“Harika bir vücudunuz var. O fıstıkla çalışan ve kendini yenileyebilen girift bir teknoloji parçası ve sofistike bir süper bilgisayar. Vücudunuz ile ilişkiniz en önemli ilişkilerinizden biri. Tamiri pahalı ve yedek parçaları zor bulunan bir yapıda olduğundan bu ilişkiyi iyi tutmak yararlı.”
Son yirmi yılda gelişen paradigmaya göre enerji ve bilgiden oluşan varlıklarız. Hızlıca bilgi ileten kanallara sahip doku matriksimiz, hücresel ve DNA yapımız var. Bu süreçler ancak kuantum fiziğinin dil ve prensipleriyle daha iyi açıklanabilir. Paradokslarla dolu, temel algılarımızı zorlayan bir dünya var karşımızda. Tıp henüz bu gelişmeleri tam anlamıyla kullanmaya başlamadı. Bu yüzden determinist ve maddeci yaklaşım elimizdeki kitabın temel yaklaşımı olan ses çatalı ile şifa fikrine şüpheyle yaklaşabilir. Ancak 2013 Nobel Fizik Ödülü ve Cern’deki deneylerle birlikte günümüzün önde gelen fizikçileri bizlere şunu söylüyor: madde ve kütlenin bir var olup bir yok olduğu sonsuz kuantum enerji alanında ya da bir potansiyel enerji okyanusunda yaşıyoruz. Bütün varoluş, bu görünmez enerji okyanusunun içinde ve enerji alanları birbiriyle temasta. Buna bağlı olarak şüpheyle karşılanan, yer yer alay edilen şifa enerjisi kavramları yeniden saygınlık kazanmakta ve araştırmalara konu olmakta.
Eileen Day McKusick, Titreşimsel Ses Terapisi ile Şifa kitabında tam da bu gelişmelerden hareketle sesle şifa yönteminin bütün detaylarını, akort çatallarını kullanarak biyoalanda gizlenen acıyı, travmatik deneyimlerin izlerinin nasıl ortadan kaldırılacağını ve çakralar üzerindeki çalışma yöntemlerini anlatıyor. Titreşimsel Ses Terapisi metodunun kurucusu olan McKusick, Johnson Devlet Üniversitesi eğitim bölümünde “bütüncül eğitim” üzerine yüksek lisans ve California İnsan Bilimi Enstitüsü’nde “biyoalan”, üzerine doktora yaptı. ABD’de yaşayan araştırmacı yazar biyoalan ve titreşimsel ses terapisi alanlarında eğitimler veriyor. Omega Yayınları etiketiyle yayımlanan kitabı geçtiğimiz yıl Fulya Sönmez Doğrusöz’ün çevirisiyle okurla buluştu. Yazarın bu ilk kitabı sesle şifa ve enerji tıbbı alanlarına değerli bir katkı, aynı zamanda yeni oluşmakta olan ses çatalının insan anatomisi üzerindeki etkilerini inceleyen biyoalan bilimsel araştırmalarında bir tür giriş kitabı, öncü bir metin. Farklı bir bakış açısından ise araştırmacı yazar McKusick’in şifanın gerçekliğine ve sentezine dair kişisel yolculuğunun hikâyesi. Bu hikâye yazarın çeşitli türden hastalıkları olan kişilerle çalışırken yaptığı özgün gözlemlerinden yola çıkarak kendine özel algıyı -sesle şifa yöntemi- anlamak ve açıklamak üzerine kurulu değerli bir çaba, bir arayış hatta.
McKusick, Titreşimsel Ses Terapisi ile Şifa’da 1996 yılından beri gelişmekte olan yöntemin genel bir çerçevesini çiziyor. Yazarın araştırmacı yönü ve sezgileri çok güçlü, farklı türden gözlemlerini bilimsel bir temele dayandırmaya çalışıyor ve karşılaştırmalar yapıyor. Ses dengeleme, insan vücudunu çevreleyen biyomanyetik enerji alanındaki (biyoalanda) çarpıklık ve dengesizlikleri diyapazondan çıkan frekanslar aracılığıyla bulan ve düzelten bir terapi yöntemi. Nasıl ki beynin farklı bölgeleri farklı işlevleri yerine getiriyorsa biyoalan da aynı şekilde farklı duyguların, bilinç biçimlerinin ve ilişkilerin bilgilerini içeriyor. Biyoalanda hatıralarımızın ve vücudumuzun kendini organize etme biçimlerinin haritaları var. Travmatik deneyimler, ses dalgası gibi işleyen patolojik salınımlara yol açıyor ve insanların fizyolojik yapılarında çeşitli bozukluklara neden olabiliyor. Yazar, salt bilgi ve açıklama ağırlıklı bir metin kurgulamamış, metnini konuya ilgi duyan okurların anlayabileceği biçimde ayrıntılı çakra haritalarıyla zenginleştirmiş.
McKusick; kitabının giriş bölümünde enerji, tıp, bilinç, paradigma, kozmoloji, kuantum, frekans kavramlarını saygın sözlüklerden alıntılar aracılığıyla tanımlıyor. Gelişme bölümlerinde ses, frekans ve gürültü kavramları açıklandıktan sonra ses ile dengelemenin nasıl geliştiğini deneyimleri aracılığıyla açıklamaya girişiyor. Şarkı söylemeyi öğrenme, biyoalanı keşfetme ve araştırmaları paylaşma yolculuğu bu, “Yürüyen mi yolu seçer, yoksa yol mu yürüyeni?” diyebiliriz özetle. Yazar bu bölümde otobiyografik hikâyesinden –bulimya, obsesif-kompulsif davranışlar, Avrupa gezisi, kitaplar ve yogayı keşfediş- hareketle sıcak, samimi ve akıcı bir dille nasıl ses şifacısı olduğunu anlatıyor. Zorlu ergenlik süreci boyunca süren arayışlar onu şarkı söylemeye götürüyor ve peşinden sesle dengeleme çalışmaları geliyor. Sesle dengeleme işleminin başlangıcı, oluşumu ve gelişiminin nasıl olduğuna bakıyoruz. Bu bölümlerde sunulan teknikler, ayrıntılı ve açıklayıcı çizimlerle daha anlaşılır kılınmış. Bu dönemde patlamış mısır işini devreden yazar üniversiteye başlıyor, lisans ve yüksek lisans sonrası Johnson Devlet Üniversitesi’nde sesle şifa üzerine ders vermeye başlıyor. Vücudun çevresindeki enerji alanı ve sesle dengelenmeye dair araştırmalarını genişleten McKusick, solfej seti ve çatallar geliştiriyor. Ağırlıklandırılmış çatalların kullanımı vücudun içindeki alanı açıyor, vücudun kendini iyileştirme ve dengeleme hızını artıyor. Bu sırada McKusick, kuvars kristal bir aracıyı çalışma kapsamına dahil ediyor. 2010 yılı itibariyle metodunu öğretmeye de başlıyor. Ultrasondan müzik terapisine, sesin alternatif ve konvansiyonel tıpta nasıl kullanıldığına bakıyoruz. Müzik hastalıklara şifa olabilir mi? Müzik terapisi, titreşim akustiği ses terapisi ve tomatis metodu anlaşılır bir dille kaleme alınıyor. Bu dönemde yazarın yolculuğu yeni bir dönüm noktasına geliyor: plazma ve eter konusunda yaptığı araştırmalarla yaklaşımını genişletiyor. Elektrik evren teorisi ve Schumann rezonansının şifayla ilgisi üzerine çalışıyor.
Titreşimsel Ses Terapisi ile Şifa’da yazar biyoalanın anatomisini derinlikli biçimde inceliyor, ses dengeleme biyoalan modelini ortaya koyuyor. Çakraları ayrıntılı biçimde ele alıyor. Bu alandaki bilim insanlarının araştırmaları ve kaynaklarını sunuyor, çizimler anlatılanları destekliyor, anlaşılırlığı artırıyor. Yazar, çatalların tedavide nasıl seçileceğini ve kullanılacağını da anlatıyor. Temel hedef şimdi ve gelecekte bu alanda var olan paradigmalar arasında bir köprü kurmak. Çözüm sesle dengeleme yaklaşımı olabilir. Son bölümlerde önerilere geliyoruz. Biyoalan anatomisi bilgeliği nedir? Devri çevirmek yani negatif enerjiyi pozitife çevirmek, empati kurmak, ötekilere şefkatle yaklaşmak, sağlıklı ve dengeli durumu korumak için ne zaman hayır diyeceğini ve yardım isteyeceğini öğrenmek, yüzde sekseni bitmiş bir işi ertelememek ve tatmin duygusu için sonuna kadar gitmek, morla yıkanmak, duyguları yönetmek, inanmak, değerli olduğunu bilmek ve tabi ki sevgi, sevgi, sevgi…
Vücuda ve zihne alışkanlık haline gelmiş gerginlik, dengesizlik ve stres benzeri tepkilerin yerine rahatlamayı getirmek ve kendi kendine iyileşmeyi kolaylaştırmak için yazarın on sekiz yılı aşkın klinik deneyiminin derinlikli ürünü olan Titreşimsel Ses Terapisi ile Şifa; vaka anlatımları, öğrenci referansları, çakra tabloları, biyoalan haritaları ve ayrıntılı kaynakçasıyla nitelikli bir başlangıç kitabı. Alana meraklı okuyucular için travma sonrası stres bozukluğu, endişe, depresyon, ağrı, sindirim bozuklukları, vertigo, migren, duygusal bozukluk ve çok daha fazlası için incelikli bir kılavuz kitap var elimizde.
“Bu metodun işe yaradığını biliyorum çünkü çok sayıda şifa ve dengeleme deneyimlerinde hem alan hem de veren tarafta bulundum. Eileen ile çalışma ve kendi yarattığı tekniği ondan öğrenme ayrıcalığını yaşadığım için şükran duyuyorum. Akort çatallarını Eileen Day McKusick ile çalıştığım geçtiğimiz bir buçuk yıl benim hayatımın en dönüştürücü zamanlarından biri olduğunu söyleyebilirim.” Ashley Laux.
Titreşimsel Ses Terapisi ile Şifa, Eileen Day McKusick, Omega Yayınları, İngilizceden Çeviren: Fulya Sönmez Doğrusöz, 1. Baskı, 2019, 287 s.
Ersin Zengin – edebiyathaber.net (18 Mart 2020)