Tahtadan Kalpler ve Yürekleri Isıtan Bir Sevgi Masalı | Özlem Aytek

Mart 21, 2025

Tahtadan Kalpler ve Yürekleri Isıtan Bir Sevgi Masalı | Özlem Aytek

“Küçük Tahta Robot ve Tomruk Prenses” klasik bir halk masalı tadında ve aynı zamanda çocuklara modern insanın içsel yolculuğuna dair güçlü mesajlar veriyor. Olay, fantastik bir dünyada geçiyor. Masalda kullanılan semboller, anlatım tarzı ve karakterlerin derinlikleri, yazarın zarif dokunuşlarını gözler önüne seriyor. Bu masal, insanın en temel ihtiyaçlarından olan sevgi bağını çocukların derinlemesine keşfedip hissetmelerini sağlarken onların hayal gücünü zenginleştiren özelliğiyle de karşımıza çıkıyor.

Hikâye, çocuk sahibi olamayan bir kral ve kraliçenin derin özlemiyle başlıyor. Kurdukları çocuk hayalinin gerçek olması için bir mucit ve bir cadıya giderek yardım istedikleri o gece, hikâyenin başlangıcındaki sembolizmle derin bir anlam kazanıyor. Çocuk sahibi olma isteği, salt bir arzudan öte, insanın kendi içindeki boşluğu doldurma ve tamamlanma arzusunu simgeliyor. Kral ve kraliçenin bu ortak dileği, hikâyenin ana temasına hızlı bir giriş niteliğinde. Sonrası: Bir arayışın, bir kaybın ve geri dönüşün öyküsü.

Masal akıcı bir şekilde devam ederken Küçük Tahta Robot ve Tomruk Prenses arasındaki kardeşlik ve sevgi bağına da tanık oluyoruz. Doğrusu masalın en dikkat çekici özelliği ve ana teması da bu sevgi bağı… Robotun, prensesi uyandırmak için gösterdiği çaba; kardeşler arasındaki sorumluluk duygusunun gücünü simgeliyor. Kitabın iki ana karakteri arasındaki bu ilişki, kardeşliğin sadece biyolojik değil, aynı zamanda ruhsal bir bağlılık taşıdığı ile de ilgili.  Kardeşi kaybolduğunda minik, tahta bir robotun gösterdiği fedakârlık ve kardeşine olan bağlılığı, her biri farklı özelliklere sahip iki varlığın kardeşlik duygusuyla bütünleşerek birbirlerini tamamlamasını sembolize ediyor. Metin, küçük okura aile bağının önemini ve insanın sevgiye olan ihtiyacını hatırlatıyor.

Anlatım ve Karakterlerin Derinliği

Masalda geçen karakterler sıradanlıktan uzak ve her biri kendi iç dünyasında derinliğe sahip figürler olarak karşımıza çıkıyor. Tahta robot, dışarıdan bakıldığında mekanik bir varlık gibi görünse de sevgi ve merhametle hareket ediyor. Onun hassas ve koruyucu tavrı, karakterin insani yönlerini öne çıkarıyor. Gıdıklanıyor olsa bile dişlilerinin içinde böcek ailelerinin yaşamasına izin vermesi gibi küçük detaylar, bu karakterin sadece dışsal değil, içsel bir yapısı olduğunu vurguluyor.

Sihirle küçük bir kıza dönüşen ve gerçekte bir ağaç gövdesinin parçası olan Tomruk Prenses ise yalnızca bir fiziksel varlık değil, aynı zamanda hikâyenin kalbini ve ruhunu taşıyan bir sembol. Uyandığında bir çocuğa ve uyurken ise tomruğa dönüşen bu karakter için, çocukların hayal dünyasında, onu evirip çevirip farklı anlamlar keşfetmeye sürükleyen bir metafor denilebilir. Prenses ve robotun bir araya geldiği anda bireysel güçlerini birleştirmeleri, birbirlerine olan destekleri ile kardeş sevgisini bir kez daha vurgulanıyor.

Gizemli Macera: Zorluklar ve Keşif

Tahta Robot’un, Tomruk Prensesi’ni bulmak için çıktığı yolculuk, hikâyenin çocuklar için en heyecan verici bölümünü oluşturuyor. Küçük robotun kardeşini ararken yaşadığı macera ve keşifler, çocukların eğlenceli bir okuma gerçekleştirmesini sağlarken aynı zamanda merak etmelerine, tahminler yürütmelerine, hayal etmelerine ve böylece yaratıcı yönlerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Tahta robotun, prensesi bulma arzusuyla çıkmış olduğu uzun yolculuk, sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhsal bir yolculuk… Her bir adım, robotun kendi içindeki gücü ve fedakârlığı keşfetmesini simgeliyor. Tomruğun başına gelenler, bir gemiye taşınması ve sonrasında robotun gemiye binerek kuzeye gitmesi, aslında hayatın öngörülemezliğinin ve geminin üzerinde yol aldığı su gibi sürekli akıp giden zamanla yüzleşmenin altını çiziyor.

Sonuç ve Mutlu Son

Masal, her iki karakterin de karşılarına çıkan zorlukları aşması ve mutlu bir sona ulaşmaları ile masalların klasik yapısına uygun şekilde tamamlanıyor. Böceklerin harekete geçişi ve ormandaki hayvanların yardıma koşmasıyla hiçbir iyiliğin karşılıksız kalmayacağı vurgulanıyor. Yardımlaşma, dayanışma, iyilik, merhamet, sorumluluk, aile sevgisi, saygı gibi değerlerin sezdirme tekniğiyle çocuklara kazandırılmasının hedeflendiği görülüyor.

 “Küçük Tahta Robot ve Tomruk Prenses” masalı, klasik masal unsurlarını modern perspektife taşıyan bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Alt metinde, klasik öğelerle bezenmiş semboller, şifreler ve duygular, fantastik ve yeni nesil öğelerle birleşince bu masalı etkileyici kılıyor. Masal, aile olmanın önemine dair önemli mesajlar verirken çocukları hayal etmeye yönlendiriyor.

Çocuk edebiyatını inşa eden eserler, özellikle de masallar geçmişten günümüze dek eğlenceli olmanın yanı sıra çocukların hayal gücünü besleyen, onları düşünmeye ve öğrenmeye yönelten, duygusal zekâlarını besleyen bir araç olmuştur.  Günümüzde çocuklar bilgiye çok hızlı ulaşıyor, iletişim becerileri ve sosyal etkileşimleri de aynı hızda bir dönüşüm geçiriyor. Çocuk edebiyatı da bu dönüşümden etkileniyor ve verilen eserler yeni nesil masallar, öyküler olarak karşımıza çıkıyor. “Küçük Tahta Robot ve Tomruk Prenses” masalında, çağımızda çocuklara kazandırılması hedeflenen eleştirel düşünme, problem çözme, ekip çalışmasının önemi gibi 21. Yüzyıl becerilerinin de yer aldığı görülüyor. Yeni nesil masallarda, hikâyelerde karakterlerin karşılaştığı karmaşık sorunlar ve çözüm arayışları klasik anlatımlardan farklı olarak çocukları yaratıcı çözümler bulmaya teşvik ediyor. Kendisini karakterin yerine koyup çözüm arayan çocuğun empati ve zorluklarla başa çıkma yeteneği de gelişiyor.

Masallar, gerçek dünyadan bağımsız, doğaüstü olayların ve hayal gücünün ön planda olduğu öykülerdir. “Küçük Tahta Robot ve Tomruk Prenses” masalında, prensese dönüşen bir tomruk, bir cadı ve fantastik bir yolculuk gibi öğeler, masalın klasik yapısını inşa ederken, klasik bir masal karakteri olan cadının yanı sıra bir mucide gidilmesi ve yardım istenmesi sonucunda hikâyenin karakterleri arasına katılan tahta robot karakteri masala yeni nesil ve çocuklara teknolojiyi düşündürmeye yardımcı bir dokunuş katıyor.

Kitabın dili sade, anlatım akıcı. Çocuklar için keyif veren bir uyku masalı. 6-8 yaşındaki çocuklar keyifle okuyabilirler. Daha alt yaş grubu ise büyüklerinden severek dinleyebilirler. Kitabın pedagojik olarak uygunluğu da göze çarpan özellikle arasında. Renkli, detaylı görseller kitabın çocuklar için çekici kılacak ayrı bir özellik.

Kitabın yazarı, Tom Gauld, 1976 doğumlu İskoç bir karikatürist ve illüstratördür. “Küçük Tahta Robot ve Tomruk Prenses” Gauld’un ilk çocuk kitabı olma özelliğini taşıyor.

Kitabı okuyan küçüklere keyifli okumalar…

edebiyathaber.net (21 Mart 2025)

Yorum yapın