Haber: Cumali Yardım
İnsan, ontolojik tabiatı ve toplumsal dayatmalardan dolayı sürekli kendinden kaçan bir canlıdır. Şeytana Lanet oyunu, ustaca kurgulanmış, ironi ve toplumsal eleştirilerle donanmış bir oyun olarak sahneye uyarlanmıştır. Yüzleşemediğimiz dünyayla bizi yüzleştirmeyi amaçlayan, oyundaki “kambur” metaforu: Bireyin yaşamı boyunca öğrendiği veya ona öğretilen “kabukları” temsil eder. Oyunun temelinde olan “kambur”, bireyi kendini sorgulatmaya ve o “kamburuyla” yüzleştirmeyi amaç edinir. “Kambur” metaforu üzerinden birey, kendi benliğini ve toplumsal kabuklarını sorgulamaya adım atar. Bu “kamburdan” kurtulmak bireyleri psikolojik travmaya sürükleyeceği için bireyler çoğu zaman “kamburlarıyla” yaşamını kurup kendini o “kamburlar” ile motive ederler.
Özgür ve entelektüel düşünmenin temelinde “kambursuz yaşamak ve kambursuz düşünmek” yatar. İnsan ancak tüm kabuklarını kırarak birey olma yolculuğunu tamamlar. Tiyatro da bireyin yaşamı boyunca taşıdığı ancak farkına varamadığı/varmak istemediği toplumsal kabuklarıyla “yüzleşmesini” sağlar. Birey ve toplumlar, “insan olma yolculuğunu” ancak sanat ve tiyatroyla başarırlar. Ya “kamburlarımızla” yaşayarak kabuklu bir dünya ve yaşam biçimi, ya da “kamburlarımızdan” sıyrılarak kabuksuz bir dünya ve yaşam biçimi. Oyunun yazarı “Tufan Minnulin” (Çeviren: Cahangir Novrozov) kararı artık izleyiciye bırakmıştır.
Bu oyunu yöneten “Necati Zengin” ve bu oyunu ustalıkla sergileyen” Trabzon Sanat Tiyatrosu” oyuncuları (Barış Ersin Aydın, Songül Nadir, Süleyman Sırtkaya, Serkan Serbest, İlayda Tığsavaş, Cemre Can Avcı, Sevil Şahin, Ezgi Özlem Türk, Asya Kamber) ve ekibi (Nevzat Ofluğlu, Miraç Bozal) başarılarına bir başarı daha eklemiştir. TST hem estetiğin hem de psikanalizin konusudur. Bizi bu oyunla buluşturdukları için hepsine teşekkür eder; daha nice bizi yüzleştirmeyi amaçlayan “kamburlu” oyunlar dilerim.
edebiyathaber.net (11 Şubat 2019)