Tarihine, değerlerine, eserlerine sahip çıkamayan bir toplumuz biz. Denizlerini dolduran, göllerini kurutan… Kalelerini sünger Bob’a çeviren, yüzlerce yıllık anıtlarına PVC kapı-pencere takan… Binlerce yıllık ağaçlarını kesip atan, mozaiklerin üzerini betonla kaplayan… Bugünü yaşayabilmek için dününü çok çabuk unutan bir toplumuz.
Hasankeyf de değer vermediğimiz, önemini düşünmediğimiz yerlerden biri. Tarihi 10000 yıl öncesine kadar giden bir ilçemiz. O dönemden bugünlere gelebilmiş olsa da bugünden bir 10000 yıl sonrasına gidemeyecek. Bugünün çocukları böyle bir tarihten haberdar olamayacaklar belki de. Ya da Bilgin Adalı okuyup adını duyacaklar.
Bilgin Adalı, yerli Jules Verne’imizdi bizim. Gidişi zamansız oldu her giden gibi. Oysa daha nice kıymetli eser bırakmasını beklerdik bize. Çaresizliğimize bir çözüm üretemiyorsak bu konuda elde kalanlarla yetinmeli, hatıralarına sahip çıkmalıyız o halde. Bilgin Adalı’nın bize bıraktığı miras kitaplardan biri de “Zamana Açılan Kapı.” Hep Kitap tarafından tekrar basımı yapılan ve Hüseyin Sönmezay’ın resimleriyle eşlik ettiği kitapta yazar şöyle seslenmiş çocuklara: “Sevgili okurlarım, keşke her şey bir yazarın hayal gücüyle olduğu gibi kolayca çözümlenebilseydi. Ama gerçek yaşamdaki olayların, sorunların çözümü bu kadar kolay değil. Hasankeyf, Anadolu kültür mirasının en önemli halkalarından biri. Yaklaşık on bin-on iki bin yıllık bu yerleşim merkezi şimdi bir barajın sularının altına sonsuza kadar gömülme tehlikesiyle yüz yüze. Bu kitabımda, Hasankeyf konusuna dikkatinizi çekmek istedim. Umarım kitabımı okurken ya da okuduktan sonra Hasankeyf’le ilgili olarak internette, tarih kitaplarında küçük bir araştırma yapar, bu konudaki bilgilerinizi geliştirirsiniz.” Ve şunu da biliyoruz ki verilen ödevler mutlaka yapılmalı!
Kerim, kitaptaki arkadaşımız. Hasankeyf’te arkeolojik çalışmalar yapan dayısının çizdiği krokiye göre bütün ören yerlerini gezmişti. Sıra kaleye gelmişti. Kaleyi görmek için tepeye tırmanırken kara bir taş çarptı gözüne. İşte ne olduysa bu taşı yerden almasıyla birlikte oldu. Gizem dolu bir yolculuk başladı Kerim için, bir mağarada binlerce yıl öncesine açılan bir kapıyla birlikte.
Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın her santimetrekaresi eşsiz bir tarih aslında. Önemli olan sahip olduğumuz bu değerleri koruyabilmek ve gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde devredebilmek. Çocuklara bunları göstermenin yollarından ilki gidip gezip görmek olsa da olanaklar buna izin vermeyebilir her zaman. O halde bir diğer yol olarak kitaplardan yararlanabiliriz. “Zamana Açılan Kapı” bu kitaplara güzel bir örnek. Buna benzer onlarca, yüzlerce kitap daha sayabiliriz tabi. Önemli olan bunu istememiz.
Bilgin Adalı mirasından “Zamana Açılan Kapı” Anadolu kültür mirasının en önemli yerleşimlerinden Hasankeyf’te geçen gizem dolu bir serüven. Gidip göremeyen çocuklar için keyifli bir kitap.
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (22 Nisan 2019)
“Tarihe kapı açan bir kitap! | Mehmet Özçataloğlu” üzerine bir yorum