“Bir zamanlar, uçsuz bucaksız, rüzgârlı bir yer vardı. Dünyanın bir ucunda, unutulmaya yüz tutmuş bu yer, hiç kimsenin istemeyeceği şeylerle doluydu. Bu ıssız yerin tam ortasındaki küçük evin küçücük pencerelerinden görünen tek şey, insanların attığı çöpler ve yağmurlu havaydı.”
Teneke Orman, ilk kez “The Tin Forest” adıyla 2003 yılında Avustralya’da basılan harika bir kitaptır. Bu kitap doğanın bir parçasıdır ve tüm canlılar için çok önemli bir konu olan “sürdürülebilirlik” hakkında etkileyici bir hikayeye sahiptir. Sürdürülebilirlik konusunu keşfetmek için iyi bir başlangıç olabilir. Dünyadaki her şey dönüşür. Bu dönüşümün daha iyi mi daha kötü mü olacağını bilemeyiz. Ama daha iyiye dönüştürmenin bizim elimizde ve sorumluluğumuzda olduğunun bilincine varmalıyız.
Teneke Orman, çok az metin içeren; ancak baştan sona dikkat çekici görsellere sahip güçlü bir kitap. Kitabın illüstrasyonunda yaşlı adamın metalik hayatına kontrast oluşturmak için çok sayıda parlak renk kullanılıyor. Kitabın başında kullanılan gri renkler, ıssız ve metalik bir ortamı gösteriyor. Bu kitaptaki soluk renk paleti, çöplerin bir bahçeyi ele geçirdiğinde ortaya çıkan görüntüyü gözler önüne seriyor. İlk sayfalardaki renkler küçük parlak halde yer alıyor. Yaşlı adamın evinin içindeki ışık sarıdır, dışarıda çiçeklere benzeyen sarı ışık küreleri, sarı bir tukan gagası, kuşların bıraktığı tohumlardan filizlenen parlak kırmızı çiçekler ve nihayet tüm renklerle dolu bir sayfa görüyoruz.
Yaşlı adamın; her gün bıkıp usanmadan çöpleri toplaması, ayırıp ayıklaması, gömüp yakması, bize onun çalışma ahlakını ve umudunu gösteriyor.
Kuşun Cesareti kırılmayan yaşlı adamın rüyalarında tohumlanan umut, adeta bir tohum gibi filizlenir, yeşerir ve bir ormana dönüşür. Yaşlı adam çöpten topladığı tenekelerle bir orman yaratır.
Günlerden bir gün bir kuşun yolu bu teneke ormanına düşer.
Kitap bu kuşun hikayesiyle devam eder. Tukan kuşu, yaşlı adama eşlik ederek ona şarkı söyler. Tukan kuşunun gitmesiyle kalbi kırılan yaşlı adam onu aramaya başlar. Yaşlı adamın yere serptiği ekmek kırıntılarını yiyen kuş ertesi gün eşiyle birlikte tekrar Teneke Orman’a döner.
Tukanlar, gagalarında getirdikleri gerçek tohumları toprağa bırakırlar. Bu kuşların yardımıyla, ihmal edilmiş ve istenmeyen yerde muhteşem bir dönüşüm başlar. Büyümeye başlayan gerçek tohumlar zamanla gerçek bir ormana dönüşür. Günler geçtikçe bu gerçek, canlı ormana kuşların şarkısı, böceklerin vızıltısı ve yaprakların hışırtısı karışır.
“Bir zamanlar bir orman vardı. Dünyanın bir ucundaki bu orman herkesin isteyeceği şeylerle doluydu. Ormanın ortasındaki bu küçük bir evde, bahçesinde dev gagalı takanları, ağaç kurbağaları ve kaplanları olan yaşlı bir adam yaşardı.”
Teneke Orman, hayalleri gerçeğe dönüştürmek için inanmanın ve pes etmemenin önemine vurgu yapan okurunu mutlu eden bir hikayeye sahip.
Kitabın başında ve sonunda tekrarlanan şiirsel anlatım hikayeye melodik bir ezgi katıyor. Kitabın başındaki metalik gri renklerin kitabın sonunda yerini canlı renklere bırakması insana umut ve mutluluk veriyor.
Çocuklara sadece Teneke Orman ve gerçek ormanın olduğu iki sayfayı gösterip hikayenin ne hakkında olabileceği, iki resim arasındaki farkları ve neden Teneke Orman dendiği hakkında sohbete başlayıp “sürdürülebilirlik” konusuna geçiş yapılabilir. Hikayede yaşlı adamın nasıl biri olabileceğine ve yaşlı adamın nasıl hissettiğine dair çıkarımlar yaparak yaşadığımız çevrenin duygularımız üzerindeki etkisi hakkında çocukların fikirlerini ifade etmeleri sağlanabilir.
Kaynak: Teneke Orman, Helen Ward, Resimleyen: Wayne Anderson, Çeviren: Şiirsel Taş, Remzi Kitabevi, 32 sayfa.
Meryem Ermeydan – edebiyathaber.net (27 Kasım 2020)