Milliyet’ten Meriç Tafolar’ın haberine göre Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde kalan bir tutukluya kargo ile gönderilen 4 Kürtçe kitap yönetim tarafından ‘tercüme edilemediği için içerik denetlemesi yapılamadığı’ gerekçesiyle iade edildi.
Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’nde bulunan Muhammet Karvar isimli tutukluya gönderilen 4 Kürtçe kitabın, tercümesinin yapılamayacağı gerekçesiyle Karvar’a verilmediği ortaya çıktı. Ankara Batı İnfaz Hâkimliği, Kitapların ancak hükümlünün tercüme masraflarını karşılaması halinde denetlenebileceğinden hareketle, kitapların içeriğinin tespit edilemediğini, bu nedenle tutukluya verilemeyeceğine karar verdi.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Adalet Bakanlığı’na yaptığı başvuruda, “Kürtçe kitapları tercüme edecek bir görevlinin olmaması sebebiyle kendisine verilmediğini belirtmektedir. Eğitim Kurulu, kitaplara ilişkin toplatma ya da el koyma kararı olmamasına rağmen yayınları sakıncalı görmüş ve yayınların kendisine verilmemesine karar vermiştir” ifadesini kullandı. Konunun önümüzdeki günlerde TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu gündemine gelmesi bekleniyor.
Ankara Batı İnfaz Hâkimliği, Mart 2016’da Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Muhammet Karvar isimli tutukluya altı adet kitap geldi. Elif Key’in “Bize İki Çay Söyle” ve Emile Zola’nın “Germinal” isimli kitapları ile Bube Eser’in “Sino Bu Efendi”, Cegerxwin’un “Cim u Gulperi” ve Hamit Babat’ın “Mistek Ji Hesren Zıne” isimli eserinden iki adet kitap Karvar’a kargo yoluyla ulaştı. Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu, kitaplardan ikisini tutukluya verilmesine hükmederken, diğer 4 kitabı, “tüm sayfalarının Kürçe yazıldığı ve içeriğinin anlaşılamadığından yayın denetiminin yapılamadığı”ndan hareketler, Karvar’a iletmedi. Bunun üzerine Karvar, Ankara Batı İnfaz Hâkimliği’ne başvurdu.
‘Masrafları öderse…’
Alınan kararda, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un, “Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez” düzenlemesine atıfta bulunularak, “Kanundaki bu düzenlemeye göre hükümlü/tutuklunun adına gelen yayınların Kürtçe olması sebebiyle içeriğinin tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmakla yukarıda adı geçen karar nedeniyle hukuka aykırılık olmadığı anlaşılmıştır. Hükümlü tercüme masraflarını karşılaması halinde denetim imkanı olacağından bu aşamada denetimi mümkün olmadığından itirazın reddine karar vermek gerekmiştir” denildi.
Meclis’e taşınacak
Bu karar üzerine Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Adalet Bakanlığı’na başvurarak, “Kürtçe kitapları tercüme edecek bir görevlinin olmaması sebebiyle kendisine verilmediğini belirtmektedir. Eğitim Kurulu, kitaplara ilişkin toplatma ya da el koyma kararı olmamasına rağmen yayınları sakıncalı görmüş ve yayınların kendisine verilmemesine karar vermiştir. İnfaz Hakimliği’nin almış olduğu karar Türkçe olmayan kaynakların hapishanelere girebilmesini imkansız hale getirmektedir. İnfaz Hakimliği’nin bu kararı hangi yasalara dayanmaktadır? Bu uygulamanın genelleşmemesi adına Adalet Bakanlığı’nı konuya müdahale etmeye davet ediyoruz” denildi.
Konunun, önümüzdeki günlerde TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu gündemine de gelmesi bekleniyor.
26 Mayıs 2016