Sin Edebiyat’ın Dijitalleşen Edebiyat Ortamları temalı 33. sayısı yayımlandı. Dergi yeni sayısıyla yayın hayatına son veriyor.

Tanıtım bülteninden:

Çağdaş Türk edebiyatında özgün dosyalar ve yazılarla yerini alan Sin Edebiyat, bu sayısıyla yayın hayatına son verdi. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılar, yayıncılık sektöründeki baskı ve dağıtım sorununa, kâğıdın döviz kuruna endeksli olması, dolayısıyla artan kurun etkisiyle katlanan maliyetler de eklenince ülkemizde sıkıntıya düşen birçok sektör gibi yayıncılık sektörü de yara aldı. Bu durum yayıncılar için kapanma seçeneğinin yanında dijital yayıncılığa geçme seçeneğini de yeniden gündeme getirdi. Biz de bu sayımızda dijital ortamda edebiyat yayıncılığı yapan güzide isimlere yeni yayıncılık döneminin merak edilenlerini sorduk. Ayrıca henüz kâğıdın cazibesinden kopmayan ve köklü bir meslek olan sahaflığın yaşadığı sıkıntılara ve eski kitapların son dönemdeki durumuna kulak vermek üzere ülkemizin çeşitli bölgelerinde sahaflık yapan değerli isimlere çeşitli sorular yönelttik.

Bu sayı için “dijital yayıncılarla sahafların buluştuğu” özel bir sayı diyebiliriz.

Bu sayımızda emeği geçen isimler şunlar:

YAZI: Veysel K. TUR, Emirhan MUTLU, Ümit YAZICI, Gökhan AKÇURA, Ali Can SEKMEÇ, Ş. Dilek ŞERİT, Burak KUMPASOĞLU, Mustafa GAZİ.

ÖYKÜ: Ahmet ŞİMŞEK, Figen YILDIZ, VIRGINIA WOOLF (Çev. Ece ÇİTELBEG).

SORUŞTURMA DOSYALARI

DİJİTALLEŞEN EDEBİYAT ORTAMLARI (Soruşturan: Yaşar ERCAN): Onur ÇALI, Emrah POLAT, Onur SELAMET, İsmail Cem DOĞRU, Abdullah EZİK, Muhammet ERDEVİR.

GÜNÜMÜZDE SAHAFLIK (Soruşturan: Batıgün SARIKAYA): Aydan EGE, Burak KUMPASOĞLU, Medeni YILMAZ, Nazım Emre KOCA, Mustafa MIZRAK, Ümit NAR, Kamil KOÇ, Ümit YAZICI.

SÖYLEŞİ: Sanaz Seyed ESFAHANİ (Söy. Turgut SAY).

ŞİİR: Miguel ALGARIN (Çev. Hatice KURUN), Serkan TÜRK, Çınar EKİZ, Fuat EREN, İbrahim GÖKBURUN, Ferreira GULLAR (Çev. İbrahim ERCAN), Deniz MAHABAD, Eren B. BUDAK, Vedat BARGA, Batuhan ÇAĞLAYAN.

SUNUŞ YAZISI:

“Sanatçı, evrenin başsilahşorudur ve ecelle savaşmaya cesaret eden tek kişidir.”

İspanya, Yaşasın Ölüm, Nikos Kazancakis

Edebiyat da diğer sanat dalları gibi insanı, insana anlatır. İnsanın doğasından beslenir, insanda yücelir. Gönenmeyi, görünmeyi, görmeyi bir anlam bütününe sığdırarak düşünceyi yeniden, yeniden ve yeniden inşa eder; tek bir doğrusal düzlemde ilerlemeyi, monoloğu, sınırlanmayı reddeder. Böylece düşüncelerin çatışmasına, dolayısıyla yeni düşüncelerin meydana gelmesine olanak sağlar. Edebiyatın köklerinden dallarına, yapraklarına, meyvelerine ilerleyen her adımda bunu görebilirsiniz. Bu ağacı besleyen şey farklılıktır.

Sin Edebiyat, yayımladığı 33 sayılık arşivle öncelikle edebiyat üretiminde özgünlüğü ve farklılıklara değer vermeyi hedefledi. Yazar ve şairin beslendiği kaynaklarda boğulmadan kendini, kendi yolunu bulmasını ve edebiyat dünyasında yer almasını arzuladı. Nitekim yayımladığımız dosyalarda; seçtiğimiz şiir, öykü, deneme, söyleşi, soruşturma, çeviri vs. metinlerin altında imzası olan değerli isimler, şimdilerde Türk edebiyatında ismi anılan ve takip edilen güçlü kalemlerdir. Elbette yolları uzun, daha uğrayacak nice durakları var. Sevindirici olan şu ki yoldalar.

Bildiğiniz üzere okuduğunuz bu sayı, Sin Edebiyat’ın son sayısıdır. Bu sayıyla birlikte Sin Edebiyat dergisine veda edeceğiz. Bu yüzden sayıyı hazırlarken edebiyattaki güncel tartışmaları odağa almayı düşünmüştük. Bu tartışmaların günümüz edebiyatından gelecekteki okuruna ipuçları vermesini umuyorduk. Bizden on yıllar önce yayın yapmış bazı dergilerde olduğu gibi edebiyatımızda; günümüzde söz sahibi olan kalemlerin ne söyledikleri, nelere kafa yordukları, neyi dert ettikleri, nerede konumlandıkları vb. içeriklerin de yer alacağı bir geçmiş zaman harmanı oluşturmaktı niyetimiz. Fakat bunun artık çok eskide kalan romantik bir eylem olduğunu fark ettik. Zira yaşadığımız dönemde tartışmalar, sosyal medyanın günlük sirkülasyonunda hızlı şekilde üretilip tüketilen her şey gibi sıradanlaştı. Sakillik ve nobranlığın gölgesi, edebiyat ortamındaki tartışmaları da sardı. Bundandır ki bu sayımızda güncel tartışmaların içi boş söylem tantanasından ziyade dijitalleşen edebiyat ortamları ile eski kitapçılar ve sahafların değişen dünya karşısındaki tavırlarına kulak verdik. Böylece hem matbu hem de dijital yayınların nitelik ve niceliklerine dair çeşitli ipuçları elde ettik.

Son sayımız okuru, yazarı, yayıncıyı ve kitapçıyı ortak paydada buluşturan yer yer öğretici yer yer anımsatıcı bir sayı oldu. Umarız ve dileriz ki sizler de okurken keyif alır, dergi arşivinizde bu sayıya yer verirsiniz. Sin Edebiyat’ın yazınsal yolculuğu burada sona ermiştir. Bizimle yol alan herkese binlerce kez teşekkürlerimizi sunarken dergimize emeği geçen herkese minnettar olduğumuzu da vurgulamalıyız. Var olsun edebiyat!

SİN EDEBİYAT  

TEŞEKKÜR:

SOSYAL AĞLAR:

www.sinedebiyat.com

www.shopier.com/sinedebiyat

edebiyathaber.net (12 Temmuz 2022)