The School of Life İstanbul, ilişkilerde kişisel kodlarıyla yüzleşmek, sanatı ve yaratıcılığı yaşamlarına dahil edebilmek ve daha mutlu bir iş hayatı inşa edebilmek için düzenlediği atölyelere katılımcılarını bekliyor.
Tanıtım bülteninden
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin hayata geçirdiği The School of Life (TSOL) İstanbul, ekim programıyla katılımcılarını, hayatın hemen her alanını farklı bakış açılarıyla sorgulamaya davet ediyor. Sevdiğimiz bir iş hayatının nasıl mümkün olabileceğinden insan ilişkilerine, sanatın içselleştirilmesinden daha yaratıcı bir hayata kadar pek çok alanda yeni kapılar açan Yaşam Okulu, katılımcılarını bekliyor.
TSOL İstanbul’un 18 Ekim Salı günü gerçekleşecek atölyesi, Erdem Aksakal ile İş ve Özel Yaşam Dengesini Nasıl Kurarız? başlığıyla yapılacak. Günümüz insanının, işlerine kelepçelenmiş hayatlar yaşadığını savunan atölye, “günlük hayatın koşuşturması içinde, yalnızca işimizle değil, zamanın kendisiyle de daha güzel ve huzurlu bir ilişki kurulabilir mi” fikrini sorguluyor ve boş zamanları, verimli zaman dilimlerine dönüştürebilmeyi ele alıyor.
Serum Yerine Sanat
Işıl Eğrikavuk İle Yoğun Bakım Ünitesi: Serum Yerine Sanat başlıklı atölye ise 19 Ekim Çarşamba günü yapılacak. Sanatı, ‘uzaktan takdir edilecek’ ama ‘kendimizin yapma yeteneğine sahip olmadığı estetik bir alan’ olarak görmekten uzaklaştıracak olan bu atölye, sanatın, kendimizi anlamak, başkalarına empati ile yaklaşmak, acılarımızı yatıştırmak ve daha umutlu olmak için de var olabileceğini ortaya koyuyor. Bunlar için “biraz hayal gücünün yeterli” olduğunu savunan atölye, gerçek benliğimizle daha uyumlu olmaya davet ediyor.
22 Ekim Cumartesi günkü atölye ise Ayşem Burhanoğlu ile Sevdiğimiz İşi Nasıl Buluruz? başlığıyla yapılacak. Atölye, “Bizim için gerçekten anlamlı olabilecek, elektrik faturasını ve kirayı karşılamanın ötesinde, içsel olarak büyümemize ve zenginleşmemize katkı sağlayabilecek bir iş nedir” sorusunu odağına alıyor.
23 Ekim Pazar günü ise Ayşe Birsel ile Sevdiğin Yaşamı Tasarla atölyesi yapılacak. “Daha fazlasını istiyorsak, yaratıcı düşünmemiz gerekiyor. Bunun yolu da tasarım odaklı düşünceden geçiyor” diyen Ayşe Birsel, bu atölyede, sık sık sürüklendiğimiz hissine kapıldığımız bu dünyada, daha anlamlı bir hayatı tasarlamayı sorgulatıyor.
Alper Hasanoğlu ile İçimizdeki Kalabalık atölyesi ise 26 Ekim Çarşamba günü yapılacak. Huzurlu ve mutlu olmak için temel ruhsal ve duygusal gereksinimlerimizin doyurulması gerektiğini savunan atölye, ‘doyurulmamış’ gereksinimlerimiz nedeniyle oluşturduğumuz düşünsel ve algısal kalıpları ele alıyor. Bu kalıplara ‘şema’ adını veren atölye, insanların bu şemalar karşılığında takındığı ‘mod’larla ilgili de bilgilendiriyor ve kendi şema ve modlarımızla yüzleşmemize kapı aralıyor.
TSOL İstanbul’un düzenlediği atölyelere dair daha fazla bilgi edinmek ve kayıt yaptırmak için www.theschooloflife.com/istanbul adresi ziyaret edilebilir.
edebiyathaber.net (12 Ekim 2016)