Sıradan yaşamların sıradan hikâylerine “efsunlu” dokunuşlar | Burak Soyer

Mart 22, 2025

Sıradan yaşamların sıradan hikâylerine “efsunlu” dokunuşlar | Burak Soyer

Gazeteci, reklamcı, girişimci Efsun Tekyeten’in kaleme aldığı “Efsunlu Hikâyeler”, gündelik hayatta birçok kişi için bir anlam ifade etmeyen insanların sıradan hikâyelerini “efsunlu” bir dokunuşla parlatırken, öte yandan kendi yaşamıyla da bir kadının varoluş mücadelesinin hikâyesini anlatan bir kitap.

Efsun Tekyeten, 1971 yılında Kilis’te doğmuş. İlk, orta ve lise eğitimini burada tamamlamış. 1989 yılında Adana’ya yerleşip burasını ikinci memleketi bildikten sonra şehrin yerel gazetelerinde, radyolarında muhabirlik, reklamcılık ve yöneticilik yapmış. Türkiye’nin en eski radyocularından biri olan Tekyeten, aynı zamanda Radyo Seyhan’ın kurucusu ve Radyo Yayıncıları Meslek Birliği’nin de Başkan Yardımcısı. Küçük yaşlarda, kendi gözlemlerinden esinlenerek yazmaya merak salmış. Birçok gazete, internet mecrasında ve Sabah gazetesinde uzun yıllar köşe yazarlığı yapmış. 2015 yılında Adana konseptli hediyelik ürünler tasarlayan ve üretimini yapan Adana İşi markasıyla bambaşka bir iş koluna yönelmiş. Daha sonra ortaklarıyla birlikte Ak Ajans şirketini kurarak reklamcılık yapmaya başlamış.

Birçok sivil toplum örgütünde çalışarak pek çok sosyal sorumluluk projesine imza atan Efsun Tekyeten’in A7 Kitap tarafından yayımlanan “Efsunlu Hikâyeler” adlı kitabı kısa süre önce okuyucuyla buluştu. Yılların getirdiği hayat birikimini, deneyimini ama en çok da etrafında varolan sıradan insanların hiç de sıradan olmayan hikâyelerini anlatan kitap, Efsun Tekyeten’in kendi yaşamından yola çıkarak kaleme aldığı, içine, günde binlerce kez dönüp bakmadan yanından geçip gittiğimiz insanların yaşamlarını da kattığı gerçek hikâyelerden oluşuyor.

Kilis’te başlayıp Adana’da devam eden ailesinin hayli zorlu öyküsüyle kitabının açılışını yapan Efsun Tekyeten, oradan oraya sürüklendiği çocukluğunda dimdik ayakta durmayı başararak bugünlere nasıl geldiğini tüm samimiyetiyle dile getirirken, dönemin ve yaşadığı yerin normlarının toplum, özellikle de kadınlar için ne gibi zorluklarla dolu olduğunu kendi hayatından örneklerle anlatıyor. Kendisi gibi tüm koşullara göğüs geren annesinin yanında çekirdekten yetiştiği hayata dört kolla sarılarak kendi ayakları üzerinde durmayı başaran ve bu yönüyle yine özellikle kadınlara örnek olan Tekyeten, küçük yaşta terzilikten kuaförlüğe kadar hiç gocunmadan yaptığı pek çok iş sayesine edindiği tecrübelerin ilerideki yaşamı için yaptığı rehberliğe bol bol vurgu yapıyor.

Kitabın diğer kısımlarında kadın-erkek ilişkilerine değinen, yine kendi gözlemleri ve başkalarından dinlediği hayatları birer öykü formatında okuyucuya aktarırken “Böyle şeyler ancak filmlerde olur” sözünü tersine çevirerek, bu deyişin yerine “Gerçek hayat, hikâyelerden esinlenir,” cümlesini hikâyelerine yansıtıyor.

“Efsunlu Hikâyeler”, sadece bir kadının ayakta kalma, varoluş ve yükseliş mücadelesini değil, statüsü ne olursa olsun, yaşamı gündelik içinde kaybolup giden insanların sıra dışı hikâyelerini anlatan, içten, samimi bir dille yazılmış bir kitap.

edebiyathaber.net (22 Mart 2025)

Yorum yapın