoğlu, İbrahim Aslaner, Muhammed Abdullah, Oğulcan Yiğit Özdemir gibi şairler de yer alıyor. Çok sayıda kitap üretmişler. Bazı kitapların 2. Baskı yaptığı da görülüyor (https://www.shopier.com/s/store/orlandoart).

Duyuruları’nı sosyal medyada “Orlando Şikayetnamesidir” başlığı ile yayınlamışlar. Açık yürekli bir metin. Kitaplarını 72 adet basıyorlar, 60 adedini satışa sunabiliyorlarmış. Bir kitabın maliyetini çıkarabilmesi için 35 adet satması gerekiyormuş. Yayınladıkları 10 kitaptan ancak bir tanesinin tamamı yani 60 adedi satılıyormuş. Yüzde 80’i ise maliyeti çıkaracak sayıda satmıyormuş. Kitap fiyatlarının bu düşük satışlarını nedeni olmadığını düşünüyorlar. Ama bence yanılıyorlar. Yüksek enflasyon ortamında, her şeyin fiyatı sürekli artarken siz kitap fiyatlarını artırmasanız da okurda “kitap fiyatları yüksek” algısı var ve almaktan ilk vazgeçtikleri ürün de kitap. Yayıncılığın genelinde kitap satışları her geçen ay düşüyor. 

Satışların düşük olmasının nedeni olarak kargo fiyatlarını ve “Görüngü popülizmi”ni görüyorlar. Bir kitap için 75 TL kargo ücreti gerçekten de yüksek. Bu da tüm yayıncıların ortak sorunu.

“Görüngü popülizmi”dedikleri sosyal medyada kitap duyuruları yapıldığında verilen tepkilerin hararetiymiş. Yeni bir kitabın duyurusu yapıldığında gelen beğeni, övgü ve tebriklerin sayısının kitabın baskı sayısının üç katını bulduğunu belirtiyorlar. Böyle çok beğenilen bir kitapta bile satışın baskı sayısının üçte birini bile bulmadığını görüyorlarmış. Bence şaşırtıcı değil. Beğeni sayısı kadar satış beklemek aşırı iyimserlik. Yaklaşık 9 bin kişinin izlediği bir facebook grubunda paylaştığım bir yazıyı beğenen sayısı 100’ü geçerken yazıya tıklama sayısı 15-20’de kalıyor. Yani okumadan beğeniyorlar. Sosyal medya çok aldatıcı, kanmamak gerek.

Şiir kitabı yayıncılığı, yayıncılığın en zor türlerinden biri. O nedenle de genellikle şairler tarafından gerçekleştiriliyor. Zor, çünkü okuru yok. Şiir okuru maalesef İkinci Yeni’den bu yana geçmedi. Yeni şiir kitaplarına ilgi göstermiyorlar. Şairlerin şiir kitaplarını edinip okunması beklenir. Ne yazık ki o da mümkün olmuyor. Şairler birbirilerinin ne yazdığını merak etmiyor.

Durumun ne kadar vahim olduğunu Orlando Yayınları örneğinde görebiliriz, şairlerin eşleri, dostları, aileleri de onların ne yazdığını merak etmiyor. Evet, sosyal medyada duyurduğunda beğeniyor, kutluyorlar ama satın almıyorlar. Bu satın almama alışkanlığını da şairler yerleştirdi maalesef. Şiir kitapları hediye edilen bir nesne haline getirildi. Şairler, şair dostlarından imzalı kitap bekliyor. Kimin kime kitap imzaladığı izleniyor, bana neden yollamadı diye sorgulanıyor, imzalı kitap yollamadı diye şair dostlara küsülüyor. Zaten kimin kime kitap imzaladığını da yine sosyal medya paylaşımlarından izleyebiliyoruz.

Şiir kitapları kitapçılardan satın alınmıyor. O nedenle yıllardır çoğu büyük kitapçılarda şiir bölümü yok, Şiir bölümü olanlarda da yeni şiir kitaplarını bulmak mümkün değil. Nâzım Hikmet, Orhan Veli, Ahmed Arif, Cemal Süreya, Edip Cansever, Özdemir Asaf… raflarda bulabildiğiniz onların şiir kitapları. Bu nedenle şiir kitabı yayınlayan büyük yayınevi sayısı da azalıyor. 

Şairlerin birbirlerine imzalayıp yolladığı şiir kitaplarının da okunduğunu sanmıyorum. Çoktandır çevremde şiir kitapları hakkında konuşanlara rastlamıyorum, sosyal medyada da böyle yorumlar görmüyoruz. Böyle bir ortamda şiir kitaplarının okunmasını beklemek aşırı iyi niyet olarak değerlendirilmeli.

Orlando’nun Twitter’da yayınlanan şikayetnamesinin yoruma açık olmasına rağmen tek bir yorum bile almamış olmasını da dikkatinize çekerim. Eğer gelen yorumları silmedilerse bu da duyarsızlığın şahikası olarak sayılabilir.  

edebiyathaber.net (19 Mart 2025)

Yorum yapın