Sözlükte geçmişini bulmak… | Metin Celâl

Mart 23, 2022

Sözlükte geçmişini bulmak… | Metin Celâl

İstanbul, Dünya’da hakkında en çok kitap yazılan şehirlerdendir. Ansiklopedileri de hazırlanmıştır. Tarihi semtleri de birçok kitapla taçlandırılmıştır. Halen de bu güzel semtler hakkında kitaplar yayımlanııyor. Çok sayıda da anı kitabı var. Hepsi birbirinden değerli ama sözünü edeceğim kitabın bir başka değeri var. Bu bir sözlük. Şimdiye kadar bir ilçenin, semtin sözlüğünün hazırlandığını duymamıştım. Sanırım “Kadıköy Sözlüğü” bir ilk oluyor. 

Sözlüğü İlker Mumcuoğlu hazırlamış. İlker, evlenip çocuk sahibi olunca, sevdiği deyimle “bir tatlı huzur” aramak için Kadıköy’e taşınmış. Sonra da has Kadıköylü olmuş. “Çocukluğum Gönen ve Laleli’de geçti. Üniversite yıllarında Anadoluhisarı’na taşındım. Orda evlendim, çocuğum oldu. Oben, yedi yaşına gelince iyi bir okulda okusun diye Fenerbahçe’ye taşındık. Nurettin Teksan İlkokulu’na yazıldı. Kısa bir süre sonra Moda’ya kavuşacaktık” diye anlatıyor kitabın arka kapağında. 

İlker Mumcuoğlu, az bulunur bir meslek sahibiydi. Gazetelere bulmacalar hazırlayarak geçimini sağlardı. Tanıştığımızda Hürriyet Gazetesi’nde Nevzat Erkmen’le birlikte bulmaca eki hazırlıyorlardı. Bulmacacılar içinde de nadir bir isimdi. Çok okur, edebiyatı, özellikle şiiri sever, bulmacalarında sık sık şairleri, yazarları sorardı. Sorduğu isimlerin arasında kuşağından şairler de yer alırdı. Beni de birkaç kez sorduğunu anımsıyorum. 

Ankara doğumluyum ama kendimi Kadıköylü kabul ederim. Çünkü yaşamımın çoğu orada geçti. Çocukluğumda babamın görevi nedeniyle zaman zaman Ankara’da otursak da babaannem Kızıltoprak’ta yaşadığı için tüm yaz aylarını orada geçirirdik. “Çıkalım seninle Bağdat Yolu’na” adlı şarkının bestelendiği Bağdat Yolu’nda otururdu ninem. Salı Pazarı’nın başlangıç yeri olan bu kısa sokak Bağdat Caddesi’ne bağlanırdı.    

60’lı yıllar. Henüz birinci Boğaz Köprüsü bile yapılmamış. Sonradan bu sokağa Boğaz Köprüsü bağlanacak ve birden semtin görünümü değişecek. Üç bina altımızda 18 yıl sürecek olan Fenerbahçe Stadı inşaatı yeni başlamıştı. Tam karşımızda da Türkiye’de futbolun ilk oynandığı yerlerden Papazın Çayırı. Kurbağlıdere’nin kenarındaki şimdi Fenerbahçe Lefter Küçükandonyadis Tesisleri olarak bilinen Dereağzı Tesisleri’ne taşınmadan önce Fenerbahçe Kulübü futbolcuları burada antrenman yapardı. 

70’lerin başında babam İstanbul’a tayin olunca bu evde sürekli oturmaya başlamıştık. Kızıltoprak hem tarihi bir İstanbul mahallesinin kozmopolit özelliklerine sahipti hem de denizler henüz hızla kirletilmediği için plaja yürünerek gidilebilen bir sayfiyeydi. Kalamış plajı iki adım mesafedeydi. Aziz Nesin, Bedri Rahmi Eyüpoğlu gibi önemli birçok yazar ve sanatçı mahallemizde otururdu. 

İlk kentsel dönüşüm başlamış, dört katlı apartmanlar yapılıyordu. Yine de geniş bahçeli konaklar, yalı evleri de vardı mahallede. Çay bahçeleri, yazlık sinemalar, gazinolar Kalamış’tan Fenerbahçe Burnu’na doğru sıralanırdı.  Cıvıl cıvıl bir yaşamın sürdüğü Kadıköy’ün merkezine yürüyerek on – on beş dakikada varırdınız. 

Elli yıl bile geçmemiş. Şimdi çok farklı bir Kızıltoprak var. Tüm bunları ancak İlker Mumcuoğlu’nun “Kadıköy Sözlüğü” sayesinde anımsıyoruz. Bağdat Yolu sokağının maddesinden başladım, “Çıkalım seninle Bağdat Yolu’na” şarkısının maddesini okudum sonra da Salı Pazarı, Fenerbahçe Stadı, Papazın Çayırı, Kurbağlıdere, Dereağzı Tesisleri, Kalamış, Kızıltoprak maddeleri… Derken anılar belleğimde belirdi.  

İlker Mumcuoğlu, sözlüğü bir bulmacacının neşeli ve hınzır, eleştiriyi de ihmal etmeyen üslubu ve ayrıntılara inen dikkati ile hazırlamış. Kadıköy’ün mimarisini, kültürünü, tarihini, sanatçılarını, ünlü sakinlerini tanıtmakla yetinmiyor ayrıntılara dalıyor. Onun sözlüğünde sadece mahallesinde tanınanlar, ünsüzler, önünden geçip gittiğimiz apartmanlar, dükkanlar, esnaf lokantaları, büfeler, çay evleri de şarkılar, şiirler, filmler ve bol bol heykel de var. Ne çok heykel varmış Kadıköy’de! Tabii ne çok önemli ismi yetiştirmiş. 

“Kızıltoprak mahallesinin adı nereden geliyor?” diye de sözlüğü açıp bakabilirsiniz, benim gibi ilk sayfadan başlayıp tek tek her maddeyi de okuyabilirsiniz. İkinci yöntem, baştan sona okumak, özellikle Kadıköylüler için çok daha öğretici ve keyifli. Anılar canlanıyor, unutulmuş isimler, yerler anımsanıyor ve sözlüğe şu da eklenmeli diye de düşündürüyor.  

İlker Mumcuoğlu’nun ömrü çalışmasının kitaplaştığını görmeye yetmedi yazık ki! 28 Ekim 2020’de İlker korona’dan vefat etti. Sözlüğü yakın dostlarından Turgay Kantürk yayına hazırladı, yine dostlarından Kadir Aydemir de Yitik Ülke Yayınları arasında kitap olarak yayınladı. Ortaya değerli bir eser çıktı.

Hiçbir sözlük tam değildir. Hele “Kadıköy Sözlüğü” gibi bir kent kültürü çalışması sürekli yeni ekleri, düzeltmeleri gerektirir. Çünkü yaşayan bir organizmayı konu ediniyor. Bugün var olan kişi ya da işletme, hatta yapı yarın yok ya da yerinde yepyeni bir şey var. Sokak adları bile bir anda değişebiliyor. Yeni baskılarda yenilenip değişen Kadıköy’le ilgili maddeler olacakmış. Yani yaşayan bir sözlük olacak Kadıköy Sözlüğü. İlker’i ve Kadıköy tutkusunu da yaşatacak.  

edebiyathaber.net (23 Mart 2022)

Yorum yapın