İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’den yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Nurhan Atasoy tarafından hazırlanan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2000 ve 2005 yıllarında basılan “Derviş Çeyizi, Türkiye’de Tarikat Giyim Kuşam Tarihi” adlı kitap, İBB Kültür AŞ yayınları arasında, yeni bir tasarımla ve Türkçe-İngilizce olarak yeniden basıldı.
Kitapta, Beyazid-i Bistami, Hacı Bayram Veli, Bayramiyye, Celvetiyye, Bedeviyye, Bektaşiyye, Halvetiyye, Cerrahi, Nasuhi, Sünbüli, Şabani, Kadiriyye, Mevleviyye, Nakşibendiyye, Rufaiyye, Sadiyye, Şazaliye tarikatları hakkında da kısa açıklamalar bulunuyor.
Tarikatlarda renklerin ve giyimin öneminden ayrıntılı bir şekilde bahseden kitapta, konuyla alakalı geniş bir kaynakça da bulunuyor. Kitap, konuyla alakalı çok sayıda görselle destekleniyor. Kitapta, tarikat ehlinin kullandığı başlıklar ve diğer giysilerin, basit bir şekilde hazırlanmadığı veya satın alınmadığına değinilerek, giysilerin her birinin taşıdığı anlamlar ve semboller üzerinde duruluyor. Kıyafetlerin resmi üniformalar gibi olduğuna, bir rütbe ve derece gösterdiği için hak edilerek giyilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Kitapta ayrıca kıyafetlerin tarikat ehline giydirilmesine ait ritüellerden bahsedilerek, giydirilme işlemi yapılırken her hareketin bir anlam taşıdığı ve kıyafetin o yolda daha ileri gelen bir kişi tarafından giydirildiği de belirtiliyor.
Kitapta yer alan bilgilere göre, Türkiye’de yayılmış olan tarikatların tarihine bakıldığında Bayezid-i Bistami’ye atfedilen giyim eşyaları, bugüne kadar gelebilen en eski malzemeler olarak kabul ediliyor. Eserde tarikat yolunda her şeye bir sembol değeri kazandırıldığı, tarikatlarda renklerin de ayrı bir önem taşıdığı ve her birinin bir anlamı olduğu belirtilerek, “Renklerin Anlamı” başlığı altında geniş bir bölüm ayrılıyor. Tarikatlarda kullanılan tüm renklerin isimlerinin ve anlamlarının detaylı olarak anlatıldığı bölümde, Agah Efendi’nin renkler hakkındaki şu bilgisi de ilave ediliyor:
“Yeşil renk levn-i aden-i cenan (cennet bahçelerinin rengi) ve beyaz renklerin sevgilisi olduğu için yeniden sevilerek ferahlık vermesi için giyilmektedir ve giyilmesinde de fazilet vardır. Kırmızı esbab giymek de Peygamber’in sünnetidir. Beyaz-siyah evlad-ı Abbas alametidir. Amma Bağdad’da Abbasi halifelerinden Me’mun zamanında siyah sancaklarını (İmam Ali el-Rıza bin İmam Musa el-Kazım) yeşil sancağa çevirmiştir. Bundan dolayı bütün tarik-i aliyye ashabının başlarına giydikleri taç ve sarıklarının ve giydikleri elbiselerinin renkleri hal-i sülklerinin makam ve menzillerine işarettir.”
edebiyathaber.net (5 Şubat 2016)