Thomas Pynchon’ın “Vineland” romanından esinlenen politik hiciv filmi “One Battle After Another”, Paul Thomas Anderson imzasıyla 26 Eylül’de vizyona giriyor.

Oscar ödüllü yönetmen Paul Thomas Anderson, uzun zamandır beklenen 10. filmi “One Battle After Another” ile sinema dünyasına güçlü bir geri dönüş yapıyor. Warner Bros. tarafından IMAX formatında vizyona sokulacak film, başrolde Leonardo DiCaprio’yu sivil haklar için silaha sarılan bir aktivist olarak karşımıza çıkarıyor. Bu yapım, DiCaprio’nun Anderson ile ilk iş birliği olması açısından da dikkat çekiyor.

ilm, 1997 tarihli Thomas Pynchon romanı “Vineland”dan ilham alıyor ancak hikâye günümüzde geçiyor. DiCaprio, ABD’de yükselen aşırı sağcı ve beyaz üstünlükçü bir örgüte karşı savaşmak için bir hükümet karşıtı gruba katılan bir sivil haklar aktivistini canlandırıyor. Ona eşlik eden oyuncular arasında Regina Hall, Teyana Taylor ve Anderson’ın 2021 yapımı filmi “Licorice Pizza”dan tanıdığımız Alana Haim yer alıyor. Aynı filmdeki rolüyle hatırlanan Sean Penn, bu kez beyaz milliyetçi bir lideri canlandırıyor. Ayrıca filmde Benicio del Toro, Shayna McHale, Wood Harris ve DiCaprio’nun kızı rolünde genç oyuncu Chase Infiniti de yer alıyor. “Vineland”, 1984’ün Orwellvari atmosferinde, eski bir radikalin izini süren baba-kız hikâyesini anlatıyor. Film, bu hikâyeyi günümüze taşıyarak, çağdaş politik gerilimleri, aktivizmi ve sosyal yapıyı grotesk bir hiciv diliyle ele alıyor.

Senaryosu Anderson tarafından yazılan filmin, yapımcılığını Anderson, Sara Murphy ve 2023 yılında hayatını kaybeden yapımcı Adam Somner ile birlikte üstleniyor. 35mm VistaVision kameralarla çekilen film, görsel anlamda da yüksek kalite hedefliyor. Filmin süresinin ise yaklaşık 2 saat 30 dakika olduğu belirtiliyor.

Inherent Vice hakkında:

Thomas Pynchon yalnızca yazdıklarıyla değil, münzevi yaşam tarzıyla da yirminci yüzyılın en büyük edebiyat figürlerinden. Paranoya, ırkçılık, kolonyalizm, komplo teorileri, eşzamanlılık ve entropi gibi çeşitli konularda verdiği postmodernist eserlerle edebiyat tarihini değiştirmekle kalmayıp kendinden sonra gelen yazarları da derinden etkilemiş bir kalem.

Pynchon’dan Vineland ise yazarın kariyerinde uzun bir aradan sonra 1990 yılında yayımlandı ve bu mizahi, sivri dilli siyasi romanın değeri ancak yıllar içinde tam olarak anlaşıldı.

Reagan Ekonomisi günleri, 1984 yılı, Kaliforniya. Zoyd Wheeler engelli maaşını almak için bu yıl da herkesin gözü önünde bir delilik yapmak zorundadır. Derken eski bir tanıdığı ortaya çıkar ve Zoyd, annesiyle hiç tanışmamış kızı Prairie’yle evinden kovulur. Tüm bu keşmekeşin kilit ismi olan eski eşi, militan sinemacı Frenesi Gates ise hâlâ kayıplardadır.

Thomas Pynchon’ın Vineland’i Devlet Baba’yla aşk nefret ilişkisi yaşayan radikallerin, ekonominin çarklarının ezdiği masumların, amansız ninjaların ve yaşarken ölenlerin romanı.

“Seksenli yılların açgözlülüğünün ardından böylesine nadide bir eserle, yani Amerika’nın kendisine ve çocuklarına tüm bu zaman boyunca yaptıklarına dair büyük bir siyasi romanla karşılaşmamız ilgi çekici.” –Salman Rushdie

“Yenilikçi edebiyatın büyük isimlerinden Flaubert, Joyce ve Faulkner gibi Pynchon da içinde bulundukları romanı okuyamayacak insanları yazıyor. Bu sürükleyici romanın hüznü ve komedisinin bir yanı da bunda saklı.” –Time