Bu ülkede baklava çaldılar (!) diye dokuz yıl hüküm giyen çocukları unutmadık hâlâ. Hırsızlığı yüceltmeyi sevdiğimizden değil eylemi gerçekleştiren çocuk olduğu içindi itirazımız böylesi bir karara. Çocuktur çünkü en nihayetinde. Ya da başka bir ifadeyle “çocuktur ne yapsa yeridir.” Masum, saf, temiz… En ayıp sırları, mahrem dediğimiz konuları uluorta konuşurlar da kimse kızmaz. Mahcup bir gülümseyiş yer alır yüzümüzde. E o zaman nedir yani? Hırsızlığın ne olduğunu bile bilmezler ki!
Sözü nereye getirmek istediğim anlaşılmıştır sanırım. 20 Şubat günü Ağrı’nın Diyadin İlçesi’ne bağlı Taşbasamak Köyü’nde intihar eden 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi Ebru Yalçın’a. Tek isteği belki de dağlarla çevrili köyünde kitap okumak olan bir çocuk. Çocuğu kitap okumayan ebeveynler bilirler okumayı sevmeyen çocuk ne demek. Ebru ise aksine sadece okumak istemiş, okumayı sevmiş. Hırsızlığın her türü aşağılık bir suçtur da eğitim ve kültür dünyasında bir istisna vardır. Kitabı “habersiz” almak çalma sayılmaz. Çünkü kitabın meta olarak bir değeri yoktur. Kimse kitabı satıp gelir elde etmek amacıyla çalmaz. Hal böyle olunca kitap fuarlarında yayıncıdan habersizce giden kitapların peşine kimse düşmez. Bilirler ki o kitapları habersiz alanlar üniversite öğrencileri ve onlar da sadece okumak için alıp gidiyorlar. Kısıtlı bütçelerine artı bir yük gelmesin diye fuarları fırsat biliyorlar.
Her neyse biz yine Ebru’ya dönelim. İki değil iki bin kitabı göndermek istiyorum o okula. O zaman Ebru’ya bu muameleyi reva görenler bir başkasına göstermezler belki bu davranışı. (Yazılanlara da inanmak istemiyorum ama görünen şimdilik böyle.) Küçük bir yüz kızarıklığı olur mu dersiniz? Sanmam. O yüzden böyle bir girişimde bulunmayacağım. Ama yayınevi sorumlusu arkadaşlarıma çağrımdır. Ebru Yalçın adına o köye bir kütüphane kurulması için elbirliği yapalım. Çocuklar, okuldan değil köy meydanındaki Ebru arkadaşlarının adını taşıyan kütüphaneden okusunlar kitaplarını. Ve takibi bırakılmasın. Uzun yıllar yaşasın Ebru Yalçın adı o kütüphanede. Böyle bir proje fazla bir külfet getirmeyecektir size. Diğer tanıtım yazan, eleştirmen dostlarıma da çağrımdır. Hepimizin ilişkisi var yayınevleri ile. Siz de takipçisi olun, bir çağrı getirin. Yaşatalım Ebru’nun adını. Kendi göremedi ama adıyla uzansın aydınlık yarınlara.
Umutluyum. Çocuk söz konusu ise çocuklar için yayın üretenler desteklerini esirgemeyeceklerdir. Çağrıma ses verenin de adına teşekkürü yine buradan yazmak borcumdur, bilirim.
Bu gün bu yazıda enine- boyuna kitap değerlendirmeyeceğim. Kısa bir liste yayımlıyorum, ince mesajım yerine ulaşacaktır diye düşünüyorum. Bütün kitaplar Ebru Yalçın için!
*Korkulu Bir Gün / Yalvaç Ural / YKY
*Efsunlu Hayvan Masalları / Italo Calvino / YKY
*Bez Bebekle Kuklası / Refik Durbaş / Can Çocuk
*Flamingo Günlüğü / Koray Avcı Çakman / Can Çocuk
*Bana Sesini Bırak / Neslihan Önderoğlu / Günışığı
*Yarından Sonra /Gillian Cross / Günışığı
*Peri Efsa / Sevgi Saygı /ON8
*Doğa ve Çocuk / Ertan Tuzlacı / Kırmızı Kedi
*Mario Usta’nın Yaramaz Kuklaları / RafikSchami / Kırmızı Kedi
*Sevimli Beyaz / Aytül Akal / İş Kültür
*Çılgın Korsanlar / S. Beard / İş Kültür
*Ortanca Balık / Hanzade Servi / Tudem
*Sihirli Yüzük / Zehra Tapunç / Tudem
*Metal Böcek / M. Hakkı Kurt / Mavibulut
*Aç Tırtıl / Eric Carle / Mavibulut
*Düş Hırsızının Çırağı / Ahmet Önel / Elma Çocuk
Mehmet Özçataloğlu – edebiyathaber.net (16 Mart 2015)