CNN TÜRK’ten Serdar Korucu’nun haberine göre, Aras Yayıncılık, Anadolu kentlerindeki Ermeni mirasını inceleyen “Tarihi kentler ve Ermeniler” serisine Richard G. Hovannisian’ın “Bitlis ve Muş” kitabı ile başladı. Kitap, ABD’de yayımlanmasından 14 yıl sonra Türkçeye kazandırıldı.
Tarihçi Richard G. Hovannisian’ın editörlüğünü üstlendiği, 2002’de ABD’de yayımlanan “Armenian Baghesh/Bitlis and Taron/Mush”, Aras Yayıncılık’ın 14 eserden oluşan “Tarihi kentler ve Ermeniler” serisinin ilk kitabı oldu. Zülal Kılıç tarafından Türkçeye çevrilen kitap, Bitlis ve Muş’un, Ermeni tarihindeki isimleri ile Pağeş ve Daron’un unutulan daha doğrusu unutturulan, konuşulmayan geçmişine götürüyor okurlarını. 1915 sonrasında bir bölümü yok olan, geri kalanı ise harabeye dönüşen üç bin yıllık Ermeni varlığının izinde…
Hovannisian giriş yazısının ardından sözü farklı disiplinlerden gelen 11 bilim insanına bırakıyor. Onlar da antik dönemden başlıyorlar, Bizans, Moğol, Selçuklu, Kürt beyliklerinin idaresi ve Osmanlı hakimiyetine kadar uzanan bir tarihsel geçmişi mercek altına alıyorlar. 20 yüzyılın başına yani ‘soykırıma’ kadar… Kitap Daron’un Ermeni Hristiyanlığının ilk merkezi olduğunu, elyazmaları ile ünlendiğini aktarıyor mesela. Ve bu elyazmalarının yok olmaktan kurtarılarak, Ermeni alfabesinin yaratıcısı ve Hristiyanlığın aziz mertebesine çıkmış savunucusu Mesrob Maşdots’un adını taşıyan Ermenistan’ın başkentindeki Antik El Yazmaları Enstitüsü Matenadaran’da bulunduğunu da…
Yazılarda, Ermeni halkının yarattığı kurumların siyasi, kültürel, dini ve toplumsal mirası da inceleniyor. Vartavar Bayramı’nın Daronlular için özel önemi, neşeli kutlama gelenekleri de yer buluyor eserde, Birinci Dünya Savaşı’na kadar önemli dini kurumlar olarak kalan Surp Arakelots Vank ve Surp Garabed gibi görkemli kiliselerin yapıları da.
“Burada ölmek ve ölülerimle birlikte olmak istiyorum”
Sadece kalanlar ya da yıkımdan önceki tarih değil, Pağeş ve Daron’un bir başka zenginliği de yer alıyor kitapta. Pağeş’te yaşanan katliamlardan canını ABD’ye giderek kurtaran ailelerinden torunlarından biri olan William Saroyan’ın hikayesi de yer alıyor. Atalarının ünlü, görkemli şehri “Pağeş’in dut kokan havasıyla” büyülenen, onu aklından çıkaramayan Saroyan’ın: “Bitlis’i istiyorum; Bitlis’te yaşamak, yürümek, yemek, içmek, uyumak istiyorum. Yarın Diyarbakır ya da Dikranagerd yolunda olacağız, oysa ben Bitlis’te kalmak istiyorum –görünüşe göre, sonsuza dek. Burada ölmek ve ölülerimle birlikte olmak istiyorum.”
Aras Yayıncılık’ın “Tarihi kentler ve Ermeniler” serisi 13 kitapla daha devam edecek:
Van, Harput, Erzurum, Sivas, Diyarbakır ve Urfa, Kilikya, Karadeniz, İstanbul, Kars ve Ani, İzmir, Kayseri ve Kapadokya, Küçük Asya, Musa Dağ.
edebiyathaber.net (27 Aralık 2016)