Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği’nin Avrupa Birliği Demokrasi ve İnsan Hakları Proje Programı çerçevesinde desteklenen “Aynı Çatı Altında” projesi devam ediyor.
Proje, Anadolu’da yıllardır farklı kimliklerle bir arada yaşayan kadınların hem cinsiyet hem de kültürel kimliklerinden dolayı yaşadıkları ayrımcılıklara dikkat çekecek. Uçan Süpürge bu projeyle; aynı çatı altında yaşayan halklardan kadınların bir aradalığını hatırlatacak, bu tarihsel birlikteliğin yazılı ve sözlü kültürü nasıl oluşturduğunu, coğrafyamızdaki çoksesliliğin bir gereği olarak barış dilinin kurulması gerektiğini bir kez daha anlatacak.
Senaryo yarışmasına katılım için son tarih 1 Ağustos 2013!
Proje; kültürel/etnik ayrımcılık ve bütün kültürlerde ortak olan cinsiyet eşitsizliğine odaklanarak, Anadolu’da yüzyıllardır birlikte yaşayan toplumlarda kadınların yaşadığı sorunları gündeme getirmeyi hedefliyor. Uçan Süpürge kadınların ortak yaşadıkları toplumsal cinsiyet sorunlarını, 1’er dakikalık televizyon spotlarıyla görünür kılmak için bir senaryo yarışması düzenliyor. Amatör ve profesyonel herkese açık olan “Ayrımcılığa Karşı Filmler/TV Spotları için Senaryo Yarışması”nda finale kalan senaryolardan beşi filme çekilecek. Bu spotlar yerel ve bölgesel kanallar başta olmak üzere televizyonlarda yayınlanacak. Son başvuru tarihi 1 Ağustos 2013.
Jüride kimler var
“Aynı Çatı Altında” projesinin senaryo yarışması jürisi şu isimlerden oluşuyor:
Fethiye Çetin (Avukat, Hrant Dink Vakfı), Nebahat Akkoç (Diyarbakır Kadın Merkezi-KAMER), Sevilay Çelenk (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi), Emel Sungur (Alevi Dernekleri Federasyonu), Berrin Balay (ODTÜ-GİSAM & Uçan Süpürge), Nur Otaran (Uçan Süpürge), Emel Bezek (Adiğece Öğretmeni ve Film Yönetmeni), Mehmet Sobacı (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi), Reyya Advan (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi)
Uçan Süpürge proje hakkında şöyle diyor:
“Toplumda önyargılarla beslenen, politikalarla normalleşen, söylem ve eylemlerle tekrarlandıkça kemikleşen ayrımcılığın, ihmal edilmiş ve güçsüzleştirilmiş tüm kesimleri mağdur ettiğini biliyoruz. Kadınlar olarak ayrımcılıktan çok çeşitli biçimlerde etkileniyoruz. Sırf kadın olduğumuz için elimizden alınan haklarımızı geri almak için yüzyıllardır mücadele ediyoruz. Dünyanın her yerinde eşitlik ve adalet duygusunu zedeleyen ayrımcılık, toplumda yüzyıllardır aynı çatı altında yaşayan halkların da haklarını görmezden geliyor. ‘Azınlık’ diye ötekileştirilmiş kültürel topluluklardan kadınlar hem etnik hem de cinsiyet kimlikleri nedeniyle çifte ayrımcılığa maruz kalıyor. Kadınlar ister Türk olsun, ister Rum, Kürt, Ermeni, Alevi, Arap… İster kökleri Çerkes’ten gelsin ister Roman’dan… Arap da olsalar Tatar, Laz, Boşnak da… Gürcü, Süryani ya da Zaza… Aynı çatı altında çeşitlilikten aldıkları güçle yan yanalar… Bu yarışma, Anadolu coğrafyasında nesillerdir bir arada yaşayan etnik/kültürel topluluklardan kadınların yaşadıkları ayrımcılıklara dikkat çekmek için düzenlendi. Gündelik dilde farkında olarak veya olmayarak, bazen şaka diye bazen de öfkeyle söylenen sözler, yapılan hareketler ayrımcılığı yeniden üretmekle kalmıyor, normalleştiriyor da. Kadınlar gücünü emekten ve çeşitlilikten alıyor. Kadınlar hem etnik/kültürel hem de cinsiyet temelli ayrımcılığa karşı önyargısızlık ve şiddetsizliği öneriyor.”
Başvuru Koşulları
“Ayrımcılığa Karşı Filmler/TV Spotları için Senaryo Yarışması”
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, ayrımcılığı şöyle tanımlıyor:
“Siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel veya kamusal yaşamın herhangi bir alanında, insan hakları ve temel özgürlüklerin eşit ölçüde tanınmasını, yararlanılmasını ya da herkes tarafından kullanılmasını engelleyici veya zayıflatıcı amaç taşıyan ya da bu sonuçları doğuran ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya farklı görüş, ulusal ve etnik köken, mülkiyet, doğum veya farklı bir statüye dayalı her türlü ayırma, dışlama, kısıtlama veya ayrıcalık tanıma.”
Toplumda önyargılarla beslenen, politikalarla normalleşen, söylem ve eylemlerle tekrarlandıkça kemikleşen ayrımcılığın, ihmal edilmiş ve güçsüzleştirilmiş tüm kesimleri mağdur ettiğini biliyoruz.
Kadınlar olarak ayrımcılıktan çok çeşitli biçimlerde etkileniyoruz. Sırf kadın olduğumuz için karşı karşıya kaldığımız ayrımcılıklarla ihlal edilen haklarımızı geri almak için yüzyıllardır mücadele ediyoruz.
Dünyanın her yerinde eşitlik ve adalet duygusunu zedeleyen ayrımcılık algısı, toplumda yüzyıllardır aynı çatı altında yaşayan halkların da haklarını görmezden geliyor.
‘Azınlık’ diye ötekileştirilmiş kültürel topluluklardan kadınlar hem etnik hem de cinsiyet kimlikleri nedeniyle çifte ayrımcılığa maruz kalıyor.
Kadınlar ister Türk olsun, ister Rum, Kürt, Ermeni, Alevi, Arap… İster kökleri Çerkes’ten gelsin ister Roman’dan, Arap da olsalar Tatar, Laz, Boşnak da… Gürcü, Süryani ya da Zaza… Aynı çatı altında çeşitlilikten aldıkları güçle yan yanalar.
Bu yarışma, Anadolu coğrafyasında nesillerdir bir arada yaşayan etnik/kültürel topluluklardan kadınların yaşadıkları ayrımcılıklara dikkat çekmek için düzenlendi. Gündelik dilde farkında olarak veya olmayarak, bazen şaka diye bazen de öfkeyle söylenen sözler, yapılan hareketler ayrımcılığı yeniden üretmekle kalmıyor, meşru ve normal da kılıyor.
Kadınlar gücünü emekten ve çeşitlilikten alıyor. Kadınlar hem etnik/kültürel hem de cinsiyet temelli ayrımcılığa karşı önyargısızlık ve şiddetsizliği öneriyor.
Senaryo Yarışması için Başvuru Şartları
– Yarışmaya başvuracak TV spotu senaryoları bir (1) dakikayı geçmemelidir.
– Yarışmaya birden fazla senaryoyla başvurulabilir.
-Başvurular sadece e-posta veya posta yoluyla kabul edilir (adresler aşağıda belirtilmiştir). Postayla gönderilecek eserler üç (3) kopya olmalıdır.
– Başvuranlar adlarını, açık adreslerini, telefonlarını ve kısa özgeçmişlerini eserleriyle birlikte Uçan Süpürge’ye göndermelidir. Dileyen katılımcı başvurusuna fotoğraf ve senaryosuyla ilişkili başka görsel de ekleyebilir.
-Gönderilen senaryolar yarışmada dereceye girsin veya girmesin, yazarlarına iade edilmez.
-Uçan Süpürge başvuran eserleri, sahibine yazılı veya sözlü olarak bildirdikten sonra, başka projelerde kullanma hakkına sahiptir.
-Eserlerin toplumsal cinsiyet bakış açısıyla yazılmış olması jürinin değerlendirmesinde bir öncelik olacaktır.
-Etnik ayrımcılık, önyargı ve nefret söylemi içeren, bunu savunan, yapıcı değil yıkıcı olan senaryolar değerlendirmeye alınmaz.
– Filme çekilecek senaryoların yazarları çekim sürecine bizzat katılabilecek ve ‘yardımcı yönetmen’ olarak anılacaktır.
– Yarışmaya son başvuru tarihi: 1 Ağustos 2013.
Gönderiler için adresler
(Gönderimler için interneti tercih edecek olanların, senaryolarını her iki e-posta adresine de göndermeleri yararlı olacaktır)
[email protected]
[email protected]
Büyükelçi Sokağı 20/4, Kavaklıdere-Ankara
Sorularınız için: 0 312. 427 00 20
26 Temmuz 2013