Kapılarını ‘büyülü gerçekçilik’ temasıyla açan 39. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın en yeni büyülü gerçekçi romanı Çin’in Tuhaf Canavarları adıyla Çin’den geldi.
‘Kitap şehre dönüyor’ sloganıyla okurlarına merhaba diyen 39. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nın bu yılki onur yazarı Nazlı Eray, teması ise ‘büyülü gerçekçilik’ oldu. 3-11 Aralık tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi-Büyükçekmece’de düzenlenecek fuarda okurlar yerli yabancı birçok yazarın, sanatçının yanı sıra yepyeni kitaplarla da buluşma fırsatı yakalıyor. O kitaplardan biri de fuarın temasıyla örtüşen içeriğiyle Çin’in Tuhaf Canavarları. Çinli yazar Yan Ge tarafından kaleme alınan roman Timaş Yayınları etiketi ve Selen Özcan çevirisiyle tam da fuar günlerinde okurların beğenisine sunuldu.
Geleceğin Yirmi Yazarından Biri
Sichuan Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Programı’nda doktorasını tamamlayan Yan Ge, People’s Literature dergisi tarafından “Geleceğin Yirmi Yazarı” listesine girdi. Bunun yanı sıra yazar Çin edebiyatının prestijli ödüllerinden Chinese Literature Media Prize’a da layık görüldü.
Yılın son ayında yayımlanmasına rağmen 2022’nin en dikkat çekici kitaplarından olmaya şimdiden aday romanın konusu şöyle:
Hayali Çin şehri Yongan’da canavarlar ve ruhlar, insanlarla birlikte yaşarlar. Ancak hayali olmasının yanı sıra Yongan sınırlarının geçmişi, binlerce yıl öncesine dayanan gizemlerle doludur. Zira burada insanlarla canavarlar evvelden beri bir arada yaşamakta, ırkları birbirine karışmaktadır. Genç bir zooloji öğrencisi, etrafından ve aile büyüklerinden duyageldiği canavar öykülerini bir roman içinde derlemeye karar verir. Bunun için toplayabildiği kadar hikâye toplamalı, mümkün olduğunca çok canavar tanıyıp doğalarını gözlemelidir. Canavarlarınsa tek bir türü yoktur. Farklı farklı isimler ve mizaçlarla beliren her biri, insan ırkının değişik özelliklerini taşıyan yönlere sahiptir. Neşeli Canavarlardır, Kederli Canavarlar, Kurbanlık Canavarlar, Amansız Canavarlar bunların başında gelir. Yongan’ın canavarları, tanıştığımız her yeni canavar türüyle birlikte aslında insanlığın içinde var olan gaddarlığın, kötülüğün, vahşetin birer temsilcisidir. Bunun yanı sıra canavarların iyi huyları, yardımseverlikleri, doğaya karşı merhametli ve koruyucu oluşları, korkunç görünümlerinin altında insanlardan daha “iyi” olabileceklerini de gösterir. Her bölümde bir canavara odaklanan kurguda üst anlatı olarak bir profesörle birlikte canavarlarının hikâyelerini toplamaya çalışan anlatıcıyı takip ederiz. İnsanın “kendi”yle “öteki” arasına çizdiği sınırı sorgulayan Çin’in Tuhaf Canavarları sosyal, kültürel, hiyerarşik, ideolojik pek çok düzlemde bu ilişkiyi sorgular.
Kitap İçin Ne Dediler?
New York Times tarafından 2021’in Öne Çıkan Kitapları arasında gösterilen roman The Washington Post’un 2021 yılının En İyi Fantastik, Bilim Kurgu ve Korku Kitapları listesinde de yer aldı.
Raflardaki yerini almasıyla birlikte dikkatleri üzerine çeken roman hakkındaki görüşlerden bazıları şöyle:
“Melankolik gerçeküstücülükle tanımlanan, yalnızlık ve varoluşsal sorulara odaklanan bu romana bayıldım. Hem bugüne dair hem de zamansız.” —Sharlene Teo
“Postmodern bir fantastik masal dizisi gibi görünen şey, Yan Ge’nin kalemiyle beklenmedik bir şeye dönüşüyor: Gündelik varoluşun vahşi güzelliği üzerine bir düşünme biçimi, benlik ve ötesindeki dünya arasındaki kırılgan sınırların anlatısı.” —Anahit Behrooz
“En iyisinden bir büyülü gerçekçilik örneği; muhteşem olanın, bu eğlenceli ve akıl almaz hikâye dünyada ya da her nerede geçiyorsa orada temellendirmeye yetecek ironiye sahip.” —The Wall Street Journal
“Yan Ge’nin hikâye anlatımının genel etkisi rüya gibi, hipnotik, bazen belirsiz ama her zaman büyüleyici. Bu gizemli, iyi işlenmiş hikâyeler üzerine konuşulacak çok şey var.” —Publisher’s Weekly
“Dokunaklı ve büyüleyici, Çin’in Tuhaf Canavarları şaşırtıcı derecede canlı ve rahatsız edici. Yan Ge’nin cesur hayal gücüne, sonsuz derinliğine ve felsefi ağırlığına hayranım. Bu kitabın her sayfası muhteşem.” —K-Ming Chang
“Yan Ge’nin kitabı canavarların, Jorge Luis Borges veya Italo Calvino’nun etrafında toplanmış gerçeküstü vinyetlerin bir seçkisi olsaydı, muhtemelen yeterince ikna edici olurdu… Bir bütün olarak roman, canlı sahnelerin daimi bir tehlike duygusuyla örtüştüğü anlarla dolu.” —tor.com
edebiyathaber.net (8 Aralık 2022)