Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisi

Mart 20, 2025

Türkiye Yazarlar Sendikası’ndan 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisi

21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni bu yıl Türkiye Yazarlar Sendikası adına Yaşar Miraç kaleme aldı.

Bildirinin tamamı:

SAHTEKARLIĞA KARŞI ŞİİR
Türkçede şiir, suyun akışından gelen sestir: ırıl ırıl, şırıl şırıl…

Su kirlendi, bulandı ve doğal sular, kaynaklar azaldı. Gerçek şiirin yerini doğallığını yitire yitire, yapay, kurgusal, sanal bir gösteriye dönüşen sahte bir şiir aldı. Şiir, kurnazların, cinfikirlilerin, hin ve hınzırların oyuncağı oldu.

Sahte, yapay sular gibi, sahte, yapay şiirler çoğaldı.

Bugün dünyamız tam bir sahtecilik çağı yaşıyor. Sahtelik, sahtekarlık dünyamıza egemendir. Toplumlar, ülkeler, doğa bu sahtekarlığı boyunduruğu altında.

Her alanda, her konuda sahtekarlık alabildiğine büyümüş, gelişmiş, yayılmıştır. Her yeni buluş, her yeni teknik artık sahteciliğin emrindedir.

Bugün dünyada hemen her ülkede sahtekarlar iktidardadır.

Sahtecilik, dünyada her alana yayılmıştır. Örneğin dünyadaki dinler, sahteciliğe boyun eğmişlerdir. Sahte dindarlar, sahte dinleri yönetir olmuşlardır. Sahte demokrasiler birçok ülkede uygulanmaktadır.  Sahte demokratlar, demokrasiyi temsil etmektedir. Sahte ekonomiler, sahte ekonomistler, sahte üniversiteler, sahte akademisyenler, sahte sanatçılar, sahte bilimler, sahte bilimciler gırla gitmektedir. Sahte paralar artık gerçek paranın yerini almıştır.

Dünyada öyle bir sahtecilik fırtınası esmektedir ki artık ideolojileri, fikirleri önüne katıp silip süpürmüştür. Felsefe, düşünce sahte bir selde boğulmuştur. Kimin kim olduğu, kimin ne dediği belli değildir. Milliyetçi görünen ümmetçiler mi ararsınız, liberal görünen tiranlar mı, solcu görünen sağcılar mı, komünist görünen kapitalistler mi? Her şey birbirine karışmıştır. Hepsindeki ortak özellik: Sahteciliktir, sahteliktir.

Kavramların da içi boşaltılmış, değeri yitirilmiştir. Dünyamızda artık “barış”, gerçek barış değil, “sahte barış”tır. Özgürlük de artık sahte özgürlük… İnsan hakları da eşitlik de sosyal adalet de adaletin kendisi de artık her şey sahtedir.  Bugünün devletleri de artık sahte devletlerdir.

Toplumlar, halklar sahtekarlık örtüsüyle sarınıp sarmalanmıştır. Sahtekarlar, halkları birbirine düşman edebilmektedir. Halklar, birbiriyle savaşmaktadır. Din savaşları, mezhep savaşları, işgaller ülkeleri yöneten sahtekarların emirleriyle olmaktadır. Bu savaşlar artık geçmiştekilerden misliyle güçlü silahlarla, bombalarla, teknolojiyle yapılmaktadır.

Bebekler, çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar bu savaşların gün geçtikçe sayısı misliyle artan kurbanları olmaktadır. Savaşlar dışında yine depremlerin, sellerin, fırtınaların hışmına uğrayan milyonlarca insan… Bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar… Ve bunların hiçbirine uğramasa da sırf sahtekarlığı egemen olduğu dünyamızda kimi az sayıda ülke… Sahtekarlarının beceri ve gücüyle sağladıkları sömürü, hak gaspıyla yoksullaşan çoğunluk… Birçok ülkenin hastalıktan, açlıktan ölen bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları…

İşte böyle çivisi çıkmış, zıvanadan çıkmış sahtekar bir dünyanın acıların, yıkımlarını, yoksulluğunu, umutsuzluğunu yaşıyoruz.

Her şey daha iyiye, daha güzele, daha doğruya, daha gerçeğe, daha haklıya değil daha kötüye gidiyor. Su da azalıyor şiir de…

Sahtekar liderler, dünyayı keyfince kasıp kavuruyor. Kazanmak için, iktidarı ele geçirmek için ve bunu başarınca orada kalmak için sahtekarların yapmayacağı oyun, numara, rol, tuzak  yok. Sahtekarların uygulamayacağı şiddet, baskı, zulüm, işkence yok. Çünkü onlar için tek değer var: Çıkar! Ve bunun için de tek ilke var: Her yol mübah! İşte çağımızın en son teknolojik buluşlarla uyguladığı sahtekarlık anlayışı bu!

Şiir, sahteciliğin en büyük düşmanıdır çünkü o, varoluşuyla doğaldır. Sahteciliğe, sahteliğe aykırıdır. Sahtekarlar şiiri yenemeyecekler.

Su var oldukça şiir de yaşayacak.

Gerçek şiiriniz, doğal suyunuz bol olsun!
Yaşar Miraç

Yorum yapın