Hazırlayan: Mehmet Özçataloğlu
1. Neden çocuklar için yazıyorsunuz?
Hem öğretmen, hem anne olduğum için çocuklarla hep iç içe oldum. Çocukların doğdukları andan itibaren gözlerinde farklı bir ışık var. Çok akıllılar ve bizim hayal edemeyeceğimiz kadar yaratıcı ve yetenekliler. Bu durumun büyüdükçe kayboluyor oluşu bana göre içimizdeki çocuk halini kaybetmemizle ilgili. Çocuk kalabildiğimiz kadar mutlu olacağız. Sorgulamayı, merak etmeyi bıraktığımız, hayatımızı şekillendirmek yerine hayatın bizi şekillendirmesine izin verdiğimiz sürece işler ters gidecek. Çok okuyan çocuk çok düşünecek, çok okuyan çocuk çok hayal edecek.
Tabi tüm bunların yanında edebiyata matematiği bulaştırma nedenimi de açıklamam gerekiyor sanırım. Matematiğin hayattan kopuk olmadığını göstermenin en güzel tarafı matematiğin aslında edebiyata çok benzediği gerçeği. Çocuklar okula gitmeden etrafındaki yetişkinlerden matematiğin ne kadar zor olduğu duyumuyla büyüyorlar. Sonra da hayatları boyunca başarısız oluyorlar. Bu önyargıyı yenmek de ancak küçük yaşlardan başlanarak kırılabilir. Bana göre edebiyatla her çocuğa ulaşabiliriz. Çocukların başarısı önündeki kabullenmişlik ve ön yargıyı kaldırabiliriz.
Çocukları, hikayelerle, matematiğin hayamızın ne kadar içinde olduğu konusunda ikna edebiliriz. En azından denemeye değer.
2. Okuduğunuz ilk çocuk kitabı hangisiydi? Sizde ne gibi izler bıraktı?
Robinson Crusoe. Bu kitabı ilkokulda sınıfımızda çok fazla kitap olmadığı için defalarca okumuştum. Oradaki kayboluş, adamın karşılaştıkları, yaşamak uğruna yaptıkları çok ilgimi çekmişti. Orada yer alan Cuma’nın kumsaldaki görüntüsünü zihnimde canlandırdığımda dalgaların sesi ve kumların sıcaklığını hala hissedebiliyorum. Özellikle Cuma karakterinin beni ana karakterden daha çok etkilemiş oluşunu söylemeden geçmek istemiyorum.
3. Bu kitabı keşke ben yazsaydım, dediğiniz bir kitap oldu mu?
Evet kesinlikle oldu. Küçük Prens… Bu kitap üzerine ne söylense az. Çocuk görünümlü yetişkin kitabı. Müthiş bir felsefesi var. İnsanların algılama biçimlerinin, hayata bakış açılarının ne kadar faklı olduğunu çocuk gözüyle, ders çıkararak çok güzel anlatıyor bize. Bu tarz, felsefesiyle etkili bir kitap yazmayı açıkçası çok istiyorum.
4. Çocuklara yönelik kitaplardan en son hangisini okudunuz? Kitapla ilgili düşüncelerinizi kısaca belirtebilir misiniz?
Güzin Öztürk’ün “Kuş Olsam Evime Uçsam” adlı çocuk romanını okudum. Güzin Hanım’ın kalemini çok seviyorum. Daha önce de dediğim gibi çocuklarla iç içe olduğum için çocukların nasıl konuştuğu nasıl düşündüğünü gözlemleme şansım oluyor. Güzin Hanım’ın çocukların o doğal davranış ve tepkilerini çok güzel yakalıyor oluşu bence gayet başarılı. Ayrıca mülteci bir çocuğun hayatını anlatan bu roman bu tarz çocukların yaşadıkları zorlu süreçleri ve duygularını anlayabilmemiz için bize güzel bir fırsat veriyor. Sadece çocukların değil, çocuklara rol model olacak biz yetişkinlerin empati duygularına da ustaca dokunabiliyor.
edebiyathaber.net (28 Ekim 2020)