I
Jack Kerouac, Beat Kuşağı’nın kutsal kitabı sayılan Yolda’da üç, dört yerde William Burroughs’tan bahseder. Jack Kerouac, Neal Cassady ve birlikte yol aldıkları diğer kişiler ABD’yi bir uçtan diğerine dolaşırlarken Borroughs kırsal bir bölgede farklı uyuşturucularla spiritüel deneyler peşinde koşmaktadır. Burroughs bu ayrıksı tutumunu tüm yaşamı boyunca devam ettirir.
Yazdıklarıyla, yaşadıklarıyla kendi özgün duruşundan taviz vermeden Beatniklerin tam ortasındaki varlığını sürdürür.
Burroughs, uzun ve sağlıklı bir ömür sürmesiyle de Beat Kuşağı’nın pek çok üyesinden ayrı tutulabilir. 5 Şubat 1914 doğumlu olan Burroughs 2 Ağustos 1997’de 83 yıllık bir yaşama veda eder. Bu uzun yaşama onlarca kitap sığdırabilmiştir.
Burroughs son dönemlerinde sadece günlük tutar. Bu günlüklerin ölmeden önceki son dokuz ayı kapsayan kısmı yazarın arkadaşı ve mirasının yöneticisi James Grauerholz tarafından temize çekilir ve 2000 yılında “Last Words: The Final Journals of William S. Burroughs” adıyla kitaplaştırılır.
Yukarıda sözünü ettiğim kitap geçtiğimiz günlerde “Son Sözler” adıyla Sel Yayıncılık tarafından Ahmet Ergenç’in tercümesiyle dilimize kazandırıldı.
II
James Grauerholz, kitaba yazdığı kısa giriş yazısında Burroughs’un defterinde yazar tarafından yapılmış bazı düzeltmelerin bulunduğunu belirtir ve bu durumu yazarın bu günlükleri bir gün yayımlanacağını düşünerek tuttuğu biçiminde yorumlar.
Son Sözler’de kendi deyimiyle söylemek gerekirse, “uzun bir ergenlikten yeni yeni çıkan” bir Burroughs’la karşılaşırız. Bu Burroughs fiziksel ve zihinsel olarak şaşırtıcı derecede sağlıklıdır. Eroini bırakmış fakat düzenli olarak metadon kullanmaya başlamıştır. Yazar bu durumu viskiyi bırakmak için cin içmeye başlamaya benzetir.
Günlüklerdeki Burroughs “bildiğimiz” gibidir. Dünyaya alışageldiğimiz alaycılığıyla bakar, uyuşturucu kullanımına getirdiği sınırlamalar ve bireylerin özgürlüklerini kısıtlayıcı düzenlemeler nedeniyle devletlerle olan hesaplaşması bitmemiştir, arkadaşlarıyla görüşmeye devam eder, etkinliklere katılır, fırsat buldukça silahlarıyla oynar, atış talimi yapar hatta ölmesinden yaklaşık iki ay önce U 2’nun bir video klibinde oynar ve yazmaya devam eder.
Yukarıda Burroughs’un fiziksel olarak şaşırtıcı derecede zinde olduğunu yazmıştım. Bu sonuca günlüklerdeki detaylardan yola çıkarak ulaşabiliriz ancak yazarın 2 Ağustos 1997’de ölümüne neden olacak kalp sorunu 15 Kasım 1996 tarihli şu notla vurgulanır: … Kalp doktorum gitgide battığımı söylüyor. Ee, ne demişler, “Qui vivra verra.”*
III
Son Sözler için uzun bir ömür sürmüş yaşlı bir yazarın geçmişiyle hesaplaşma notlarıdır diyemeyiz. Bu günlüklerde geçmiş, yaşanan güne dair bir durumu açıklamaya yarıyorsa anılır. Bu durum o denli üstü kapalı olarak yapılır ki James Grauerholz, kitabın sonuna kronolojik olarak düzenlenmiş kimi notları ekleme gereği duyar.
Son Sözler, daha önce Burroughs okumamış okurlara seslenen bir kitap değil. Yazarın belli başlı kitaplarını bilen ve Burroughs’un zihin dünyasına daha yakın olmak isteyenlere seslenen bir yapısı var.
Bu noktada, dilimize çevrilmiş iyi bir Burroughs biyografisinin eksikliğini hissettiğimi belirtmeliyim. Dilerim yayınevleri yazarın henüz çevrilmemiş kitaplarıyla birlikte iyi bir biyografiyi de bize armağan ederler.
Meraklı okurlar, yukarıda bahsettiğim klibi şuradan izleyebilirler: https://www.youtube.com/watch?v=YswMTdys0cc
Videonun arka planından tadımlık birkaç sahne de şurada: https://www.youtube.com/watch?v=pKdDok8F4jI
Burroughs’la ilgili iyi bir belgesel izlemek isteyenler için de şu yapımı önerebilirim: http://www.imdb.com/title/tt1466072/
* Qui vivra verra: Yaşayan görecektir.
Onur Uludoğan – edebiyathaber.net (24 Aralık 2015)